Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Aydınlıların kendisine emanet ettiği belediyeyi babasından miras tapulu mülk olarak gördü görev süresi boyunca. Halkın makamı olarak hiç bakmadığı ve ona göre hareket etmediği gibi hep huysuz, kindar, bencil ve faşist tutum izledi.

Aydın’da günün koşullarına uygun, modern, ufku ve vizyonu olan bir yönetim sergileyemediği gibi ihaleye fesat, adrese teslim ihale, rüşvet, yolsuzluk, yalan-dolan, mobing, kavga, başkalarına acı çektirmekten keyif alan tutum gibi olumsuzluklarla geçirdiği iki dönem büyükşehir başkanlığının ardından üçüncü döneminde de aynı alışkanlıklarını devam ettiriyor. Geride kalan 10 yılda verdiği vaatlerin büyük kısmını yerine getiremedi, şehrin bakımsız kalmasına seyirci kalarak kente ihanet etti.

Partisi CHP tarafından aday gösterilmediği gün bir elin parmakları kadar bile insanı etrafında toplayamayacak kadar zavallı biri olan Çerçioğlu, gücünü makamdan alıyor. Oturup aslında tam da bunun muhasebesini yapması gerekiyor Çerçioğlu’nun. Önce kendi muhasebesini yapması gerektiği çok açık. Partisinin sunduğu adaylık ile “AK Parti gelmesin” düşüncesiyle halkın altın tepside sunduğu başkanlığın bu şehre nelere mal olduğunu önce kendisine, sonra aday gösteren partisine daha sonra kendisini seçen halka mutlaka izah etmeli.

Türkiye'deki ekonomik krize bağlı olarak yaşanan hayat pahallılığı ve giderek düşen alım gücü karşısında Aydın halkının refahını artıracak projeleri görüşmek amacıyla CHP’li ilçe belediye başkanlarıyla bir araya geldiği toplantıda basın mensuplarının sorularına yanıt vermiş Çerçioğlu. Tavır ve üslupta değişen bir şey yok. Hep başkaları hatalı hep başkaları suçlu ama kendisi hep haklı hep doğru. Böyle bir şey olamaz. Keşke daha önce yapması gereken özeleştiriyi hiç olmazsa bugün yapabilse ama nerde…

Bir gazetecinin, “Kuşadası sahilindeki büfeleri tuvaletleri neden kaldırttınız?” sorusuna, “Hepsi eskimişti, pert olmuştu. Yerlerinden söktük şimdi tamir edip isteyen belediyelere veriyoruz.” şeklinde yanıt vererek; Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i zor durumda bırakmak için sökmemiş, kabinleri ve tuvaletleri çürümeye terk etmemiş, kaprisi uğruna belediyeyi zarara uğratmamış gibi, Ömer Günel ve belediye başkanlarının gözünün içine baka baka, pişkin pişkin halka yalan söylemiş.

Ve neticeye gelirsek…

Aydın ne yazık ki Çerçioğlu döneminde sahipsiz kaldığı için 10 yılda 30 yıl geriye gitti. Kentsel dönüşüm, trafik, kentin bakımı başta olmak üzere her alanda geriledi durdu. Kendi hatalarının sonucunda Aydın’a zaman kaybettirdiği için şehre zarar veren Çerçioğlu artık eski alışkanlıklarını bırakmalı, egosunu tatmin etmek için belediye başkanlarıyla kavga etmekten vazgeçmeli… İlçe belediye başkanları ve kentin dinamikleriyle kol kola, Aydın’a verdiği zararı telafi etmek için çok ama çok çalışmalı.

Tam bu noktada şuraya bir soru koyalım:

“Kırk yıllık Kani olur mu Yani?”

Selam ve saygıyla.