Ali AKSÜT
Yarım kalan şarkı
Hz. Mevlana diyor ki;
“Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme... Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme.”
Bakalım bu gönül, bu yaralı yürek ne demiş.
YARIM KALAN ŞARKI
Bu gece çok efkârlıyım!
Dertlerim elvan elvan...
Yaralar var içimde yaralar...
Yüreğimi acıtan,
İçimi kanatan yaralar…
Hangi birini sayayım?
Kimlere dert yanayım?
Hangisine merhem, çare olayım?
Ne olur! Yetsin şu dertler...
Bitsin bu çileler...
Aldırma ölümlü dünya...
Kim ne alır gider?
Bu hırs, tamah...
Ne zaman geçer?
Ne zaman biter?
Bir daha o yaralarımı açma!
Artık bana, yeni dertler söyleme!
Bana güzel, anlamlı cümleler kur!
Sevgi dolu, mutluluk dolu yeni şeyler söyle.!
Yeni şiirler yaz! İçinde umut olsun!
Mısralarında aşk olsun, sevgi olsun!
Bu gece başka makamlardan çal...
Damardan, biraz eskiden, biraz da yenilerden...
Ruhumu coşturacak, kalbimi titreten...
Değişik şarkılar, yeni nağmeler söyle!
Ve bitmesin bu şarkılar...
Hiç bitmesin bu hasret, bu sevda...
Çağlayan sular gibi,
Gürül gürül aksın ruhunuza...
Dertleri, kederi işte böyle içtim.
Merhem oldum kanayan yaralara...
Şifa oldum, yudum yudum su gibi...
Yaktım onları, gömdüm yüreğime.
Bir daha artık dönmesin geriye.
Şimdi nerede o aşkımız?
Nerede unutulmaz anılar?
Nerede kaldı o eski şarkılar?
Hadi, şu bizim şarkılardan,
Bir daha çal, bir daha söyle!
Şu klarneti kulağıma bir daha üfle!
Derinden derinden, inceden inceye...
Bütün ruhum, yüreğim nağmelerle inleye!
Ey can;
Ne olur gel hadi!
Bana, şu yarım kalan şarkımı,
Bir daha çal, bir daha söyle!
Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.