Servet TÖZ
AK Parti ve CHP’nin Ekmeğine Yağ Sürmek
14 Ağustos 2001 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları tarafından kurulan AK Parti, kurulduğu tarihten günümüze kadar girdiği bütün seçimlerden birincilikle çıkmayı başarmış partidir. Başarıda Erdoğan’ın etkisi yadsınamaz ama asıl başarı Türk siyasetine getirilen yeni anlayıştır. Meclis gurubunu yüksek bir oranla her seçimde yenileyen AK Parti, başta parti tabanı olmak üzere seçmene yeni heyecan aşılayarak başarısını bugünlere taşıdı.
Sadece bu değil tabiî ki AK Parti’yi başarılı kılan sebepler… Tayyip Erdoğan bir yandan merkez sağda olası bir oluşumun önüne geçmiş diğer taraftan CHP ve MHP’nin alanlarını daraltarak, iki muhalefet partisini adeta hapsetmiş 2 cumhurbaşkanı, 3 başbakan seçtirmeyi başaran tek lider olarak tarihe geçmiştir.
Bu girişi yaptıktan sonra kentimize dönelim.
Aydın’da da Tayyip Erdoğan’a benzer özellikte bir isim var.
O isim Özlem Çerçioğlu!
O da tıpkı Erdoğan gibi girdiği her seçimde oylarını artırarak bugünlere gelen önemli bir siyasetçi.
O, mesafeli seçmeni CHP’de buluşturmayı başaran, CHP’nin Aydın’daki birleştirici gücü…
Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP’nin alanlarını nasıl daralttıysa, Özlem Çerçioğlu’da AK Parti ve MHP’nin Aydın’daki alanlarını daralttı. Böylece Adnan Menderes’in memleketi Aydın’da, milliyetçi-muhafazakar seçmen ile merkez sağ CHP’ye yöneldi. Bu sayeyle CHP Aydın siyasetinin en etkili partisi haline geldi.
Takvime baktık… Bugün itibariyle tam 125 gün sonra seçim var. Seçim tarihi yaklaşırken partilerde hızlı bir adaylık yarışı başladı. Hangi partiye baksanız, nereye baksanız vekillik için kolları sıvamış birilerini mutlaka görürsünüz.
Bu kapsamda…
Siyasi partilerden kongre süreci yaşayan AK Parti’de Mehmet Sadık Atay milletvekili aday adayı olmak için kongrede görev almazken, MHP’de Fevzi Köse’nin 22 Şubat’ta yapılacak il kongresinde yeniden aday olmaması bekleniyor. CHP’de ise aday adaylığı düşünenler 25 Aralık 2014 günü yönetimlerden istifa edip beklemeye geçtiler.
Bir de Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı seçim takvimi gereği, siyasi partilerden milletvekili aday adayı olmayı arzu eden kamu çalışanları var. Onlar da görevlerinden 10 Şubat’a kadar istifa edecekler. Nisan ayının ilk haftası aday partiler listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim ederek aday adaylığı sürecini tamamlamış olacak.
Partilerin aday belirleme yöntemini çok önemli buluyorum. CHP’nin ön seçim, MHP’nin ise merkez yoklaması yöntemiyle adaylarını belirlemesi bekleniyor.
Bununla birlikte…
Adaylık yöntemi belli olan AK Parti farklı bir kulvarda.
Çünkü…
Kurulduğu günden beri, genel ve yerel tüm seçimlerde AK Parti adaylarını istişare yöntemiyle belirliyor. İstişarede karar verilirken de iki nokta üstünde duruluyor. Birincisi, teşkilat temayülünden çıkan sonuç oluyor, ikincisi de Genel Merkez’in yaptırdığı anketler dikkate alınıyor. Bugüne kadarki seçimlerde AK Parti Genel Merkezi bu yöntemi hep işletti ve hep başarılı oldu.
O nedenle AK Parti ve CHP’de kimlerin aday olacağını kestirmek güç. MHP’de ise durum farklı… “Birinci sıra adayı kim olur” sorusunu ülkücü camiadan kime sorarsanız sorun alacağınız yanıt, “Ali Uzunırmak” olacaktır. MHP’nin 3 milletvekili çıkaracak oy potansiyeli var ama Ali Uzunırmak’ın birinci sırada yer aldığı listeye bir çok MHP’li oy vermeyecek. Kaldı ki bu görüş açık bir dille ifade ediliyor. Ancak “teşkilatlarının kapsına kilit vurulsa da MHP bir milletvekili çıkarır, o da Uzunırmak olur” görüşü hakim. MHP’nin heyecandan uzak, hareketsiz, boş salonlarda kongre yapmasının sebebi işte budur.
Şubat’ta yapılacak kongrede kimin il başkanı olacağının pek önemi yok. Önemli olan MHP camiasına heyecan, seçmene umut veren milletvekili aday listesi ile seçime gitmektir. MHP, ülkenin zor bir sürecin içinden geçtiği bu dönemde yeni yüzlerle birlikte halkın beklentilerinin karşılık bulduğu bir strateji geliştiremezse en açık ifadeyle sandığa gömülür. Böylece MHP, AK Parti ve CHP’nin ekmeğine yağ sürmüş olur.
Bu satırları okuyunca bazılarının hop oturup, hop kalkacağını biliyorum.
Yumruklarını sıkıp, sövenler de olacaktır.
Onlara ellerini vicdanlarına koyup, biraz düşünmelerini ve yerel seçimler öncesi kaleme aldığım yazılarımı yeniden okumalarını tavsiye ediyorum. Hatırlayalım, yerel seçimlerden önce de Ali Uzunırmak’ın seçimi üçüncü bitireceğini yazdığımızda da benzer şeyler olmuştu.
Sonuçta haklı çıktık…
Bugünden not düşüyorum…
Şartlarda değişiklik olmazsa, 7 Haziran’da yine haklı çıkacağız.
Buna hiç kuşkum yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.