Öğretmen Hüseyin Kuruüzüm

O bir öğretmen…Karacasu Lisesi’nde 26 yıl Türkçe öğretmenliği,1990 yılında Karacasu’da yılın öğretmeni seçilir. Karacasu Vakfı’nın, Aydın Yazarlar ve Şairler Derneği’nin kurucu üyeliği, Aydın İli ve İlçeleri Kültür ve Eğitim Derneği’nin Aydın temsilcisidir.

Üzümün Kurusu, Yemezzade Süleyman Rüşdi, Gazi Osman Akhan’ın Savaş Anıları diye üç eseri vardır. Asaf Gökbel’in Millî Mücadele’de Aydın isimli eserini sadeleştirerek yayına hazırlamıştır.
Karacasu’daki bütün tarihî kitabeleri bugünün diline çevirmiştir. Aydın’ın Kurtuluş Savaşı Mücadelesi’nin tarihini konu edinen 7 panelin ve bu panel konularını içeren 6 kitabın hazırlanmasında görev alır. Aydın İli ve İlçeleri Kültür ve Eğitim Derneği tarafından kültüre katkıları sebebiyle “Yörük Ali Efe Ödülü” ile ödüllendirilir…

**

Oldum olası doğup büyüdüğü topraklara yönünü çevirenlere, iki kalem sallayanları takdirle anarım. Hüseyin Kuruüzüm öğretmen de bu anlamda Karacasu ilçesi için bir değerdir. Karacasu, ünlü Afrodisiası ile taş ve mermerin insan ile arkadaşlığıdır. Hüseyin Hoca bir yazısında “Taşların da dili vardır” demektedir.

**

Hüseyin Öğretmenin “Karacasu’da Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi Kitabeleri” adında bir araştırma eserini ilettiğinde önceleri yoğunluktan arayamadık bile. Bu kitabın ticari amacının olmadığını özellikle vurgulanması doğup büyüdüğü topraklara yönünü çevirmesinin nişanesi olup 1993 yılında başlayan, çeyrek asra yaklaşan bir inceleme ve çalışma ürünüdür. Denizli, Tavas, Acıpayam yolu üzerinde, Afrodisias ve Dandalaz çayı ile bütünleşen Karacasu ilçemizde bulunan eserlerin çokluğu bizi şaşırttı ki hocanın incelemesini gerektirecek bir tarih yatıyor adeta… Köprü, Türbe, çeşme kitabeleri ve mezar taşları… Osmanlı Dönemi kitabelerinde hayrı yapanın, kazandıkları ile insanlara yararlı olması gerekliliği vurgulanmakta ki günümüze manidarlık olarak yansımakta.  Bu arada Prof. Dr. Atilla Alpbaz, Arkeolog Mahir Atıcı ve Sanat Tarihi Uzmanı rahmetli Mustafa Kenan Özkan da esere katkı koyanlardan…

** 
Kitapta ikinci bölümde, Cumhuriyetimizin 10 yıl kutlamaları da geniş ve yerel olarak anlatılmakta. Tam çalgı ile kutlanır cümlesi ilginç, bize de uzak olmayan bir kelam. Tam çalgı demek davul, zurna, klarnet, cümbüş ve kemandan oluşan saz takımıdır. Karacasu’da sonraları Cumhuriyet’in 10.yılı nedeniyle yapılan anıt yerinden sökülür, hocayı üzer bu yıkım. Ara, tara derken hocamız kitabesini bir kıyıda bularak korunmasını sağlar. 1940’lı yıllarda kasabada ortaokul yoktur, okul yaptırmak için bir dernek kurulur. Parası olan 50Tl ile olmayan ise 8 metreküp taş taşıma ile katılır. Kuruüzüm ailesi de 4metre genişlikte, 2 metre yüksekliğinde bir taş yığını ile katılar. Bir ilkokul ile ortaokul yaptırılır ve okullara derneğin adı verilir. Bir okulun kitabesinde “Karacasuyu sevmek sözle değil eserledir. (1949)” yazılıdır. Diğer okulda ise, “Bugünün küçüğü yarının büyüğüdür, idrak edenlere ne mutlu! (1946)”  yazılıdır.    

**

Hoca bu eseriyle çevresine olan sevgi ve saygısını gösterdiği gibi bizlere de adeta bir görev yükledi. Onun için üzümler erdi, kuruttu bile ki üzümün kurusunu yazdı. Eline, diline emeğine, kalemine sağlık sevgili Hüseyin Kuruüzüm Hocam… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.