Her şey bir uçak ile başlamıştı.

1987 yılında Sovyetler Birliğinin yıkılışında dikkat çeken sembol olaylardan biri yaşanmıştı. 19 yaşındaki bir Alman genci, bütün güvenlik tedbirlerini aşarak Cessna tipi uçakla Finlandiya üzerinden Moskova’daki Kremlin Meydanına iniş yapmıştı.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıkılmasına yönelik birçok faktörün olduğunu biliniyor ama milat, bu uçağın Kremlin’e inmesidir.

36 yıl aradan sonra Rusya’nın başkenti Moskova’da, 3 Mayıs gecesi Kremlin Sarayı’na düzenlenen gizemli dron saldırısı ile dünya yeniden sarsıldı.

Neler oluyor diye sorarken, neler olacağının da cevabı aranmalıydı.

Saldırı girişiminin yankıları hala sürüyor.

Bir drone, saray yerleşkesindeki Senato çatısına çarpıyor/çarptırılıyor…

Dünya’ya savunma sistemleri pazarlayan bir ülkenin sembolü olan Kremlin sarayına saldırı…

Olayın neresinden bakarsanız bakın vahim.

Çok soru üretilebiliriz.

Moskova’da güvenlik zafiyeti mi var?

İçeriden mi?

Yoksa dışarıdan bir saldırı mı?

Kim/kimler yapmış olabilir?

Ne maksatla?

İlk akla gelenler…

Muhalefetteki Navalny taraftarları…

Batı tarafından ekonomik yaptırım uygulanan ve servetleri ellerinden alınan Rus oligarkları…

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin’i başarısız bulup saray darbesi ile yönetimden uzaklaştırmak isteyenler mi?

Zelenski yönetimindeki Ukrayna mı?

Batının desteklediği güçler mi?

ABD, Kanada ve İngiltere’nin direk girişimleri mi?

Yönetimin, Batı’ya karşı elini güçlü hale getirmek ve olası bir saldırıyı haklı kılmak için planlanmış minik bir dahili operasyon olasılığını da eklemek istiyorum.

Bir ihtimal daha ekleyebilirim. Gelecekteki büyük bir savaşa karşı güvenlik sistemlerinin zafiyetini ortaya çıkarma arayışına yönelik testlerden biri mi?

Patlama olmamış, büyük çapta bir kamu zararı da oluşmamış…

Rusya, içeride ve dışarıda bir sıkışmışlık içinde ve bir çıkışa ihtiyacı varmış gibi görüntü veriyordu.

2022 Eylül ayında Baltık Denizi dibinde, Danimarka'nın Bornholm Adası açıkları ve İsveç'in güney kıyı şeridine yakın bir noktada, Kuzey Akım 1 ve 2 boru hattının çalışmasını istemeyenlerce sabotaj düzenlenmişti.

Hatlarındaki sızıntı ve patlamaların ardında kim/kimler olduğuna dair henüz somut veriler bulunmuyor.

Patlamalar, Avrupa enerji altyapısına yönelik daha önce eşi benzeri görülmemiş bir saldırıyla Rusya'dan Almanya'ya uzanan Kuzey Akım 1 ve 2 sualtı doğalgaz boru hatlarını devre dışı bıraktı.

Emri kimin verdiği ve saldırıyı kimin gerçekleştirdiği şimdilik sır!

İnşası 20 milyar dolara ve 15 yıldan fazla bir süreye mal olan ve Avrupa'yı gelecek on yıllar boyunca Rus gazına bağlayabilecek boru hatlarının anahtarının kimin elinde olduğu muamma…

The Times'a göre, bu küresel olayda ABD, Rusya ve hatta İngiltere şüpheli konumunda.

İsveç yetkilileri, bölgeye yakın bir yerde patlayıcı izlerini buluyor ama dahasını şimdilik vermiyor.

Mavi Akım’a yönelik saldırının fail/faillerinin bulunması beklenirken, Ekim 2022 Kırım’daki Kerç köprüsüne sabotaj yapıldı.

