Şerif KUTLUDAĞ
2 günde 2 İzmirli: Attila İlhan ile Okan Yüksel etkinliği
Şehirler yetiştirdikleri kültür sanat insanlarıyla özdeşleşip kimlik kazanıyorlar zaman içerisinde.
Ülkemizde demokrasiye geçildiği 1946’dan bu yana bırakınız bakanların isimlerini, başbakanları sayın desek bilmem ki kaç kişi kaçını hatırlayabilir?
Oysa, Karacaoğlan dendiğinde Çukurova’yı, Nâbî dendiğinde Şanlıurfa’yı, Neşet Ertaş dendiğinde Kırşehir’i, Celal Güzelses dendiğinde Diyarbakır’ı, Yahya Kemal dendiğinde İstanbul’u kimler hatırlamaz ki?
İşte biz de güzel İzmir’imizde 5 Kasım 2023 Pazar günü İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının “Kültür Yolu Efes Festivali” çerçevesinde düzenlediği “ATTİLA İLHAN’IN İZMİR’İ” başlıklı panele katıldık.
6 Kasım 2023 Pazartesi günü de Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezinde Şiir Kalbimizde Edebiyat Platformunun düzenlediği OKAN YÜKSEL’E VEFÂ etkinliğine katıldık.
Adnan ÖZER’in moderatörlüğünü yaptığı Attilâ İlhan panelinde şehir ve şiiri şâirin asıl konusu olarak tanımlarken”Şiir yoksa şehir de yok!” ve “Şâir, canlı bir organizma olan şehri bizim için betimler!” diyordu.
Hülya SOYŞEKERCİ; “A. İlhan, çok yönlü bir kişilik ve düşünürdür: Buket Uzuner’in, Özkan Mert’in, Feyza Hepçilingirler’in, Küçük İskender’in edebî kişilik yolculuğunda onun dokunuşları vardır. Bu yönüyle de yol göstericidir.
Güven ADIGÜEL, şehirle kent ayırdımı üzerinde durup İzmir’i kozmopolit bir Akdeniz şehri olarak tanımlarken, İzmir’de insan hayatı değil hayat insanı kovalıyor tespitini yapıyordu. Şâirlerin yürüyüş güzergahına dikkat çekiyordu.
Gülce BAŞER, A. İlhan’ın Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en önemli ismi olarak nitelerken, onun aynı zamanda romantik bir kimlik olduğunu, 2. Yeni’nin başlatıcısı fakat aynı zamanda da en acımasız eleştiricisi olduğunu söylüyordu. A. İlhan’ın devamlı okunduğuna, onun bir metropol entelektüeli olduğuna, kendisinin yoksulluk çekmezken yoksulları anlattığına, sadece mekanlarının değil insanlarının da İzmirli olduğuna; dikkat çekiyordu.
Panel sonunda dinleyenlere yazarların şu kitapları ücretsiz hediye ediliyordu:
Adnan Özer, Eskiden Gelecek Güzeldi. Doğan Kitap, İstanbul.
Hülya Soyşekerci, Günışığı Demeti, Pagos Yay. İzmir
Güven Adıgüzel, Huzursuz Evler Atlası, Profil Kitap,İstanbul
Gülce Başer, Gözde Bir Kordon, Pikaresk Yay.İzmir
Bu paneli biz Denizli’den konuk gelen kültür sanat insanı Cemal Ataman’la izlerken, hemen yakınızda Cem Seyhun Ünbay, ile Gaffar Güllü ve Nezihe İnan’ı da görüyorduk.
