Bu satırların yazarını takip edenler bilir. Aralarında Özlem Çerçioğlu’nun başkanlığını yaptığı Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin de bulunduğu çok sayıda belediyede danışmanlık yapan Erkan Karaarslan’la ilgili yüzlerce haber ve köşe yazısında imzam bulunuyor.

Erkan Karaarslan’la bir alıp veremediğim bir şey yok! “Dağlarından yağ ovalarından bal akan” yer olarak bilinen güzel memleketim Aydın’ın kaynaklarının bu şahsın emrine veren, Aydın Büyükşehir Belediyesinin tüm üst düzey yönetimi Karaarslan’ın sevgilisine, akrabalarına ve adamlarına teslim edilmesineydi; itirazım. Çok uyardım. Ve Başkan Çerçioğlu’na “bu ekip başınıza bela olacak” dediğimi, dün gibi hatırlıyorum. Dinlemedi, Karaarslan yüzünden çok kişinin canını yaktı.

O zamanlar, “zaman beni haklı çıkaracak” demiştim.

Şmdi...

Haklı çıktım!

Çerçioğlu, “edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kamu kurum veya kuruluşları ihalesine fesat karıştırma ve resmi evrakta sahtecilik” suçlamalarıyla Aydın Cumhuriyet Başsavcılığında açılan 13 davalarda yargılanıyor; 80 civarında soruşturma dosyası da savcılık raflarında bekliyor.

Geçen hafta gazetemizde “İş tuttuğu belediye başkanlarını tehdit etti” başlıklı bir Erkan Karaarslan haberi daha yayınlandı. Karaaslan diyor ki, “Kamu malını iç edenleri biliyorum.” Ve devam ediyor: “Kimin neyi nasıl yaptığını detaylıca biliyorum. Merak buyurmayınız bunları kimseye anlatmıyorum. Vakti zamanı geldiğinde sadece cumhuriyetin savcılarına anlatacağım.”

Erkan Karaarslan, bu mesajı bana değil, kamu malını iç edenlere veriyor! Adam “Kimin neyi nasıl yaptığını detaylıca biliyorum” derken; “minareye kılıfın nasıl hazırlandığını anlatırım haaaa!” diyerek, parmak sallıyor.

Bunu neden yapıyor?

Sadece Aydın Büyükşehir Belediyesinden kazandığı para, iki yılda 7.4 milyon lira. FETÖ’nün “belediyeler imamı” olduğu gerekçesiyle yargılandığı için, belediye başkanları kıç korkusundan artık ona iş vermiyor.

Peki, bütün bunlardan Özlem Çerçioğlu ders aldı mı?

Hayır!

Belediyeden çok daha pis kokular geliyor!

Hatta "boynuz kulağı geçmiş" durumda!

Biraz ipucu verelim:

Kısa sürede zengin olanların servetinde, yasa dışı veya hak edilmemiş para bulunabileceği gibi; çok konuşanın, sözleri arasında da mutlaka yalan bulunur anlamına gelen “Çok söz yalansız, çok mal haramsız olmaz” diye bir atasözümüz var. Memur maaşı az çok bellidir. Bu nedenle beklentinin üzerinde para elde eden kişiden şüphe edilir, yasal olmayan kazanç elde ettiği düşünülür. Zaten insan para hırsına kapılırsa, helal haram demeden kazanmak için her yola sapar. Yukarıdaki tarife birebir uyan, hayatın doğal akışına aykırı bir şekilde mal mülk edinen, para hırsıyla her yola sapan, doyumsuz tipler; Çerçioğlu’nun etrafında kol geziyor.

ÇERÇİOĞLU’NA TAVSİYE

Dünyanın bütün yolsuzluk ve üçkâğıtçılık denizleri için geçerli bir kural var.

Kadını bul, parayı takip et...

Sonunda mutlaka olayı çözersin.

Daha önce uyarılarıma hiç kulak asmadı ama yine de Çerçioğlu’na bir tavsiyede bulunayım. Bulunayım ki, başı ağrımasın.

Sayın Başkan!

Etrafına iyi bak, iyi kontrol et sonra; kadını bul, parayı takip et!

Bu uyarıdan sonra sana bir de tiyo vereyim!

Etrafındakilerin; aile bireylerinin üzerindeki tapu kayıtlarını incelemeyi unutma! Unutma ki oğlunun, kızının, kayınbiraderinin üzerindeki mülkler kayıt dışı kalmasın!

PARA ÖLDÜREBİLİYOR

Bir haber, dikkatimi çekti…

Koronavirüs nedeniyle ölen bir iş adamı; “virüsü paradan kapmış!”

Virüs de, “parayı seviyormuş.”

Bu tavsiye de memur maaşıyla zengin olanlara gitsin…

Aman dikkat!

Siz siz olun, paraları çantada taşıyın!