Mehmet EROĞLU
Teslim Ettinse Şalvarın İpini…
Bilgemi bilge, bir babaannem vardı. Tanrı gani gani rahmet eylesin. Bazı bizi dizinin dibine oturtur nasihat ederdi.
Kul hakkı yemeyin, kimse hakkında kötü düşünmeyin.
Herkese saygılı olun.
Yaşlılara ve hastalara yardım edin.
Sevgi ve saygı insanları büyütür sakın bunları unutmayın…” diye daha birçok nasihat bulunurdu rahmetli.
Hanımlar içinde biraz müstehcen de olsa şöyle derdi:
“Teslim ettinse şalvarın ipini; senin değildir artık içindeki!.”
Ve eklerdi arkasından: “ ipini teslim eden; piçine razı gelir!”
***
Ülkemde çok kötü olaylar oluyor.
Bir savcı makamında şehit ediliyor...
Terör nereden gelirse gelsin karşıyız ama bu fırsat bilen iktidar cenaze merasimini bile muhalefet aleyhine kullanmaya çalışıyor.
O nedenle,
En kirli siyaset kendine özel hukuk kurandır!
En kirli seçim; kendine özel hukuk kuran siyasete meydan açandır!
En kirli seçmen; kendine özel hukuk kuranı erk sahibi sanmasıdır.
Hırsıza, hâkim seçme hakkı tanıyan adaletin, terazisinden dirheminden de hayır gelmez!
Tolum hızla bir bölünmeye doğru gidiyor.
Toplum yalan ve dolanla oyalamaya çalışılıyor.
Gücün hukuka tahakkümünü gördükçe vicdanın sızlar! Yaralanırsın!
Bir ninemin zamanında bize anlattıklarına bakıyorum. Bir de şimdiki ülkemin getirildiği duruma bakıyorum inanın ülkenin getirildiği durumdan utanır oluyoruz.
Eskiden sokaklarda yaşlı bir kadının ağır file taşıdığını görünce, Bizler koşardık.
“Bırak teyze biz taşıyalım” derdik.
Bütün kadınlar çocuklara güvenirdi.
Bütün çocuklarda, yaşlı kadınlara karşı saygı, sevgiyi yüreğinde taşırlardı.
Bahşiş verilirdi kabul etmezdik.
Bizleri alış veriş için bakkala gönderirlerdi.
Üzerini kuruşuna kadar iade ederdik.
Saçlarımızı okşamalarının gururu yeterdi bizlere.
Şimdi sokaklarda yürüyen kadınlarımız, analarımız, ninelerimiz sokağa çıkınca dört bir yanlarına bakıyorlar. Çantamı kim kapacak diye…
Artık ne hak kaldı, ne hukuk ne de saygı.
Kimsenin bu olaylara kılı kıpırdamıyor.
Sanki kurulan düzen meyvesini veriyor.
Sokak ortasında bir hanıma sarkıntılık edilse, birileri memnun oluyor, alkış tutuyor. Bir de “bana ne kardeşim, kadın da öyle giyinmeseydi” diyen terbiyesizler çıkıyor.
Giderek herkes birbirinin kopyası haline geliyor.
Bursa Üniversitesindeki ilahiyatçı Prof. Fetva veriyor.
Kadınla, gâvurun şahitliği kabul olmaz,
Erkek cinsel suç işlerse kırbaçlanır kadın işlerse taşlanarak öldürülür.
“Kadınlarda suça ortak” demediler mi?
Kafaya bak 21. yüzyılın yetiştirdiği adama bak bunun okuttuğu öğrenciden ne olur. Ülkemde yalnız böyle çağ dışı kafa taşıyan çok adam var cumhuriyet üniversitelerinde.
Bu toplumun bazıları yalanı sevdi.
Yasalara saygısızlık yapan ikiyüzlüler.
Sokaklara bakın toplumun yoldan çıkmış halini göreceksiniz.
O yüzden kadınlar rahat yürüyemiyor.
Çocuklar tedirgin
Zorbalık sokaklardan evlerin kapılarına kadar dayanmış,
Artık günümüzde komşunun komşuya bile güveni kalmadı.
Sokaklar tedirgin sokaklar yangın yeri.
Vatandaşın arabası ve evi alenen yakılarak yok ediliyor.
Anlayacağınız sokaklarda anarşi ve cinayet kol geziyor.
Belediye otobüsünden evine gitmekten başka günahı olmayan vatandaşlar otobüsün içinde canilerce resmen yakılıyor.
Ülkemin namuslu çocukları hala kendilerine güvenecek yaşlı kadınlar arıyor, bulabilirlerse. Çünkü bu güven yok oldu artık.
Şimdi kadınlarımız ve ninelerimiz çocuklardan bile kaçıyor.
Yavaş yavaş ülkeme bir kâbus çöküyor.
Çocuklara bile güvenini yitirmiş, böyle bir durumda bu ülkenin geleceğinin olduğunu mu sanıyorsunuz?
Herkes yaratılan bu kâbustan memnun mu?
Bu duruma bakıyorum da kendi kendime soruyorum.
Herkes kendi olumsuzluğundan memnun mu?
İçinde yaşadığımız toplumun alnı ak yüreği pak mı (!)?
O yüzden kimse pisliğinin gitmesi için sifonu çekmiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.