Bu noktada, anmak istediğim bir güzellik de kütüphane personelinin, İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi Müdürü Veli CANER’in görevli olarak il dışında bulunmasına ve de programın pazar/tatil günü 17.00’de başlamasına rağmen sanki müdürleri başlarındaymış gibi, görevlerini güler yüzle ve büyük bir dikkatle yapmış olmalarıydı. Bu yönüyle de kütüphane çalışanlarını kutluyorum ve teşekkür ediyorum…
***
6 Kasım 2023 Pazartesi günü Karşıyaka Çarşı Kültür’de saat 18.00’de başlayan “OKAN YÜKSEL’E VEFA” etkinliğini düzenleye Şiir Kalbimizde Kültür Edebiyat Platformu’nun öncüsü Metin SOYDEVELİ’nin, Mualla YILMAZ ve Süreyya TÜRKAYDIN ile birlikte planladığı ve birlikte sunduğu etkinlik, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. YILI dolayısıyla Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’yla başladı.
Programda önce Okan YÜKSEL’İN BİYOGRAFİSİ okundu. İşte Okan Yüksel’in özgeçmişinden satır başları:
Gazeteci, yazar, şâir, düşünür Okan Yüksel, 28 Eylül 1944, Kilis doğumlu. İktisat Fakültesini (1970) bitirdi. 1965 yılından itibaren çeşitli gazete, dergi, ajans ve televizyonlarda muhabir, yazı işleri müdürü, genel yayın müdürü, yapımcı ve köşe yazarı olarak çalıştı. 1982-85 yılları arasında Bilimsel Spor Yayınlarını kurdu ve yönetti. Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikasında Genel Sekreterlik ve İzmir Şube Başkanlığı görevlerinde bulundu. Aynı zamanda sporcu yönü bulunan Okan Yüksel, İzmir Güreş İhtisas ve Demirspor kulüplerinde spor yaptı. Ülküspor Asbaşkanlığı ile ulusal ve uluslararası altı basın kuruluşunda yöneticilik yaptı. Edebiyat, ekonomi ve spor alanlarında 38 ödül sahibidir. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası, Ege Kültür Platformu, Federation International Journalist, TSYD üyesidir.
ESERLERİ:
Şiir Yürek İster (1965), Şimşekler (1969), Büyük Altay (1971), Efsane Göztepe (1972), Ekonomik Coğrafya (1973), Türkiye Ekonomisi (1974), Hangi Spor Hangi Mpor (1978), Şeytanlar (1979), Güneş Doğacak (1981), İzmir’in Kuralları (1982), Osman Çiçek İstemez (1990), Sporda Erdemlilik ve Kassandra Çaresizliği (1994), Dağlarına Ölüm Gelmiş Memleketimin (1995), İzmirli Ozan Gazeteciler (1997), Bir Sevdadır Karşıyaka (1998), Bir Karşıyaka Efsanesi: Gode Cengiz (1999), Efsaneler Ölmez (1999), İzmirli Şairler Antolojisi, Sporda Ünlüler Ansiklopedisi, Cumhuriyet Dönemi Gazeteci Şairler Antolojisi (2001), Venceremos (2002), İzmir Sporunda İz Bırakanlar (2002), 3 F (2002), No Pasaran! (2003), Gültepe Yiğiti (2004)
Okan Yüksel kendisine söz verildiğinde klasikleşmiş tarzıyla “Merhaba!..” ile başladığı selamlama konuşmasını yine “Merhaba!..” ile bitirirken “Bizim coğrafyada önce kadınlar doğar sonra güneş doğar; çünkü güneşi de kadınlar doğurur!..” sözüyle alkışlanıyordu.
Okan yüksel’in ardından söz alan Okan Yüksel dostları şunları söylüyordu:
Attile KÖPRÜLÜOĞLU: Sevdanın ve mücadelenin yiğit adamı O Yüksel benim için Danko’dur. Saat Kuleleri vakti doğru söylemek içindir, deniz fenerleri de gemileri doğru yönlendirmek içindir: İşte benim için O Yüksel de böyledir.
Vehbi MOĞOL: Okan Yüksel’in hayata başlarken şansı Namık Kemal Lisesinde okurken öğretmeninin şair Edip Fuat Baksı olmasıdır. Baksı Hoca, Her türlü törende O Yüksel’e görev vererek hayata hazırlamıştır onu. Ayrıca İzmir Baba ismiyle bilinen Sancar Maruflu ile de bütünleşmişlerdir İzmir’e hizmet etme konusunda.
