Çok değil 20 yıl önce hayal olan şimdinin ise gerçeklerine sırtlarını dayayan uzantı potansiyeline sahip bir yapının son zamanlarda meydana getirdiği beni ise hayretler içerisinde bırakan birkaç cümlesi bu kısa ama koca tenkidi yazmama sebep olmuştur değerli okurlar.

Size yalvaran sizin gibi olsun alçak olsun diyen ve Türk medyasına yalaka sıfatını yakıştırabilen bu düşünce yapısına ise özgürlük denen güzel ülkem.

Benim öz kardeşim tecavüz tehdidi altındayken hükümet bu bizim işimiz değil diyorsa sende bizim hükümetimiz değilsin diyerek haddi şaşıranlar neyi yok saydıklarının farkındalar mı acaba? Aylık milletvekili maaşlarını mı dersiniz? Bizim paramızla bizim düşmanımızı besliyorsunuz diyenler sizlere sesleniyorum Türkiye Cumhuriyetinin her bir vatandaşının verdiği vergilerle yapılan kamu mallarını, sadece üstünde yürüyün diye yapılmış kaldırım taşlarını, kan toplama araçlarını, heykeltıraşlarını yakarken, yıkarken, yağmalarken kimin parasıyla kimi destekliyordunuz?

Türk ordusu oraya gitsin savaşsın demedik on binler var kapıyı açın diyenler hangi kapıdan bahsediyor dersiniz? Şu pkk terör örgütünün Türkiye Cumhuriyetine girerken ziline basıp girdiği kapıdan mı?

Ülkenin Cumhurbaşkanı olan adamın konuşmasına bakın diyerek  şahsi bir küçümsemeden daha çok koskoca bir Cumhuriyeti küçümseme amacı güttüğünü görebildiğinizi biliyorum değerli okurlar. Şimdi sorarım mecliste ettiği küfürden dolayı oy çokluğu ile kınama cezası alan kimdi…

Size yalvaran sizin gibi olsun diyenlerin; bizim gibi şerefli bir nesil yetiştirebilme, onurlu bir bayrak taşıma ve bağımsız bir Cumhuriyet kurma savaşlarını da niçin verir anlamak güç.

Eklemek isterim ki tenkit demokratik ülkelerin gereğidir ve otobüs duraklarındaki yakılan Seraplar kadar can yakmaz değerli okurlar.