Kremlin, 2014'te ilhak ettiği Kırım'ı Rusya anakarasına bağlama sözü vermişti. Bunun ardından yaklaşık 100 yıldır konuşulan 19 km uzunluğunda ve 3,6 milyar dolara mal olan köprü projesi hayata geçirilmişti.

Moskova'nın köprü sayesindedir ki Kırım'daki stratejik kontrolünü güçlendirdiğini ve Kiev üzerinde sürekli ekonomik ve siyasi baskı anlamına gelen köprü, Putin için de büyük bir prestij ve anıt niteliği taşıyordu.

Kerç Köprüsü'nde meydana gelen patlamayla ilgili çok sayıda spekülasyon var ama Rusya’nın resmî açıklamasına göre, S 300 sistemleriyle korunan köprünün üzerinde bomba yüklü bir araç infilak ettirilmiştir.

Görüntüler de bunu gösteriyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'yı "terör eylemi" düzenleyerek köprüye saldırmakla suçlamıştır.

Görüldüğü gibi bir ay içinde Mavi Akım ve Kerc köprüsü gibi Rusya’nın sembollerine sabotajlar yapılmış ve Rusya’nın bunları hazmetmesi beklenirken…

Kremlin Sarayına yapılan Drone saldırısıyla dünya yeniden sarsıldı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD ile her an sıcak çatışmaya girilebileceği uyarısında bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “dron saldırısına Kremlin’in kesinlikle yanıt vereceğini” söylerken, “Bu lafta değil, eylemle olacak” tehdidinde bulundu. Lavrov’dan önce de yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD ile sürtüşmenin kritik safhaya ulaştığını ilan ederek, “ABD ile aramızda artık sadece düşmanlık değil, her an sıcak çatışma aşamasına dönüşebilecek bir durum var. Uçuruma yuvarlanmamak için büyük çaba sarf ediyoruz” dedi.

Moskova, sarayın çatısına çarpan dronun Devlet Başkanı Vladimir Putin’e suikast için gönderildiğini, bunun ABD’nin bilgisi ve onayı olmadan yapılamayacağını savunuyor.

Hem Kiev hem Washington ise böyle bir eylemle ilgilerinin olmadığını belirtiyorlar ama bu açıklamalar, Ukrayna’daki savaşın şiddetinin artmasına engel olamayacaktır.

ABD, İngiltere, Kanada, AB ve Ukrayna bu savaşın yıllarca sürmesini istiyor. Bitmemek üzere planlanmış olan bu savaş için Ukrayna yönetimi de ona göre dizayn edilmiştir.

Fransa Devlet Başkanı Makron, Avrupa’da bu işin ilk uyananlarından olduğu için Çin ve Rusya ile temaslarını sürdürüyor.

Umarım Almanya’yı yanına çekmeyi başarabilir.

Ukrayna savaşıyla ortamı geren ve patlamaya hazır hale getirip AB’ni Rusya’dan uzaklaştıran ABD ve İngiltere’dir.

Bu noktaya bir günde gelinmedi.

8 ayda üç büyük operasyona maruz kalmış bir ülkenin buna ne kadar daha sessiz kalacağını yaşayıp göreceğiz. Sabotajlara karşılık verme hakkını kullanmak istediğinde dünyanın nasıl karışacağını, hangi ülkenin ne kadar etkileneceğini, safların neye göre belirleneceğini kestirmek zor!

Öyle ya…

Avrupa ve Amerika’da da sembol çok…

İngiltere’deki Westminster Sarayının, Putin’in rüyalarına girdiğini söylemek kehanet değildir.

Böyle bir şey olduğu taktirde Albert Einstein’ın, dördüncü Dünya Savaşı kılıç kalkanla olur teorisi haklılık kazanır.

Bazılarına çok iddialı gelebilir.

Türkiye her şeye rağmen büyük bir ülkedir.

Ortadoğu’nun “Guliver” ülkesi tereddütsüz biziz.

Gidişatı belirleyecek ülke Türkiye ve Türkiye’deki seçim sonuçlarıdır!

Bu seçim ile Türkiye, kendi geleceği ile birlikte safını da belirleyecektir.

Taktir yüce Türk Milletinindir.