Şerif KUTLUDAĞ
21 Haziran, neler söyler
21 Haziran tarihinde yılın en uzun gündüzü ve en kısa gecesi yaşanır.
Bu tarihten itibaren geceler uzamaya, gündüzler kısalmaya başlar.
Kuzey Yarımküre'de yaz mevsimi, Güney Yarımküre'de kış mevsimi başlangıcıdır.
21 Haziran’da güneş ışınları Yengeç Dönencesi'ne dik açıyla düşer.
Kuzey Kutup Dairesinde 24 saat gündüz; Güney Kutup Dairesinde ise 24 saat gece yaşanır.
21 Mart’ta başlayan İlkbahar’la birlikte gündüzlerin uzaması gecelerin kısalması 21 Haziran’da zirve noktasına ulaşır. 23 Eylüle kadar bu kısalma devam eder ve gece ile gündüz eşitlenir.
Son günlerde yaşanan yağışlar sebebiyle henüz yaz mevsiminin gelişinin simgesi olan kavurucu sıcakları yaşayamadık bile.
Mevsim olarak yaşadığımız yaz mevsimi itibariyle meyve bolluğu yaşadığımız bir dönemdeyiz değerli okurlarım. Ne var ki zamansız yağışların ürünlere zarar vermesinden dolayı yaz ucuzluğunu da yaşayamadık henüz.
Bizim insanımız dilim karpuz almazdı mesela… Taneyle meyve almazdı. Daha çok olmadı geçeli; Avrupa’dan gelen işçilerimiz oralarda karpuzun dilimle meyvelerin taneyle satıldığını söylediklerinde şaşırırdık. Bize garip gelirdi bu türden uygulamalar.
Şimdi hayatın pahalılanmasından mıdır, yoksa meyvelerin azalmasından mıdır nedir biz de garipsediğimiz konuma düşmüş olduk şimdilerde.
16 Haziran’da malum, MEB’ye bağlı okulların 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılını noktalaması ile 19 milyon civarında öğrencimiz tatile girmiş oldu.
17-18 Haziran Cumartesi-Pazar günlerinde 3 milyon 498 bin 18 gencimizin Üniversiteye giriş sınavlarına girdi.
18 Haziran günü Babalar Gününü yaşadık, dünya ölçeğinde günü kutlayan ülkelerle birlikte.
Bugün 21 Haziran! 1980’in 21 Haziran’ı şâir Ahmet Muhip Dranıs’ın ölüm günü. Dolayısıyla, yazımızı Ahmet Muhip Dranas’ın çok sevilen SERENAT şiiriyle noktalamak istiyorum değerli okurlarım:
SERENAD
Yeşil pencerenden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi.
Geldim işte mevsim gibi kapına
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ben aşkımla bahar getirdim sana;
Tozlu yollarından geçtiğim uzak
İklimden şarkılar getirdim sana.
Şeffaf damlalarla titreyen, ağır
Koncanın altında bükülmüş her sak.
Seninçin dallardan süzülen ıtır,
Seninçin karanfil, yasemin zambak...
Bir kuş sesi gelir dudaklarından;
Gözlerin, gönlümde açan nergisler.
Düşen öpüşlerdir dudaklarından
Mor akasyalarda ürperen seher.
Pencerenden bir gül attığın zaman
Işıkla dolacak kalbimin içi.
Geçiyorum mevsim gibi kapından
Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Ahmet Muhip DRANAS
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.