Tape Seçimi

30 Mart seçimine giderken sürekli gündem değişikliği  ile karşı karşıyayız. Adaylar, projeler, icraatlar yerine o gün çıkan tapeler, ses kayıtları, sosyal medyada yayınlanan görüntüler gündem yaratmaktadır. Belirli kesimlerin bilinçli bir çalışması olabilir ancak buna da fırsat verenler var. Hala İnsanların günah işleme hakları vardır diye hırsızlığı ve yolsuzluğu savunanlar var.  Bu seçimler yerel seçimler havasında değil, adeta bir genel seçim havasına büründü.

Bu karmaşık yerel seçimde bakın Aydında bile adayların projelerini hiç tartışamıyoruz. Kaynakları ve gücü olan adaylar görsel olarak profesyonel uzmanlarca hazırlanmış görsel şovlar belirli ortamlarda sunu şeklinde katılımcılara sunuluyor. Bu projeler üzerinde yeterli tartışma ortamları yaratılamıyor. Nereye yapılacak ihtiyaç mı. Şehir plancıları ne diyor. Alt yapı yeterlimi. Ulaşım nasıl etkilenir sorgulanmıyor.   Toplumun ilgili kesimleri ile projelerin karşılıklı müzakere ile tartışılmasını beklerdik. Projeler çok güzel ve gerçekten ihtiyaç ta olabilir. Seçime 20 gün kala önümüze biz size bunu layık gördük denmemeliydi.

2011 Milletvekili Genel Seçimleri bir yerel seçim havasında iken hatırlayın kentsel projelerden bahsedildi., çılgın proje bombardımanı yaşandı, 30  mart seçimleri bir genel seçim havasına büründü. Bu seçimler İktidarın devamı edip etmeyeceğine de karar verileceği bir seçime dönüşmüştür. Başbakan oyum azalırsa genel başkanlıkta durmam diyebilmiştir.

Birlikte yaşanabilir çevreye duyarlı Yerel yönetim için işinde uzman birikimli  meclis üyelerinin seçilebilecek yerlerde olmasını isterdim. Aday listelerinde toplumda genel kabul görmüş aday sayısı maalesef parmakla sayılacak kadar az. Genel olarak ülkede adaylar imar artışı vaatleri, kentsel Dönüşüm projelerin yandaşlarına sağlayacağı imkanlardan bahsedilmektedir.  Seçimlere damgasını vuran, kentsel dönüşüm, imar rantı ve yerel yönetimlerin yapacağı projelerden rant sağlama söylemi olacak. Hiç kimse tarım arazilerine, şehrin hava sirkülasyonunu bozacak şekilde 15-16 katlı ucubeler  şeklinde sınırsız inşaat yaparak daha ne kadar yol alabileceğiz.

Bu seçimlerde siyasilere ait olduğu iddi edilen TV, kanalları ve gazeteler özgür ve tarafsız basının olmadığı, yasak ve sansür ve RTÜK ceza tehdidi altında bir medya ile seçime gidiyoruz. Aynı haberi veren iki kanala ceza veriliyor birine uyarı diğerine 5 gün kapama cezası kıstas ne medyanın kime yakın olması mı? Halk gerçekleri görmüyor, taraflı şekilde güdümleniyor  bu şartlarda  seçim ne kadar adaletli olur.

Başta İstanbul yeşil ve arkeolojik SİT alanlarının türlü dümenlerle imara açıp, AVM ‘ler gökdelenlerle imara açılıp yüz milyarlarca dolar hortumlanıyor. Akıl almaz bir hırsla Atatürk orman çiftliği başta olmak üzere çevre ve doğa talan ediliyor. Haziran direnişinde gençlerin gösterdiği sağduyuyu Hukuk dekanları Profesörleri  cübbelerini giyip meydanlarda gök kubbeyi başlarına indirecek mesleki onur ve kişilik gösteremiyor.

26 AYIN HESABI

26. Genel Kurmay Başkanı 26 ay ceza evinde tutsak edildikten sonra, Anayasa mahkemesinin kararıyla bırakıldı. Bu ülke sevdalısı Genel Kurmay Başkanı olduğu dönemde terörle mücadele kahramanı İlker Başbuğun 26 ayın ayının hesabını kim verecek. Uzun ve yorucu bir kutsal görev sonrası çalınan bir hayat. Bunu da öbür dünyaya mı havale edeceğiz?

Tabi sadece İlker Başbuğ değil suçsuz olduğu kamuoyunca kabul edilmiş Gazetecileri, Siyasetçileri, Kumpas olduğu bizzat başbakan başdanışmanınca açıklanan Balyoz ve Ergenekon davaları kapsamındaki tutsaklar. Allah onları da kurtarsın. Ekmek almaya giden bir çok olan Berkin Elnan Kör bir polis gaz mermisiyle yaralandı. O küçücük bedeni 269 gün dayanabildi. Demokrasi şehidi Berkin Elvanı toprağa verdik. Soruyoruz 14 yaşındaki Berkinin suçu neydi.?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum