Tavşanın suyunun suyu

Hikâye bu ya;

Avcının biri bir tavşan yakalamış.

Tavşanı bir tanıdığına hediye olarak götürmüş.

Tanıdığı çok memnun kalmış tabii. Hemen tavşanı pişirtmiş, avcıya da ikram etmiş.

Aradan bir iki gün geçmiş.

Ev sahibinin kapı­sı tekrar çalmış.

Açmış ki kapıda hiç tanımadığı bir adam duruyormuş.

“Buyurun, kimsiniz?” demiş.

“Ben geçen gün size tavşan getiren avcının komşusuyum” demiş gelen.

Ev sahibi çaresiz onu da buyur etmiş içeri.

Tavşandan kalan etin suyuyla yapılan yemekten ikram etmiş.

Ertesi gün tekrar kapı çalınmış.

Yine kapıda yabancı bir adam.

Ev sahibi, “Buyurun, kimsi­niz?” demiş yine.

Kapıdaki adam, “Ben geçen gün size tavşan getiren avcnın komşusunun komşusuyum” demiş. Sonra da içeri geçip rahatça koltuğa serilmiş.

Akşam vakti girmiş, daha da kalkma­mış. Ev sahibi hanımına seslenmiş: “Hanım, sof­raya bir tabak daha ekle, misafirimiz var!” Adamın gözleri parlamış, yüzü gülmüş. Biraz sonra sofra hazır olmuş.

Misafir tavşan hayaliyle sofraya oturmuş ki, önüne su gibi bir tas çorba gelmiş.

Yanında da bir parça ekmek.

Misafir beklemiş, beklemiş, başka yemek gelmeyeceğini anlayınca dayanamamış,

“E hani tavşan?” diye sormuş.

Ev sahibi de dayanamayıp cevabı yapıştırmış:

“Tavşan geti­renin komşusunun komşusuna anca tavşanın suyunun suyu düşer!”

Demokrasi güzeldir.

İyidir, lakin kurum ve kuralları ile işletilmez ve seçimleri hep aynı cenah kazanır ve devlet yönetme erkini hep o cenah elinde tutarsa,

Eleştirilmesi ve hele de karşısına rakip çıkması bile hoşuna gitmezse, hoşnut olmadığı gibi mevcut rakiplerini ve olası potansiyel rakipleri etkisiz hale getirmek gibi olgular az gelişmiş demokrasilerde “vaka-ı adiye dendir.

Basından takip ediyoruz.

Sayın İmamoğlu önce gözaltına alındı. Sonra tutuklandı ve hala cezaevinde…

Dün de yine basından öğrendik ki İmamoğlu’nun avukatı da gözaltına almış. Sonra tekrar duyduk ve okuduk ki bu kez de İmamoğlu’nun Avukatının avukatı da gözaltına alınmış.

Bağışlayın beni,

Aklıma hemen yukarıda anlattığım hikaye geldi de sizlerle paylaştım.

Gerek İmamoğlu’nun gözaltına alınma, tutuklanma, tutukluluk halinin devam etmesinin nedenlerini elbette yargı biliyor ve kararlarıyla uygulamıştır.

Avukatının da gözaltına alınma sebebi de bilinmiyor, en azından ben bilmiyorum.

İmamoğlu’nun avukatının avukatını da hangi sebep ve gerekçelerle gözaltına aldılar bilmiyorum. Sayın Adalet bakanımız bu konuda da “Türkiye’de Yargı Tarafsız ve Bağımsızdır” açıklamalarını tekrar bu olay içinde açıkladı mı, onu da bilmiyorum.

Bildiğim tek şey ülkede yargısal olaylarda çok garip ve enteresan şeyler oluyor.

Allah sonumuzu hayır etsin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum