Şerif KUTLUDAĞ
Aydın Şimşek konferansından
“YAZMA YARATMA VE OKUMA CESARETİ”
24 Ocak 2023 Salı günü akşamında, Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezindeydik: Şâir, yazar, düşünür, yayıncı Aydın Şimşek’i dinledik yine…
Yine diyorum çünkü kendisini bundan önce de yine Şiir Kalbimizde Grubunun davetlisi olarak iki kez; bir de Kanguru Yayınlarının merkezinde dinlemiştim.
Şiir Kalbimizde Grubunun öncüsü Metin Soydeveli dostumuzun ayda bir gerçekleştirdiği halka açık etkinliklerin birisinde; Metin Soydeveli ile grup üyelerinden Dilek Aksel’in birlikte sundukları; hayata, felsefeye, sanata, kültüre, şiire, geçmişe ve geleceğe dâir öngörü ve ufuk açıcı son derece ilgiyle dinlenen bir konferansı dinlemenin mutluluğunu yaşadık salonu dolduran Şiir Kalbimizde Grubu şâirleri ve konuk dinleyicilerle…
24 Ocak!.. Bizim sosyal tarihimizde hem ekonomik kararları hem de gazeteci Uğur Mumcu’nun bir suikast sonucu hayatını kaybettiği bir tarihtir evvelemirde. Onun için de toplantı “Sesleniş” başlığı altında Turan Gülel, Dilek Aksel ve Zerrin Keskin’in görev aldığı Uğur Mumcu’nun anılmasıyla başladı haliyle.
Konferansın akışı içerisinde de Z. Nurdan Yaveroğlu Dilek Aksel Elif Fulya Monetha, Suna Yılmaz, Nurcan Kemaneci Belma Marangoz Zerrin Keskin ve Kemal Kantar DA Aydın Şimşek şiirlerini seslendirdiler.
Aydın Şimşek’i her dinleyişimde konuları ele alışı, değerlendirişi ve yaklaşımıyla bana Cumhuriyet döneminin önemli düşünürlerinden Cemil Meriç hatırlatıyor her nedense. Çünkü; kendisini 78 kuşağı diye tanımlayan ve düşünceleri uğruna yedi yıl hapis yatan Aydın Şimşek, belli bir siyasal yapı içerisinden gelmesine rağmen hem geçmişe, hem bugüne hem de geleceğe felsefenin evrensel ölçüleri ile bakabilme erdemini sergileyen bir düşünce insanı kimliği sergiliyor her konuşmasında: Nezaketi ve düşünce estetiğini elden bırakmadan eleştirilerini yapabiliyor.
Onu dinlerken ‘keşke her düşünce hareketi kendi Aydın Şimşek’ini yetiştirmiş olsa ülkemiz ne büyük bir düşünce zenginliğine ulaşmış olur’ diye de içimden geçirmiyor değilim doğrusu.
Aydın Şimşek konferansından aldığım notlardan bir demet:
“Ülkenin kültür ikliminin çölleştiği bir dönemde ülkenin neresinde olursa olsun en küçük kültür sanat faaliyetleri beni heyecanlandırıyor. Şiir Kalbimizde Grubuna da yıllardan beri sürdürdüğü etkinliklerinden dolayı saygı duyuyorum. Her davetinde koşarak geliyorum.
Niye “Yaratıcı Yazarlık?” Yazan kişi nakilcidir. Gelenle; merkezin biriktirdiği değerlerle yetinir. Biz buna konsensüs sanatı deriz. Oysa sanat alanında aklı da aşarak bir şeyler söylemezsek yaratı ortaya koyamayız.
Dünden bugüne bütün sanat akımları aklın bir adım ötesine taşınarak bugüne gelmiştir.
Yazan kişi bir süre sonra yamayı mülk edinir; kendini kutsar ve dar alanda kalır. Burada usta-çırak ilişkisi yöntemi vardır.
Sanatçılar ise içindde doğduğu toplumun birikimlerinin dışında bir şeyler söylemeye çalışır ve söyler.
Kültür, politize edilmiş bir üründür. Yazan bunları kayda geçirir, aktarır. Oysa sanatçı kendisine niçin yazıyorum sorusunu sorar.
Cervantes’in 1580lerde yazdığı Donkişot romanı bu konuda geleneğe ilk başkaldırı romanıdır: Cervantes’in şövalyesi geleneğin şövalyesi değildir: Hayal gücü olan bir şövalyedir. Romanda bir ütopya vardır. Cervantes İnebahtı Savaşı’nda Osmanlı’ya karşı savaşır. Esir düşer üç yıl esir kalır. Serbest kalınca Don Kişot’u yazar. Romanda adalet kavramı işlenir. Birey kavramı vardır. Birey, gezer, gölemler… Cervantes bu romanda öğretmez-dikte etmez sezdirir…
Yazan kişi ile yazar birey arasındaki fark; yazanın mevcudu aktarıp işlerken sanat adına yazar olan ise öngörür.
