MHP Genel Başkanı Devlet Bahçel’nin dillendirdiği “Cumhur İttifakı” olarak formüle edilen siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin AK Parti ve MHP'nin ortak kanun teklifi TBMM Anayasa Komisyonunda görüşülmeye başlanacak.

Teklif yasalaşırsa, milletvekili ittifakında genel hatlarıyla uzlaşmış gibi görünen AK Parti, MHP ve BBP yetkili organları ittifak kararını alacak ve YSK’ya bildirecek. Eğer diğer partiler bir ittifak ile seçime girmezse tek tek, ittifak yapan partileri ise çerçeve içinde sıralayacak.

Varsayalım CHP ve İYİ Parti kendi amblem ve isimleriyle girdiler. Bu partiye oy verecek seçmen gelecek ve o partinin sırasındaki dairenin içerisine “evet” yada “tercih” mührünü basacak.

Ama seçim ortaklığı halinde ittifak grubunun üst kısmına “tercih” mührü basılacak, sonra AK Parti, MHP ve BBP’den birine oy verecek.

Eğer yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri süresinde yapılırsa, AK Parti ve MHP’yi bekleyen bir tehlike var.

Yerel seçimlerde vatandaş, 31 Mart 2019 tarihinde sandığa gidecek. Varsayalım ki yerel seçimlerde ittifak yapılmadı. AK Parti’nin başkan adayı seçimleri almak için Nazilli’de, İncirliova’da ve Germencik’te kime yüklenecek. Doğal olarak bu ilçelerdeki MHP’li belediye başkanlarına; Buharkent, Kuyucak, Yenipazar ve Köşk ilçelerindeki AK Partili belediye başkanlarına ise MHP’liler yüklenecek. Yerel seçimlerde tarafların eleştirinin ötesinde, ciddi ithamlarla bulunduklarını biliyoruz. Bu durumdan partilerin tabanlarının etkilenmemesi mümkün değil. 3 Kasım’da yapılacak milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimlerinde ittifak yapacak özellikle AK Parti ve MHP keskinleştirdikleri parti tabanlarını nasıl yan yana, kol kola yürütecek?

Bu nedenle yukarıda anlatmaya çalıştığım sancılı süreç nedeniyle, yerel seçimlerde de ittifak yapılabilir.

Nasıl mı?

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği “Yerli ve Milli İttifak”, bazı belediyelerde birbirini destekleyecek. Sözgelimi Aydın’ın Nazilli ilçesinde MHP güçlü olduğu için AK Parti MHP’yi destekleyecek, Köşk’te ise AK Parti güçlü olduğu için MHP AK Parti’yi destekleyecek. Fakat Meclis Üyeliklerinde herkes kendi partisine oy verecek.

Bununla birlikte, AKP ve MHP’nin sahip olmadığı belediyelerde de “o ilde hangi partinin adayının destekleneceğine her iki parti yönetiminin karar vermesi” üzerinde çalışmalar yürütülebilecek. Bunda belirleyici rolü ise ‘oylar’ üstlenecek. Son seçimde hangi partinin oyu daha yüksekse, ittifakta da o partinin adayının desteklenmesi sağlanacak. Örnek verecek olursak Aydın genelinde AK Parti 2’nci oldu. Büyükşehir seçimlerinde ittifak’ın ortak adayı AK Parti’den olacak.

2019’a giderken saflar giderek netleşiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ittifakın adına “Yerli ve Milli İttifak” demesi bir tesadüf değil.

Erdoğan, 2019’a giden süreçte “iki cephenin” ön plana çıkacağını biliyor.

Peki, bu iki cephede kimler var?

Birinci cephe, Cumhurbaşkanlığı Sistemini destekleyen cephe olacak.

İkinci cephe, Parlamenter Sistemi savunan cephe olacak.

Hem 2019 Yerel Seçimleri hem de Cumhurbaşkanlığı Seçimleri bu iki cephe arasında geçecek.

İktidar partisinin oylarının düştüğü gerçeğini de katarak, AK Parti ve MHP yerel seçimlerde de ittifak yapacağını düşünüyorum.

Parlamenter Sistemi savunanlardan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, cumhurbaşkanlığındaki iddiasını sürdürüyor.

Tam bu noktada sormak isterim:

Yerel seçimlerde düşük oranda oy almış bir partinin genel başkanı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iddialı olabilir mi?  

İşte bu nedenle yerel seçimler, İYİ Parti’nin geleceği için çok önemli.