Bugünkü yazımda sizlerle sadece bir iki günlük yaygın gazetelerin günlük haber küpürlerinden derlenmiş haber başlıklarını paylaşacağım. Hiçbir ayrım yapmadan bir kelimesini dahi ekleme ve çıkarma yapmadan paylaşacağım. Değerlendirme, sorgulama, analiz, eleştiri ve yorumu saygıdeğer okuyucularıma bırakıyorum. Sizlerin düşünceleri herkes gibi saygıya ve önemli bir değere sahiptir.

İşte haber küpürleri:

“Silikon öldürdü”, “Detoks faciası”, “Hormon cengiz”, “Katile son mesaj”, “Dersimiz aşk”, “Kalp dayanmaz”, “Bebek yüzlü cani”, “Faytoncunun intiharı”, “Babacığım intikamını alacağım”, Şehitlerin kanı yerde kalmadı”, “Özgecan kavgası(acılı aileyi ölümle tehdit ettiler)”, “Kayıp milyoner”, “Tacizci komşu”, “Yeşilçay nohut kefir kanseri sindirir”, “Her gün sarımsak ya da soğan tüketin”, “Cinsellik kabusum oldu”, “Teog kaldırıldı”, “Karısını silahlı saldırganla bırakıp otomobille kaçtı…”

Bir başka gazetedeki haber küpürleri de şöyle devam ediyor:

“Şehitlerimizi göz yaşlarıyla uğurladık”, “Kaza yaptığı araçtan çerez tabağı ve içki şişesi çıktı”, “Suriyeli anne ve kızın katili akrabaları çıktı”, “Kayınpederini öldürdü”, “Üç kişi yanarak öldü”, “Kerbela şehitleri gözyaşlarıyla anıldı”, “Emeklinin tenceresi 40 liraya kaynıyor”, “Denizde cansız bedeni bulundu”, “Sokak ortasında bıçaklı kavga”, “Minibüsçü korsan taksici kavgası”, “İdlib operasyonu başladı”, “Madura: Dünyanın yeni gücü Türkiye”, “Yeni bir gücün doğduğunu biliyoruz”, “Başkanın annesine –evde bakım- maaşı”, “AĞAOĞLU’DAN Topbaş Yorumu:GÖMÜN GİTSİN!”, “Erdoğan’ın sağ kolu Külünk: Fetocuları koruyan ak saçlı birisi var”.

Yukarıdaki haber başlıklarından öğrendiğimiz kadarıyla uyuşturucu, kadına şiddet, dolandırıcılık, hırsızlık, taciz, tecavüz, adam yaralama ve öldürme olayları ne kadar arttı bilemezsiniz. Güvenlik kuvvetlerimiz bu kamu düzenini bozan, başta terör olmak üzere olayların faillerini gecesini gündüzüne katarak suçluları yakalayıp adalete teslim ediyorlar. Her şeye rağmen vatandaş yaşadığı en küçük bir sorun karşısında hiç tahammülü yok. Ya yumruklar konuşacak ya da tekmeler. O da olmadı pompalı tüfekler konuşacak. Ne oluyor? Böyle nereye gidiyoruz durup düşünmek lazım. Görülüyor ki ateş bacağı ha sardı ha sarmak üzere, su köprüyü ha aldı ha almak üzere. Otobüsün tekeri ya patladı ya patlayacak, kaza gelmek üzere. Toplumsal kazan, toplum değerlerinin çözülmesi, erozyona uğraması nedeniyle her gün fokur fokur kaynıyor. Allah korusun bu kazan bir patlarsa, bu yangını ne itfaiye söndürebilir, bu felaketi ne AFAD önleyebilir. Toplum olarak yaşadığımız psikolojik, manevi sosyo kültürel FETRETİ güç birliği ile aşmalıyız.

Türkiye çok yoruldu. İktidar yoruldu, Muhalefet yoruldu.  Herkes yorgun. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar kadrolarındaki “metal yorgunluktan” değişimden bahsediyor. Çok doğru söylüyor. Hatta biraz daha acı gerçeği ifade etmek gerekirse bu yapının bazı yerlerinde metal çürüme de başladı.  Sayın cumhurbaşkanımız teşkilatların, siyasi kadroların anatomisini, psikolojisini müzminleşen zaafını “yorgun bedenlerle çetin yollar aşılmaz” sözleriyle bu hantallaşan yapıyı silkeleyecek DEĞİŞİMİN YENİLENMENİN işaretini veriyor.

Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses’te bir türküsünde

“O eski halimden eser yok şimdi;

“Izdırap içinde yorgunum şimdi

“Yorgunum dostlarım yorgunum yorgun…”

Bizim Aydın’ın Yörük Ali Efe’nin torunları, Çakırcali Mehmet Efe’nin kızanları, yiğit efeler ne durumdalar acaba… Büyük hedefler, büyük seferler için ok yaydan çıktı mı, kılıç kınından çıktı mı? Kuva-i Milliye ruhu şahlanacak mı?

Bilmiyoruz bekleyelim görelim kalın sağlıcakla…