Esat ERÇETİNGÖZ: O Yüksel’i tanıyalı 51 yıl oldu. O Yüksel 1972’de Demokrat İzmir Gazetesinde yetkili iken gazeteye kendisinden iş istemek için gitmiştim. O günden bugüne devam eder gider bu güzel dostluğumuz.
Birhan Akarsu, Savaş Yavuz, Cengiz Kanat, Muhittin Bilgin, Nadire Öksüz, Gülperi Demir, Zehra Nurdan Yaveroğlu, Kadir Karpuz, Metin Soydeveli, Süreyya Türkaydın ve Mualla Yılmaz program akışı içerisinde Okan Yüksel şiirlerine ses ve nefes oldular.
Sözün burasında program akışı içerisinde iki ayrı bölümde sahne alan Bağlama virtüözü ve ses sanatçısı Cengiz ONUR ile gitar sanatçısı Özcan KIZILDAĞ neredeyse bir konser kapsamındaki repertuarlarını İzmir Marşı ile dinleyicileri de coşturarak noktalıyorlardı…
Etkinlik sonunda Şiir Kalbimizde adına Metin Soydeveli’ni plaket takdim ettiği Okan Yüksel, kendisini çevreleyen dostlarının arasında günün heyecanıyla sanki etkinlik yeni başlamış gibi 20 dakika ayakta konuşarak âdetâ gecenin bitmesini hiç istemiyor duygusunu yansıtıyordu dostlarına.
Şahsen ben 2018 Eylülünde Karşıyaka’ya taşındıktan sonra tanıdım Okan Yüksel’i… İkinci el kitapçılardan satın aldığım “Bir Sevdadır Karşıyaka” KSK Karşıyaka spor tarihini seriyordu gözlerimizin önüne…
“Gazeteci Şâirler” kitabını da yine 2. El kitapçılardan satın almış ve okumuştum… Kendisiyle zaman zaman karşılaştığımız Mavi Köşe büfede, her iki kitabı için teşekkür ederek kitabının değerlendirmesini ve anladıklarımı paylaştığımda , Mavi Köşe Büfe’nin sahibi Altan Yılmaz’a “Altan bak, o kadar kitap yazdım. Uzun zamandan bu yana ilk defa bir okur çıkıyor ve okuduğu kitaplarımı da anlatarak bana teşekkür ediyor. Çok duygulandım. Teşekkür ediyorum size!..” demesi benim için unutulmaz bir Okan Yüksel anısı olmuştu.
Bu bağlamda demem o ki, Aydın’da, İzmir’de Denizli’de, Manisa’da Muğla’da velhasıl güzel ülkemizin her bir köşesinde kentlerinin sembolü olmuş kültür sanat insanları yaşarken , sağken, hayattayken hatırlanmalı; sevgi ve saygı sunulmalıdır. Sonrasında o kişiler bu dünyadan göçtükten sonra yapılanlar , gidenin itibarından yararlanmak, puan toplamak için yaptıkları etkinliklerden öteye gidemiyor ne yazık ki!..
Yazımı Okan YÜKSEL’in Kaf – Kaf Da Çiçek Açtı yazısından bir alıntıyla noktalamak istiyorum:
“….
Mutlu olmak için de sevmek gerekir
Sevmek, kırçiçeğini, karanfili sevmek.
Sevmek de, ardıç kuşunu, kelebeği sevmektir.
Sevmek de, sporu, futbolu, simgelerini sevmektir.
Sevmek de, sarı-kırmızıyı, siyah-beyazı, sarı-laciverti sevmektir.
Sevmek de, Yeşil-Kırmızı sevmektir.
Sevmek de, adam gibi sevmektir.
Sevgisiz yaşanmaz. Karşıyaka’yı sevelim… Karşıyaka bizim be…”
GÜL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.