Aziz dostlar, değerli okuyucular:
Hicri yeni yılınız kutlu olsun.
Vefatının10. Yıldönümünde aziz babama duyduğum sonsuz hasretle...
38 yıl önce yazılmış bir hicrî yıl tebrik mektubu*

24.10.1982

ÖZEL TİP CEZAEVİ BARTIN

Muhterem Babacığım,

Alemlere rahmet olarak gönderilen yüce peygamberimizin ilahi emirle Mekke’den Medine’ye hicretinin 1403. Yıldönümü size, ailemize, milletimize, İslam alemine ve insanlığa hayırlı olsun. Hicri yeni yılınız mübarek olsun. Müşriklerin, putperestlerin, zulüm ve haksızlıkları altında her türlü yaşama hakları tehlikeye giren Müslümanların, kendilerine kucak açan Medineli Müslümanların kardeşlik-cömertlik duygularıyla dolu kucaklarında şefkatlerin, samimiyetlerin en güzelini bulurken, sırf Allah emri ve peygamber buyuruğu ile mallarını, mülklerini, ailelerini, sevdiklerini gözü kapalı terk edişleri ne büyük sadakat ve iman örneğidir şüphesiz.

İlk İslam devletinin Medine’de kuruluşundan bu yana 1403 yılın geçtiği şu günde insanlık bu yüce peygamberin kılavuzluğuna daha fazla muhtaç. O gün yeni ufuklara kanatlanan, alemleri sarıp kucaklayan İslam, yine tek kurtarıcı… Dünyevi menfaatlerin, nefsani arzuların, hırs ve tamahın, kin ve husumetin pençesinde kıvranan insanlık, malını mülkünü tereddütsüz din kardeşi ile bölüşen Ensar’ın, muhacirlerle kurduğu ebedi dostluk ve manevi kardeşliğin sıcaklığına, manevi yüceliğine her zamankinden daha fazla muhtaç ve o gönül kardeşliğinin arayışı içinde…

Beşeri sistemlerin arka arkaya kaçınılmaz iflası ile insanlık o ilahi oluşun engin vadilerine, sonsuz ufuklarına kanat çırpmanın sancısı ve heyecanı içinde… Bu duygu ve inançla bakıyoruz gelecek yıllara, gelecek çağlara. İnşallah diyoruz, zulüm çağı yerini iman çağına terk edecektir pek yakın gelecekte…

Muhterem Babacığım,

Buralarda da artık havalar soğumaya, geceleri ayaz olup kışa her geçen gün yaklaşılmış olmasına rağmen, soğuktan fazla bir perişanlık -şimdilik- çekmiyoruz. Mümkün olduğu kadar kalın giyinip, üşümemeye gayret ediyoruz. Allah devlete zeval vermesin. Geçende dağıtılan ikinci battaniyelerle de geceleri ısınıyoruz. Zannederim Kasım başlarından itibaren kaloriferler de yanmaya başlar.

Allah kimsesizlerin, yoksulların, yetimlerin, çaresizlerin yâri, yardımcısı olsun. Bir kova kömür, bir kilo odun ve yakacak bulamayanlardan, Rabbim yardımını esirgemesin. Milletinin yoksulunu, yetimini görmeyen, gözünü servetle hırs büyümüş zenginlere de insaf, merhamet ihsan etsin, amin.

Rızık verici Allah, evlat ve ailesinin rızkı için çalışan sizlerin emeğinizi dünyada ve ukbada geri çevirmeyecektir inşallah. Yüce peygamberimiz: “Bir kimse dilenmekten kurtulmak, ehil ve iyalinin geçimi için uğraşmak, komşu ve akrabasına iyilik etmek için dünyada helal mal için çalışsa, kıyamette onun yüzü ayın 14’ü gibi olduğu halde, kabrinden kalkıp haşr yerine gelir. Bir kimse dünyada helal malı iftihar etmek, övünmek, kibirlenmek ve gösteriş olsun diye kazanmak isterse, kıyamet gününde Allah’ü Teala, ondan razı olmadığı halde, Allah’ü Teala’nın huzuruna çıkar.” Buyuruyor. İnanıyoruz ve dua ediyoruz ki, sizler, birinci gruptaki bahtiyar insanlardansınız.

Muhterem Babacığım,

Bu Muharrem ayında, özellikle on Muharrem aşure gününde nice ilahi tecellilerin zuhur ettiği ve peygamberlerle ilgili mes’ut birtakım olayların yıldönümünde Allah’tan cümlemizin affını, mafiretini, rahmetini diliyorum.

Bu ayda, Hz. Adem’in tövbesinin Allah tarafından kabul olunduğu gibi biz günahkar kullarının da tövbelerimizi Allah kabul etsin. Hz. İbrahim’in dost kılınması gibi rabbim bizleri de dostlarından eylesin. Hz. Eyyub’un hastalığından kurtulup şifa bulması gibi Allah şifa bekleyen bütün kullarını şifalarından mahrum etmesin. Hz. Yunus’un balığın karnından kurtulması gibi, yüce Allah darda, karanlıkta kalan kullarını da rahata, kurtuluşa ulaştırsın. Ve daha nice hayırlara, saadetlere cümlemizi ulaştırsın inşallah. Bu dualarla en derin hürmet ve hasretle, sizin, amcamın, anamın büyüklerimin ellerinden öperim.

Allah’a emanet olunuz.
Dualarınıza muhtaç oğlunuz,
Efendi Barutçu
Özel Tip Kapalı Cezaevi

* İnşallah önümüzdeki ay yayınlanacak olan ‘Mahbes’ten Mektuplar isimli kitabımızdan 38 yıl önce aziz babamıza hicri yılbaşı dolayısıyla yazdığımız bir mektubun örneğidir