Yaş Günü Pastası ve ADÜ Rektörü

Değerli okurlar, Aydınpost gazetesi yazarlarından Sayın Erman Çetin ülkemiz de her gün şehit cenazeleri gelirken AKP Aydın teşkilatı ve ADÜ Üniversitesi rektörünün de katılımı ile pasta keserek doğum günü kutlamalarını eleştiren yazısına bütün yüreğimle katılıyor ve kutluyorum.

Sayın Çetin diyor ki:

“Memleket toz duman, millet kan revan

Ama Aydın Ak Parti Teşkilatı

Doğum günü kutladı, pasta kesti.

Sayın Milletvekili Abdurrahman Öz,

Şehitler varken deve güreşlerinin iptal edilmesinden bahsediyordu ama

Hiç bu konunun zamanı değil diye çıkış gör(e)medik.

Sayın Mehmet Erdem, Sayın Mustafa Savaş

Peki, sizin vicdanınız hiç sızlamadı mı?

Diyemediniz mi ne yapıyoruz biz diye?

Yeni moda bu..

Gülen Cemaati’nin revaçta olduğu yıllarda

Kutlu Doğum Haftası etkinliklerini şatafata dönüştürmüşlerdi.

Nisan ayı içerisinde bir takım kutlamalar yapıldı.

Cemaat ile aralar bozulunca

Herhalde sıra,

Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun doğum gününe geldi?

Ne yaratılmak isteniyor?

Bunu akıl eden kafa, neyin peşinde anlayan var mı?”

Ülkemizde her gün iki, üç hatta daha fazla asker ve polis şehit cenazeleri gelirken Aydın AKP teşkilatının hem de resmi bir kuruluşunda pasta kesip

Yaş günü kutlamaları bütün şehitlerimize yapılan saygısızlık değil mi?

Ülke kan revan içindeyken sizler nasıl olurda bu kara günlerde şatafatlı doğum günü kutlarsınız

Ne oldu sizin Müslümanlığınıza hanı sözde milliyetçiliğinize

Yerel gazetelerin ve İnternete düşen haberlere göre,

AKP Aydın İl Gençlik Kolları Başkanlığı, programı düzenledi.

Bu yaş günü kutlama şölenine katılanlar ise

Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Kongre Salonu`ndaki kutlama programına; AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Besli, Aydın İl Başkanı Ömer Özmen, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, AK Partili Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, Gençlik Kolları Aydın İl Başkanı Mustafa Enes Yıldız ve partililer katıldı.

ADÜ Camii İmamı Muhammet Aydın, etkinlikte Kuran`dan bölümler okudu.
Haber çok ilginç..
Katılanlar arasında ADÜ rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan bulunuyor..

Sayın Süleyman Bülbül diyor ki:
”Özgür Üniversitenin Bilimsel çalışmalarının ortaya konulduğu akademik bir çalışma çerçevesinde olması gereken ancak bir partinin, AKP Aydın Teşkilatının düzenlediği doğum günü kutlamasına katılan Sayın ADÜ Rektörü Prof Dr. Cavit Bircan'a bu bilimsel bir çalışmamı yapıyordu da bizim haberimiz mi olmadı.
Bir soru sormak istiyorum..
Ne işiniz vardı orada..
Ne diyelim..
Hiç olmamış..
Rektöre yakışmamış”..

Sayın Bülbül rektöre yakışmadı diyor.

Aldığımız duyumlar eğer doğruysa AKP yönetimi ve milletvekilleri Rektör Bircan’a üniversiteye alınacak yardımcı hizmetler de ve diğer personel alımların da rektörün eline bir liste verip bunları alacaksınız diyorlarmış. Rektörde bunu anında yerine getiriyormuş. Eğer bu itham doğru ise vay ADÜ'nün haline.

Sen ADÜ Rektörüsün o makama layık olsan da olmasan da atanmış birisisin nasıl olurda hem de kendi üniversiteyin salonunda bir siyasi partinin üyeleri ile yaş günü kutlaması yaparsın. Ne diyelim.

İmam GAZALİ diyor ki:

“Layık olmadan

Devletin makamına

Atananlar,

Astlarını ısırır,

Üstlerine

Kuyruk sallarlar.”

Ey AKP yöneticileri her gün üç veya dört ana kuzuları, vatan evladı toprağa düşerken sizler neyin kutlamasını yapıyorsunuz

Ülke kan gölüne dönmüş terör ülkeyi mahvederken.

Kör gördü, sağır duydu!… Siz görmediniz, duymadınız. Üç maymundan birisi oldunuz..

Şehit cenazelerinde Ülke yasta; kiminiz lafta, kiminiz biatta!.. Kiminiz çıkar için kuyrukta!…

Analar ağlamasın’la başlayan oy avcılığı, kumpas’a çevrilince yeniden ağlar oldu analar! Hem de ne ağlama!…

Habur rezaleti ile yıllar önce çizilmişti bugün feda edilenlerin kaderi.

Analar ağlamasın yalanları ile göz yumuldu kör kesildi devlet. Kulak tıkadı, sağır kesildi yönetim. Tüneller kazılıp, silahlar depolanırken, Habur kaçakları köşe bucak yuvalanırken,yörenin, valileri, kaymakamları, görevlileri, Mit’i, jandarması, polisi!?…

Ne yapıyorlardı.

Kefenleri giydik de döküldük yollara!” diyerek kefen giyenlerin önünde nutuk atarken, musalla taşlarına, ana kuzularının gerçek kefenliler koydunuz!.. kolay değil ölüm; kefeni giyenle, öleni başkası olunca!..?..

Ey Sayın Rektör sen üniversitenin salonunda bilimsel bir çalışmamı yapıyordun.

1965–1969 yıllarında Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji bölümünde öğrenciydim.

Hocalarım Rahmetli Prof. Dr. Tahsin Özgüç, Prof. Dr Nimet Özgüç, Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal gibi çok değerli hocalarım vardı.

Bunlar. Arkeoloji biliminin duayenleri idiler. Dünya çapında bir şöhrete sahiptiler.

Sayın Tahsin Özgüç on yıl Ankara Üniversitesi rektörlüğü yaptı.

Sayın Özgüç makamını ve konumunu hiçbir zaman siyasilerin kullanımlarına izin vermedi.

Işıklar içinde yatsınlar

İlim ve bilgileri ile Arkeoloji de çığır açtılar

Platon der ki:

“Gücün haklı çıktığı yerde adalet bekleme,

Güce tapan insanların olduğu yerde

Huzur bekleme”