Kutsal Ramazan ayını yaşıyoruz.

Hariciye, işimiz ve de haddimiz hiç değil. Sadece Müslüman âlemine şöyle bir göz atalım desek, inanın aklımız, havsalamız almıyor.

**

Ortadoğu kaynayan bataklık, Ebu Bekir Bağdadi’nin IŞİD örgütü, Müslüman din kardeşlerine neler yapıyor? Allah için Müslüman’ın kafasını kesen, kestiği kafa ile poz veren, bin700 polisi öldüren, esir alan, işgal eden örgüt korku saçıyor? Musul’u ele geçiren, T.C Başkonsolosluğunu basan, konsolosluk görevlerini esir alan, Bağdat’a yürüyen bir örgüt… Arada kalan Türkmenler can derdine düşmüş…

**

Filistin’de yıllardır bir dram yaşanıyor, Müslümanlar ise seyrediyor Filistinliler kendi içlerinde birbirlerini yerken sonradan akılları başlarına geldi ve anlaştılar ama İsrail yine de memnun bi halde, “gık” diyenin tepesinde… ABD güdümlü, suya ve sabuna dokunmayan bir Suudi, Ürdün de yine aynı çizgide ne kokar, ne bulaşır…

**

Gündemde yer almıştı. Nijerya’da “Boko Haram” adında radikal İslamcı örgüt lideri Ebubekir Şekau bir okuldan kaçırdıkları 200 kızı “Okula gitmesinler, evlensinler” diyerek pazarda köle olarak satacaklarını açıklar. Geçtiğimiz hafta 30 kişiyi öldüren, 60 çocuğu daha kaçıran bu örgüt ve bu zihniyetler Müslümanlık adına utanç vericidir.

**

Bir yandan Müslüman ülkeler, sel baskınları, depremler, savaşlar, yoksulluk ve açlık ile belini doğrultamaz bir hale geldi. Suriye birbirini yiyor, Türkiye’ye doluşmuş bir milyonu aşan Suriyeli mülteci ile yaşamanın güçlüğü günden güne artmakta. Mısır’a ağlarken, Rabia derken El Sisi sandıktan çıktı. Irak yandı, yıkıldı ve doğrulmaya çalışırken bu defa ordusu kayıp, IŞİD kol geziyor. Tunus toparlanma yolunda…

**

Peki ya biz? Suriye ve Mısır ile aramız malum. Gitmeyin, gelmeyin dendi, Gazze’ye gideceğiz diye gürledik ama gidemedik. Libya için Nato’ya kızdık, bavullarla para gönderdiğimiz iddiaları… Libya ise karışık, bu defa orada çalışanlarımızın birçoğu bavulunu 48 saat içinde topladı.

**

Yoksul Afrika ülkeleri ve Ortadoğu haricinde, Avrupa ve Amerika kıtasında savaş, terör ve kargaşa yaşayan kaç ülke var Allah aşkına!

Müslümanlar neden bu kadar güçsüz diyerek hep hayıflanırım.                                             

Bir yandan da görüp duyduklarımız, nasıl olmasın dedirtiyor…

**

STK Başkanı ve komşu köşeden Sayın Veli Tiryaki’nin “Din Âlimleri Güvenirliğini Kaybediyor” başlıklı yazısında, “Birçok sözde din adamı ve imam,  kul hakkı, yetim hakkının yenmesini normal gösteren İslam’ın ölçüleri konusunda sınıfta kalmışlardır. Haramla helali ayıramayan din adamı olmuşlardır. Rüşvet ve yolsuzluğun devlet ve toplum hayatını çürüttüğünü görmezden gelmektedirler...” Sözleri de adeta yaraya neşter vurmaktadır.

**

Millet aya giderken, Müslüman Mısır’dan bunları da okuduk,

Mısır'da yayımlanan El-senousa gazetesine konuşan bir din adamı;

“Erkek cinsel organına benzediğini belirttiği muz kabak gibi yiyeceklerin

kadınlar tarafından yenmesini yasaklıyor ve bu yiyeceklere kadınların

dokunmasının bile caiz olmadığı” fetvasını veriyor, diye okuduk medyada.

Allah, Allah! Hadi bu Mısır’dan…

**

Böylesini de okuduk. Hem de bizden ve bizim medyadan.

Bir ilin Müftü Yardımcısı vaazında ne diyor?

“Sen kızın, eşin oynarken bakacaksın, susacaksın… Bunun adı deyyusluktur"

diye konuşur. Deyyusun kelime anlamı ne demektir bir düşününüz…

**

Böyle de müftümüz var.                                                                                          

Beyoğlu eski Müftüsü İhsan Özkes. CHP Milletvekili olarak TBMM’de en çalışkan vekillerden birisidir. Kimseye deyyus filan da dememiştir. Üsküdar Belediye Başkan adayı olmuş, seçimler sonucunda kaybetmesine rağmen seçim döneminde yaşadığı rahatsızlıkları her daim haykırmıştır. Ayrıca geçtiğimiz haftalarda verdiği önerge ile IŞİD örgütünün TBMM’de tartışılması talebinde bulunur.

**

Uzaklara gitmeyelim, “deyyus” sözünü ağzına yakıştıran sorunlu kişilikler de var. Eğitimcilikten dem vurup, bir yandan da bilmem nerelerden geçtiğini söyleyerek öğündüklerinde örnek olmasını beklediklerimizin yalaka ve tezat dolu yaşamları, tutarsız adımları, dindarlık deyip kindar tavırları bizi şaşırtıyor…

**

Osmanlı’yı yıkmak için yaptığı planlarla bilinen, İngiltere Başbakanı Gladstone; “Kur’anı Müslümanların elinden almalıyız” dediğini okuduk. Kuran’ı Kerim’i Müslümanların elinden alamadılar ama din maskesi takmış sahtekârlar tehlike saçıyor…

**

Emperyalistlerin petrol uğruna ayak oyunlarına gelen ve kurtulamayan, ezilen Ortadoğu ülkesi halkı, ne devletinin ne de insanının müreffeh bir yaşam sürmesini sağlayamadı. Oysa tüm güçleri avuçlarında, Arap insanı da bunun ne kadar farkında ki. İnsanlar layık oldukları şekilde yönetilir, sözünü doğrularcasına…

Müslüman, Müslüman’a bomba atıyor.

-Allahu ekber diyerek.

Bombaya hedef olan da bağırıyor.

-Allahu ekber,

Karşıdan gören de,

-Allahu ekber…

**

Gel de Müslümanlar niye böyle diyerek hayıflanma!

Hayırlı Ramazanlar!