Değerli okuyucular ülkem son yıllarda çok büyük bir şekilde olumsuzluklara ve felakete doğru sürükleniyor. Bu felaketin bir numara sorumlusu da maalesef bu iktidar tarafından yapılmaktadır.

Çünkü çözüm süreci denen aslında çözümsüzlüğü bu hükümet eliyle gerek Oslo’da PKK’lılarla gerekse İmralı’da teröristbaşı ile yapılan görüşmelerden cesaret alan PKK’lılar şımartıldıkça ülkenin birliğine ve dirliğine dinamit koyuyorlar.

Öyle bir duruma geldiler ki tali yolları değil artık anayolları keserek yol kontrolü yapmaya başladılar. İşine gelmeyenleri ya kaçırıyorlar veya araçlarını yakıyorlar. Devletin yapmak istedikleri karakol binası inşaatına engel olmak için

İnşaatta çalışan araç ve gereçleri yakıyorlar.

Ayrıca resmen ve alenen kendi mahkemelerini, kurarak yargılama yaptıklarını vergi topladıklarını bilmeyen yoktur.

Hükümet bunları bilmiyor mu?

Yoksa bilmezlik ve duymazlıktan mı geliyor.

Onlarda biliyor ama işlerine gelmiyor. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde onların oylarına ihtiyaç olduğu için ne yaparlarsa görmüyor duymuyorlar.

TEYYARENİN PERVANESİ BİR YERİNİZE Mİ BATTI?

Hakkâri, Şırnak ve ilçelerinde nerdeyse resmi kuruluşlar bile bayrak asamaz hale geldiler.

Hükümet açılım dedikçe bunlar bölücülüğe daha fazla sarıldılar. Artık HDP belediyeler tarafından ülkemizin birliğine ve dirliğine dinamit koyuyorlar.

Ağrı belediye başkanlığını kazanan Irkçı Şemdin Sakık Ağrı’da bulunan iki pilot anıtı ile Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Kazım Karabekir anıtlarını kaldıracağını söylüyor.

İki pilot anıtındaki kompozisyondaki tayyarenin pervanesi herhalde bir yerine battı.

Ayrıca Kazım Karabekir paşa Kars, Ardahan, Erzurum, Ağrı’yı işgal eden Ermeni çetelerini bozguna uğratarak buraları işgalden kurtaran milli bir kahramandır.

Eğer Sakık’ta dönme gibi bir şey yoksa bu ülkede yaşayan her insanın Kazım Karabekir gibi yüce bir komutana saygı duyması gerekir. Ama mutlaka soyda bir şeyler varsa onu bilemem.

Diyarbakır’da etrafı çevrili olan bir garnizona girip oradaki Türk Bayrağını İndiren bölücülere Bülent Arınç açılım nedeniyle askerler ses çıkarmadılar dedi. İkinci günü bunu inkâr ederek öyle bir şey demediğini söyledi.

Bir bakanda çözüm süreci nedeniyle askerlerin ses çıkarmadıklarını söylüyor.

Görüyor musunuz vurdumduymazlığı. Bir ülkenin birliğini, dirliğine ve namusunu temsil eden bayrak indiriliyor hiç kimseden ses yok.

Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır.

Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır!

Mithat Cemal Kuntay’ın herkes tarafından bilinen yukarıdaki mısraları herhalde vatan ve bayrağı tarif eden en güzel sözdür. Millet dediğimiz sosyal varlığı temsil eden göstergelerin başında ise vatan, dil, devlet ve bayrak ilk sırada gelir. Bunlar gerçekleşmeden topluluklar yığın olmaktan öteye gidemezler. 

İSMET İNÖNÜ VE BAYRAK

Bilal Şimşir’in “Bizim Diplomatlar” (Bilgi Yayınevi) adlı bir kitabı var, içinde dersler dolu olan. O kitaptan küçük bir bölüm:
Lozan günleri... Tarih 10 Mayıs 1923... Konferanstaki Rus delegesi Vorovski kaldığı otelde vurularak öldürülmüş, ortalık karışmıştır.

Vorovski’nin vurulmasından üç gün sonra İsmet İnönü’ye de bir suikast yapılacağı ihbarı alınmıştır. Almanya’daki Taşnak ve Hınçak merkezlerinden iki suikast timiyle birlikte Çerkez Ethem’in de İsviçre’ye geçtiği duyulmuştur.

“... Lozan Polis Müdürü Jaquiard, İsmet Paşa’ya geliyor ve:
- Paşa hazretleri, diyor, Ermeni çetelerinin size bir suikast yapacaklarını biz de haber aldık, görevimiz sizi korumaktır. Ancak sizden bir ricamız var; ilk önlem olarak konferans salonuna gidip gelirken otomobilinizden Türk bayrağının kaldırılmasını rica ediyoruz.
Paşa bu öneriye şiddetle karşı çıkıyor ve:
- Ben, diyor, burada Türk delegesi olarak bulunuyorum. Bu Türk bayrağı benim arabamdan kalkmaz. Ben burada bir suikasta kurban gidebilirim. Fakat benim ardımdan bir Türk delegesi daha gelir, arabaya biner ve benim vazifemi yapar. Fakat Türk bayrağı otomobilden hiçbir zaman kaldırılamaz. Bin Türk delegesi bile kurban edilse bayrak kaldırılmaz, yerinde durur.
Çünkü Bayrağınızı savunamazsanız hiçbir ulusal mücadeleyi kazanamazsınız.

İşte bu iktidar tarafından devamlı kötülenen Sayın İsmet İnönü’nün bayrak sevgisi.

AK PARTİ VE MEHMET ERDEM’E YAKIŞMIYOR

AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem, “Tek bayrak, tek vatan, tek devlet, tek millet ülküsü içerisinde milletçe kenetlenmeliyiz” diye demeç veriyor.

Sayın Erdem çok güzel söylemiş de bu bölücülüğü ve bayrağa saldırıya karşı bizzat partisi ve kendi milletvekillerinizin vurdumduymazlığı bölücülerin azmalarına iktidarınızın göz yumması neden olmuştur.

Sayın Erdem bu sözler partinize ve size hiç yakışmıyor.

Keşke biz yanılmış olsak

Çünkü sizin düşünceniz ver Güneydoğu’yu, al Çankaya’yı...

Bayrağımızın kışla kapısından kaldırılmasını içine sindiren TSK'lerinin komuta kademesini kınıyorum.

Tarihimizin hiç bir döneminde bu kadar aşağılanmaya seyirci kalmamıştık...