Adı yeni ama pek yeni bir şey yok.

Boşuna milli piyango kuyruklarında beklemeyin.

Boşuna umutlanmayın.

Ham hayallerin esiri olmayın.

Boş yere kendinizi kandırmayın.

Her sene aynı filmi seyrediyoruz. Çöpe atılan umutlar, kahrolan insanlar… Mutsuz, huzursuz ve isyankâr...

Hallerini bir görseniz…

Tüh diyor tüh, gitti gitti, bir rakam yüzünden milyonlar uçtu gitti.

Bizde şans mı var!

Bizde eşek şansı var.

Allah … versin.

Şimdi ne olacak benim halim.

Ne güzel sıfır bir araba alıyordum.

Borçlarımı kapatıyordum.

Kendime de en meşhur mağazadan böyyük adamların, hökümet adamlarının keydiği passatlardan en pahalısından son moda bir takım yeni elbise alıyordum.

Ayakkabı, kravat, gömlek onları bile seçmiştim, krallar gibi kendimi donatacaktım.

Bir de yurtdışına Hawai Adaları’na oradan da uzak doğu Filipinlere güzel bir seyahate çıkacaktım.

Yazık oldu umutlara, yazık oldu hayallerime. Allah kahretsin. Şu an Fenerbahçe, Beşiktaş maçında Fenerlilerin içinde kalmış bir Beşiktaşlı olarak bir ton dayak yemiş, canını zor kurtarmış bir manyak gibiyim.

Eee ne olacak şimdi benim halim. Bir yıl daha mı yeni yıl gelecek diye bekleyeceğim. Ah ah! Aslında bilet bana çıkmıştı. Kesin çıkacaktı. Görmüyor musun şu kahpe dünyanın haini FETÖ’nun burun sokmadığı yer mi kaldı? Hain FETÖ soruları çaldığı gibi bizim milli piyangonun çıkan biletlerini de çalmış. Ben demedim mi ipin ucu itin elinde diye. Yazık ettiler yüzlerce binlerce insanın milyonların paralarını ve umutlarını.

Benim hayallerimi yıktın, umutlarımı çaldın, şerefsiz hain FETÖ. Seni ben bir yakalarsam bütün dünyanın gözü önünde rezil edeceğim. Angara’nın Kızılay Meydanı’nda darağacında asacağım. Nedir lan bu senden çektiklerimiz? Yazıyoruz FETÖ kalkıyoruz FETÖ. FETÖsuz bir dünya istiyorum. İstiyorum da hani bizim paralar? Bizim bilet paralarını bunlar çaldı...

Bu FETÖyü evimizin kapısından kovup atsak da başka değişik FETÖcular çıkacak diye korkuyorum. Çünkü ipi dışarıda olan her maymunun sahibi maksadına ulaşmak için başka maymunlar bulur ormanlardan.

Asla moralinizi bozmayın ve umutsuzluğa kapılmayın. Atalarımız umut fakirin ekmeği demişler. Çiftçilerimizin de umut dolu kırk yılı varmış. Mutlaka bir gün nasip olur. Güneş mutlaka mazlumların üzerine doğacak. Zalimin zulmü varsa mazlumunda Allah’ı var.

Değişim demekle değişilmiyor, dönüşüm demekle dönek olunmuyor. Dönek değil, kabuk değil öz olabilen, kök olabilen iman, akıl ve ruhumuzun öznesi olabilecek kültür ve medeniyet dünyamızın düşünce Rönesanssının ateşini yeniden yakacak çağdaş horasan derviş gazilerine ihtiyacımız var.

Ne diyor Mevlana:

“Dünle beraber gitti cancağızım,

 Ne kadar söz varsa düne ait,

 Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

Bizleri üzen, mutsuz eden iki bin on yedi yılına ait ne kadar kötü olay ve söz varsa geçen iki bin on yedinin zaman çöplüğünde kaybolsun gitsin. Geçmişte ki kötü olayları düne ait kötü sözleri bırakalım. Şimdi iki bin on sekiz yılında yeni şeyler söyleyelim. Hayırlı işler yapalım. Bu cümleden olmak üzere herkese göre değişen, göreceli tartışılan iş ve eylemleri aşan; bizi ve kâinatı yaratan mutlak irade ve güç sahibi Hz. Allah’ın şu ilahi mesajına kulak verelim:

“Asra (zamana) yemin olsun ki insan hüsrandır, ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, hakkı tavsiye edenler (birbirine) ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındandır.”

Bu ilahi mesajla insanlığın kurtuluş müjdesi olarak hepimize rehber ve yeni bir ışık olması temennisiyle Allah emanet olun değerli okurlarım.

Zihinlerde ve ruhlarda yeni umutlar, yeni ışıklar yakan gönüllere selam olsun. Yeni yılınız yeni müjdeli güzel haberlerle hayırlı uğurlu olsun. Bu dua ve dileklerimle kalın sağlıcakla.