YARATMA CESARETİ:
Yazar, yapıt, okur sacayağı yoktur. Yazar okuru düşündüğünde günlük gerçeğe yaklaşır. Sezgiden uzaklaşır.
Benim ilk dört şiir kitabım ile sonraki kitaplarımı dostlar farklı görürler. İlk dört kitapta yazmak zorunda olduğum şiirleri yazdım. Sonrasında ise yazmak istediğim şiirleri yazmaya başladım; fark burada.
Mevlânâ’nın Mesnevi’sinin ilk altı cilti teologlara hitap eder. Teologlar hep bu altı ciltten söz ederler. Devamında ise Şems ile olan etkileşimle oluşturduğu düşüncelerinin yer aldığı ciltler gelir. Teologlar bunlardan söz etmezler. İlk eserler tekrarcı-nakilcidir ikinci bölüme giren eserler ise özgürlükçüdür.
Dün bugün yarın çizgisinde, dün çok yavaş seyreden değişimlerin son dönemde çok süratlenerek değiştiği bir dönemi yaşıyoruz. Günümüzde ‘çoklu kuşak çatışması’nın yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz. Geçmişte tekli kuşak çatışması vardı. Baba dedenin eksiklerini tamamlar oğula aktarırdı. Yönetmek kolaydı. Şimdilerde bu mümkün olamıyor. Çoklu kuşak çatışmasında dün yok, yarın da yok. Tek bir an; şimdi var.
Şimdilerde 3. Uygarlık Dalgası adı verilen kısaca GPT diye özetlenen yeni bir çağın hazırlığı var. 1.dalga toplayıcılık çağ idi. 2. Dalga kapitalizmi oluşturdu; bugüne geldi. . 3. Uygarlık dalgası için Büyük Yıkımlar Dönemi olacak öngörüsü var.
İnsanlığın temel öğretmenleri var: Bunların birisi doğa öğretmendir; diğeri felsefedir öğretmen insandır. Şimdilerde ise yapay zeka dönemine giriyoruz. İnsanın kendi elleriyle oluşturduğu yapay zeka insanın öğretmeni olacak, bizi o yönetecektir.
Bütün bu gelişmeler ışığında geleceğe hazırlanarak yaşama zorunluluğumuz vardır. “
Aygün Eroğlu ile Nina Kopilova Şahin’in fotoğraf çekimleriyle aynı zamanda belgesele dönüşen gece alkışlarla sona erdi.
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…
NOT: Aydın ŞİMŞEK’in ÖZGEÇMİŞİ: 1960 Çorum, Mecitözü’nde doğdu.
1980 yılından itibaren Virgül, Varlık, Defter, Fanatik, Damar, Argos, Edebiyat Eleştiri, Agora, Bilim ve Ütopya, Kum, Sanat Olayı, İle, Papirüs, Parantez (Almanya), Visions (Amerika), Kuş (Yugoslavya), Sanat Edebiyat Gazetesi (İngiltere), Cumhuriyet, Cumhuriyet Kitap Eki, Gündem Gazetesi, Radikal Kitap Eki, vb. dergi ve gazetelerde şiirleri, deneme ve eleştirileri, yazıları yayımlandı.
19 Mayıs Üniversitesi ile Osmangazi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde “Yaratıcı Yazarlık” üzerine dersler verdi. Şimdilerde “Deliler Teknesi Sanat ve Edebiyat Dergisi”ni çıkartıyor. Kanguru Yayınları Genel Yayın Yönetmeni.
ŞİİR KİTAPLARI
Ertelenmiş Buluşma, Arınmış ve Ölümsüz, Ayrılıklar İmgedir (1996)
Aşk Ayrılığı da Bilir, Susmalar Kitabı, Sesler Kitabı, Adalar Kitabı (2010)
Bahçeler Dili
ARAŞTIRMA ESERLERİ
Siyasal Tarihsel Sürecinde Sanat ve İktidar (2000)
Siyasal Tarih Sürecinde Estetik ve Eylemlilik (2004)
Yaratıcı Yazarlık ve Deneysel Düşünce (2006)
Estetik ve Mücadele Estetiği (2006)
Bebek Patikleri: ele avuca sığmayan bir tür: KISA ÖYKÜ
Calvino’yu Niçin Okumalı?
Hızın ve Devrimin Sanatı: Fütürizm
ÖDÜLLERİ:
1989 İnsan Hakları Derneği Şiir Ödülü (Arınmış ve Ölümsüz)
1996 Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü (Ayrılıklar İmgedir)
1999 İbrahim Yıldız Şiir Ödülü (Aşk Ayrılığı da Bilir)
2000 Damar Dergisi Emek Ödülü
2003 Behçet Aysan Şiir Ödülü (Susmalar Kitabı)
2010 Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü (Adalar Kitabı)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.