Şerif KUTLUDAĞ
“Muazzez İlmiye Çığ” özelinden hayata bakış
Muazzez İlmiye Çığ, (20 Haziran 1914’te Bursa’da doğar.
17 Kasım 2024, Mersin’de vefat eder ve 18 Kasım 2024 Pazartesi günü Mersin’de toprağa verilir.
M. İlmiye Çığ Vikipedi’de kendisine ayrılan tanıtım sayfasında, şöyle bir girişle tanıtılır: “Hititolog, Sümerolog, yazar. Türkiye'de laiklik ve başörtüsü yasaklarının önde gelen savunucularından biriydi. Akademi kökenli olmadığı için unvanı yoktu. Ancak 2000 yılında İstanbul Üniversitesi kendisine fahrî doktor ünvanı vermişti.”
İşte bu sayfadan ilginç bilgiler:
“Muazzez İlmiye İtil'in anne ve babası Kırım Tatarıdır ve her ikisi de Türkiye'ye göç etti; baba tarafı Merzifon'a, anne tarafı ise Türkiye'nin dördüncü büyük şehri olan ve o dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli bir bölgesel yönetim merkezi olan kuzeybatıdaki Bursa'ya yerleşti.”
“I. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinden birkaç hafta önce Bursa'da doğdu. 1919'da beşinci yaş gününü kutladığı sırada Yunan Ordusu tarafından İzmir'in işgal edilmesi üzerine öğretmen olan babası, ailesinin güvenliğini sağlamak için Çorum'a taşındı ve genç Muazzez burada ilköğrenimini tamamladı. Ayrıca Fransızca ve keman dersleri aldı. 1926'da sınavla Bursa Kız Muallim Mektebi'ne girdi ve 1931'de, 17 yaşına geldiğinde ilkokul öğretmeni yetiştiren bu okuldan mezun oldu.”
“Yaklaşık beş yıl boyunca, Eskişehir'de öğretmenlik yaptı. Bu sırada kardeşi Turan İtil, beyin cerrahı olmak için Amerika'ya gitti. 1936'da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Hititoloji Bölümü'ne kaydoldu. Hocaları arasında, İkinci Dünya Savaşı'nı Türkiye'de profesör olarak geçiren, Hitler dönemi Alman-Yahudi mültecileri HansGustavGüterbock ve BennoLandsberger gibi dönemin en önemli Hitit kültürü ve tarihi uzmanları vardı.”
“1940't, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nden, Eski Şark Eserleri Müzesi'nde on yıl sürecek kariyerine, kurumun arşivlerinde tercüme edilmeden ve tasnif edilmeden saklanan binlerce çivi yazılı tablet alanında uzman olarak başladı.”
“Meslektaşları Hatice Kızılyay ve FritzRudolfKraus ile birlikte, müzenin deposunda bulunan Sümer, Akad ve Hitit dillerinde yazılan binlerce tableti temizleyip,, sınıflandırır ve numaralandırdılar. Çığ, 74 bin tabletten oluşan çivi yazılı belgeler arşivini oluşturdu ve 3 bin tabletin kopyasını çıkarıp, katalog hâlinde yayımladı. Aradan geçen yıllarda, tabletlerin deşifre edilmesi ve yayınlanması konusundaki çabaları sayesinde müze, dünyanın her yerinden eski çağ tarihi araştırmacılarının baş vurduğu bir Ortadoğu dilleri öğrenme merkezi hâline geldi.
1957 yılında Münih'te gerçekleşen Oryantalistler Kongresi'ne katıldı. 1960'ta 6 ay Heidelberg Üniversitesi'nde bulundu. 1965'te Roma'da sergilenen Hitit sergisinin Londra'ya taşınması faaliyetinde görev aldı. 1972'de emekliye ayrıldı.
Muazzez İlmiye Çığ, emeklilik sonrasında kendisini yayın faaliyetlerine verir. Sümer ve Hitit kültürünü tanıtan 13 kitap yazar. Bunun üzerine 2000 yılında İstanbul Üniversitesi tarafından fahri doktor ünvânı verilir.
Sözün burasında ben onun yayınlarıyla yarattığı tartışmalar, mahkemeye verilişi, beraatı vb konularına girmeyeceğim. Gerek cenaze töreni, gerekse yayınları vb konularında öylesine yazılar yayınlanmış ki burada tekrar vermem mümkün değil. Merak eden okurlarım hem Google den hem vikipedi‘den hem de sosyal medyadan tarama yapabilirler.
Benim konuya bakış açım ise farklı olacak: Batılılar, tarihi binaların ya da ulu ağaçların yanına koydukları tanıtım levhalarında binaların ya da ağaçların yaşını tarihlendirdikten sonra, o süreçte dünya tarihinde neler olduğunu yazarak bir anlamda ziyaretçilere tarih dersi verirler ve dünyada olup biteni hatırlatırlar. İşte ben de buna benzer bir bakış açısıyla yaklaşacağım M. İlmiye Çığ konusuna.
Haziran 1914’ten Haziran 2024’e aradan geçen 110 yıllık bir süre vardır. 29 Ekim 2024’te Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. Yılını kutladığımız dikkate alınırsa demek ki Çığ TC’den 9 yaş daha büyüktür.
1914-1918 1. Dünya Savaşı yıllarıdır malum.
29 Ekim1923’te Cumhuriyet ilan edildiğinde, 9 yaşında bir çocuktur.
Cumhuriyetin 10. Yılında 19 yaşındadır.
1929 Dünya ekonomi buhranı yaşanırken 15 yaşındadır.
1939-1945 11. Dünya Savaşı yıllarında 25-31 yaşındadır.
27 Mayıs 1960 İhtilali yaşanırken 46 yaşındadır.
12 Eylül 1980 Darbesinde 66 yaşındadır.
2000’de , İstanbul Üniversitesi kendisine fahrî Dr. Unvanı verdiğinde 86 yaşındadır.Vefat ettiği 17 Kasım 2024’te de 110 yaşındadır.
110 yıl yaşamasının sırlarını şöyle paylaşır Muazzez İlmiye Çığ:
“Sigara ve içkiyi hayatımda hiç kullanmadım.
Şimdi yaşım gereği yürüyemiyor olsam da zamanında çok yürüdüm.
Daima ölçülü olmaya çalıştım.
Her şeyi kararında yiyorum.
Ve tavsiyeleri:
İyi düşün, mutlu olmaya çalış, kin besleme…
Hayatta daima herkese iyi gözle bakın…
Çok çalışın… Çalışmak ve iyi/olumlu düşünmek beni dinç tuttu.
Nice zamanlarda, nice kuşak değişimi, nice savaşlar, güzellikler ve çirkinliklere tanıklık eden ve 110 yıl yaşayan Muzaaez İlmiye Çığ, bu badireleri atlatıp 110 yıl gibi uzun bir ömür sürmesini , hayat enerjisi, yaşama sevinci ve çalışkanlığına bağlı olsa gerektir…
Işıklar içinde uyusun…
GÜZEL/AYDIN… SEVGİLERİMLE…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.