Servet TÖZ
Bülent Tezcan bunu neden yaptı?
Ergenekon davasında 2007 yılında tutuklanan ve 6 yıl 9 ay Silivri Cezaevi'nde kaldıktan sonra tahliye olan yazar Ergün Poyraz, geçtiğimiz Nisan ayında, Davutlar Mahallesi'ndeki evinin önünde bir grup tarafından darbedildi.
Saldırıya uğrayan Ergün Poyraz, “Bana saldıranlar PKK’lıdır. Bu saldırıyı azmettiren Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’dir” diyerek çok büyük bir iddianın sahibi oldu.
Kendisine saldıran şahsın PKK’ya finans sağladığını söyleyen Ergün Poyraz iddiasını şöyle sürdürdü:
“Bana saldıran kişi PKK bağlantılıdır ve bu örgüte finans sağlıyor. Bu şahıs 2019 yerel seçimlerden önce bir inşaatta gece bekçisiydi. Belediye seçimlerinden sonra bu şahsa bir şirket kurdular ve Kuşadası Belediyesi tarafından 750 bin tonluk mıcır işi verildi. Mıcırı teslim etmek için şartnameye 300 gün süre konuldu ancak aradan 500 gün geçmesine rağmen değil mıcırın tamamını yarım kilo bile mıcır teslimatı yapılmadı. Firmanın mıcır dökmediğini, bu konuda ne yapmak istediklerini sordum. 'Bu firma hiçbir şey yapmamasına rağmen halen neden ihale veriyorsunuz' diye de sordum. Bu ve benzer konularda belediyeye verdiğim bilgi edinme dilekçesi bana saldıranların ofisinde çıktı.”
Özetle;
Kuşadası Belediyesi, PKK’ya finans sağlayan bir şahsa, teslim almadığı mıcırın parasını ödemiş.
Bu vahim iddia karşısında Başkan Günel, "Olaylar aydınlanınca eminim Ergün Bey benden özür dileyecektir" demekle yetindi. Yani kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapmadı.
Kuşadası’ndaki evinde saldırıya uğrayan Ergün Poyraz’ı ziyaret eden Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Kuşadası Belediyesi önünde basın toplantısı yaptı.
“Konu yargıda, saldırının üzerinden 40 gün geçti, neden gündeme getiriyorsun Servet Bey” dediğinizi duyar gibiyim. Biliyorum. Zira konunun zırt dediği yer burası…
Bunu yeni öğrendim...
Aydın Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Ümit Özdağ’dan saldırıyla ilgili basın toplantısı yapmamasını istedi.
Peki, Tezcan bunu neden yaptı?
Saldırı ve PKK iltisakının üstünün örtülmesi için mi?
Bugün sizlere bir fatura sunacağım.
Fatura, 22 Ocak 1936'da, Niğdeli manav Durmuş Ali tarafından kesilmiş. Vali Ziya Tekeli'ye gönderilen faturanın dökümü şöyle:
– Tel ve çiviye verilen: 57 kuruş.
– 6 adet sandığın bedeli: 3 lira 60 kuruş.
– Elmaların istifine ödenen: 75 kuruş.
– Sandıkların İstasyona taşınmaları için hamaliye: 25 kuruş.
– 170 kilo elmanın bedeli: 46 lira 75 kuruş.
– Ankara'ya kadar navlun bedeli: 6 lira 95 kuruş.
– Yekün: 58 lira 87 kuruş.
***
Şimdi sıkı durun.
Sandıklardaki tel ve çiviye kadar bedeli ödenmiş bu elmalar kime gönderilmiş? Çankaya'ya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e… Peki ödemeyi kim yapmış? Yine Atatürk!.. Niğde elmasını çok seven Ata, Vali Tekeli'ye parasını göndererek, manavın fatura kesmesini istemiş. Belgesi de Atatürk arşivinde bugünlere kadar saklanmış.
***
Cumhuriyet Halk Partisi üye ve taraftarlarının en övündükleri şey, partilerini Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olmasıdır.
Ancak Atatürk’ün kurduğu partinin bugünkü durumu içler acısıdır. 6 kasa elmaya harcanan paranın hesabını tutan devlet anlayışından, halkın vergisiyle oluşan milyonlarca liralık harcamaların akıbetiyle ilgili tüm soruları cevapsız bırakan, konuyu gündeme taşıyanları engellemeye çalışan bir anlayışa gelinmiştir. Başka söze gerek var mı?..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.