20 Temmuz 1974: Sabahında Başbakan Bülent ECEVİT’in radyodan yayınlanan mesajıyla duyurusu yapılan Türk Silahlı Kuvvetlerinin “Kıbrıs Barış Harekâtı” adıyla Kıbrıs’a ayak bastığı gündür!..

Fakat 14 Ağustos’ta başlayan 2. Harekât’ın duyurusunda kullanılan şifre olan “Ayşe tatile çıktı!..” sözü daha çok kabul gördü harekatla ilgili olarak.

ENOSİS kelimesiyle meşhur olan, Kıbrıslı Rumların Yunanistan’a ilhakı hedefleyen ve adada Türk bırakmamak için zalimce kıyımlar yapan EOKAcı zalimlerin elinden kurtarmak için Türk Ordusunun, Kıbrıs Türk’ünün imdadına yetişildiği kutlu bir gündür.

Kıbrıslı Türklerin Toros lakaplı Rauf DENKTAŞ’ın liderliğinde yürüttüğü insanüstü gayretlerle var olma mücadelesi içerisinde Türk Ordusunun adaya gelmesi için yaptıkları duaların kabul edildiği inancı ile dökülen kanlarının sevinç göz yaşlarıyla yıkandığı gündür.

20 Temmuz 1974 benim Ankara Üniversitesi DTCF ‘de 1. Sınıf öğrencisi olduğum tarihtir.

O günlerde neler yaşandı derseniz gözlemlerimle paylaşmak isterim sizlerle:

20 Temmuz 1974’te biz Nazilli’de oturuyorduk. Ben Nazilli çarşısında Özakcanlar adıyla bilinen iş yerinde çalışıyordum. Sabah iş yerini açtık. Bir süre sonra radyo Kıbrıs Barış Harekâtı için ordularımızın Kıbrıs’a çıktığı haberlerini tekrarlamaya başlıyor. Gün boyu devam eden müthiş bir heyecan yayılmıştı etrafa etrafa…

Başbakan Bülent ECEVİT’in beyanlarını dinliyoruz.

Siyah beyaz yayın yapan TRT TVlerinde Hasan MUTLUCAN’ın tok sesinden kahramanlık türküleri yayınlanıyor.

Harekâtın 2. Gününde Kocatepe Muhribi’mizin yanlışlıkla batırıldığı haberiyle üzülüyoruz.

Pakistan, İran ve Libya’dan askeri yardımlar geldiği haberiyle seviniyoruz.

Sonraki günlerde Kıbrıs’a savaşmak için askerlik şubelerine başvuran sayısız vatandaşımızın bu vatanseverlik haberleriyle gururlanıyoruz.

Çıkartma akşamında karartma başlıyor. Evlerde, pencerelerden ışık sızmasın diye perdeler sıkı sıkıya kapatılıyor. Biz gençler olanı biteni heyecanla karşılarken yaşlı kuşağın ana babalarının yaşadığı İstiklâl Harbi yıllarından aktarılan duygularla olaylara bakışı çok daha farklı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekârının ardından Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki Nikos Sampson Hükûmetinin görevini bırakışı yaşanıyor. Yunanistan'da da askerî hükûmet idareyi sivillere devretme kararı alır ve yedi yıldır sürgünde bulunan Konstantin Karamanlis'i hükûmeti kurması için Yunanistan'a çağrılır.

Konstantin Karamanlis,'in 24 Temmuz 1974'te hükûmeti kurması ile Yunanistan'da 1967'den beri devam eden askerî rejim de son bulur.

NATO’nun Türk Ordusunun Kıbrıs çıkarmasına engel olamadığı gerekçesiyle Yunanistan NATO’dan çıkar.

21 Temmuz 1974’te Denizli Tavas doğumlu Albay Halil İbrahim KARAOĞLANOĞLU şehadet şerbetini içer. Daha sonraki yıllarda yurdun pek çok yerinde okullara, meydanlara, Nazilli’de de bir caddeye ismi verilerek ismi ölümsüzleştirilir.

Adı Barış Harekâtı da olsa, sonuçta yaşanan bir savaştır. Bir yanda havadan paraşütle Kıbrıs’a asker indirmeler, bir yanda sahillerden yapılan çıkarmalar, bir yandan da denizlerde yaşanan mücadeleler. Haliyle savaşlar şehitler verilmeden gazileriniz olmadan kazanılamıyor.

Dolayısıyla bu harekâtta şehit düşen rütbeli rütbesiz bütün Mehmetçiklerimize ALLAH’tan sonsuz rahmetler diliyoruz. Yaşayan Kıbrıs gazilerimize sağlıklar diliyoruz…

20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonucunda 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti 1983’te isim değiştirerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş olur.

20 Temmuz, bir de benim doğum günümdür değerli okurlarım. Doğum günümün Türk tarihi açısından önemli bir değer taşıyan 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtıyla örtüşmesini tarihin ve talihin bana bir ödülü olarak görüyorum…

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin sonsuz kadar yaşaması dilekleriyle bu kutlu ve onurlu günlerini kutluyorum…

GÜL/AYDIN

Sevgilerimle…