Mehmet KIZILASLAN
Neler oluyor!
Genelde, tek adam, tek başkan sistemine dur demek için. Cumhuriyetin insani değerlerine sahip çıkmak için. Parlamenter sistemin yanlışlarının düzeltilerek, tekrar ayağa kaldırılması için. Yasam, Yürütme, Yargı ve Medya erklerinin ayrı ayrı ellerde, birbirlerinden nemalanmasını engellemek için. Millet İttifakının kurulması ve ayakta kalması gereğine inandık ve bu uğurda en az seçilenler kadar mücadele verdiğimize inanıyoruz.
Yerelde, kontrolsüz güç haline gelen seçilmişleri durdurmak için. Hak, hukuk ve adalet konusunda kendi cebinden başkasını düşünmeyen atanmış bazı müdürleri durdurmayan, engellemeyen ve hatta kamu vicdanında onlarla paylaşım içinde görünümü veren yetkilileri, uyarmalarımıza rağmen durmayan, doğruları yapmayanları, durdurmak için. İşsizlik konusunda, hiçbir şey yapılmadığını gördüğümüz için. Yol, taş ve göstermelik, üst yapı çalışmaları yapıp, park bahçe ve çiçekliklerden başka hizmet yokmuş gibi çalışanlara dur demek için.
Çalışıyormuş gibi görünüp, doyumsuz yandaşlarına, yeni açılan güzergahlarda tarla alıp, arsaya çevirdikleri ve tarla sahiplerinin duyması gerekenleri merdiven altlarında askıya çıkarıp, haksız kazançlara izin verdikleri için.
Garibanların arazilerini, yeşil alan olarak ucuza ellerinden aldıktan sonra, yandaşlara verip o yeşil alanı(kanuni ama vicdani olmayan yöntemlerle) arka taraflara kaydırarak yandaş zengin edip garibanın arsasına apartmanlar dikerek, o garibanın gözünün içine baka baka, anasına küfür eder gibi hakkının yenilmesine izin verdikleri için. Millet İttifakının yereldeki adaylarının seçilmesi için en az onlar kadar çalıştık.
Şimdi gelinen noktada, ya bilerek, kişisel siyasi geleceğinizi güçlendirmek için; ya da bilmeden, birilerinin yanlış bilgilendirmeleri doğrultusunda, basiretsiz ve beceriksiz yönetim hataları yapıldığını görüyoruz duyuyoruz.
Millet sizlerden, sunduğunuz projelerin hiç değilse birkaç tanesinin uygulanmasını beklerken, seçilmiş bazı dostlarımızın, atanmışların kontrolsüz gücüne hedef olduklarını duyuyor, üzülüyoruz.
Ta işin ilk başında, “Hiçbir kimseye vebal borcunuz yok ama verdiğiniz sözleri uygulama mecburiyetiniz var” diye uyarmıştım. Şimdi yeniden benim gibi düşünen kamuoyundaki dostlarım ve aklıselim insanların, duygularını dile getiriyorum. Bırakınız çalışıyormuş gibi görünürken, siyasi ayak oyunlarını. Bu millet sizlerden hizmet bekliyor.
Bu millet sizlerden iş bekliyor, aş bekliyor. Kediyle, köpekle, çiçekle, böcekle, taşla, tuğlayla uğraşmayın dedik ama Millet ittifakını bozun demedik. Birbirinizi yiyin demedik.
Efendiler, süreniz doluyor. Korona virüsü bahane ederek de zamanımızın birçoğunu çaldınız. Zannetmeyiniz ki beceriksizliklerinizden dolayı, insanlara verdiğiniz sözlerin kefili olduğumuzdan dolayı yakanızı bırakacağız. Bırakmayacağız, çünkü biz sizlere kefil olduk.
Onlar haklarını savunamasalar bile, onlara meydanlarda, köşe yazılarımızda, toplantılarımızda, sizlerin, çalışkanlığınız, adil oluşunuzu, hakka hukuka saygınızı, öncekiler gibi olmayacağınızı anlattığımız, haykırdığımız ve taraf olduğumuz için; bütün yanlışlarınızın savunucusu olmayacağız.
Onlar sussalar da biz susmayacağız. Biz doğruların hep yanında olacağız. Kamuoyu sizden açıklama bekliyor. Bizler sizlerden vadettiklerinizi hayata geçirmenizi, uygulamanızı istiyoruz. Sizlere oy verenlerde, Millet İttifakına zarar vermenizi istemiyoruz. Kendi koltuğunu sağlamlaştırmak için, siyasi ve ekonomik rant sağlamak için politika yapan, kim olursa olsun bilsinler ki; onların karşısındayız, hasmıyız. Dürüst, namuslu, sözünde duran, vaatlerini yerine getiren, kendi cebi için çalışmayan, haksızlıklara göz yummayan, çalışkan, onurlu, saygılı, her seçilmiş ve atanmışın yanındayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.