Nevzat ARSLAN
M. Kemal Yılmaz Hocamızın Ardından
Yazdığım “Karaçakal Yörükleri” kitabımla sağ olsunlar o zamanın AGC yönetimi 2008 yılı ödüllerinden olan “M. Kemal Yılmaz Özel Başarı Ödülü” ile ödül alma mutluluğunu köylülerimiz ve akrabalarımızın da katılımıyla hep birlikte yaşadık.
Aradığımda bir süre ağladı…
Kendisine gönderdiğim kitabımdan TBMM ve Milli Kütüphaneye adıma teslim edip demirbaş kayıtlarını yaptırmış. Aynı yerlerden bendenize gelen bilgi ve teşekkür yazılarının hocamızın bir önerisi olduğu anlaşılmaktaydı.
Hocamız çok kibar, nazik ve düşünceli idi.
Küçüklüğümde köyümüze iki kez gelen hocamızın adı yabancı değildi ama o günden sonra diyalogumuz arttı.
Bir defasında;
-Sizin köydeki bir bahçıvanda yediğim domatesin tadı tam şuramda duruyor işte…
Demişti.
Dört yıl önce idi… Bir sabah bir koli içinde yazmış olduğu kitaplarını gönderdi. Okudum ve mühendis oğluma hatıra bıraktım.
Rahmetli Saadettin Demirayak ile görüşüp tanışmam için telefonunu yazdırıp bizi buluşturdu. Ethem Oruç hocanın da telefonunu verdi, görüşmemi istedi.
Bana gönderdiği yazılar için bir klasör oluşturdum. O yaştaki birinin çalışkanlığını gördükçe kendi yaşımdan ve gençliğimden sıkılmıştım.
93 yaşında olan bu delikanlı adama şu gençliğim ile yetişmem mümkün değil diyerek düşündüm. Bir telefon konuşmamızda “Yaz oğlum yaz. Söz uçar, yazı kalır. Yaz her zaman yaz.” Sözleri hiç aklımdan çıkmadı.
Hocamızın Umurlu beldesinde adına düzenlenmiş parkta bir sabah çaylarımızı yudumlar iken “Söz uçar, Yazı kalır” ifadesi bulunan heykelini hayranlıkla seyrettik. Ardından yazmış olduğum “Umurlu Parkında Bir Sabah” adlı yazımı okuyup tüm tanıdıklarına göndermiş ve aradı;
-Oğlum eğer iznin olursa bu yazıdan 5-6 yüz kadar fotokopi hazırlayarak o parkta çay içen herkese verilmesini istiyorum.
Dediğinde, “hocam izniniz ne demek” diyerek yanıtladığımda yorgun ama keyifle güldüğünü hatırlarım. Bu fotokopi işini yapıp yapmadığını bilmiyorum.
Devletten aldığı maaşa el sürmeyip Aydın kültürünün yaşatılması ve geliştirilmesi için kullanan idealist bir kişilik sahibi olan Mustafa Kemal Yılmaz, eğitimci, şair, yazar yurtsever bir siyasetçi ve devlet adamıdır. Bakanlık başmüfettişi, yurt dışında görev yapan bir ateşe, deneyimli bir turist rehberi, tam anlamıyla Atatürkçü ve vatanseverdir. Aydın sevdalısıdır.
Aydın’da vefatı ise yakın dostlarınca, doğduğu kendi öz toprağına adeta bilerek ölmeye gelmiş dedirtmiştir.
Aydın Bey Camiden büyük bir kalabalık ve sevenleri, Umurlu’da ki anne-babasının yanına götürdü onu.
Aydın protokolü Hocayı şanına layık uğurladı.
-Aydın CHP vekillerinin ikisi yurt dışında olduğunu öğrendik tamamda bir diğeri gelemez miydi?
Diyerek sormaktan kendini alamıyor insan.
Bazı önceki dönem vekilleri ile MHP vekili Ali Uzunırmak’ın cenazeye katılması, zaman ayırıp da gösterdiği değer, incelik ne kadar insani.
CHP’li bir vekilimizin cenazeye katılamayacak kadar önemli bir mazereti mi vardı acaba?
CHP vekilleri öncelikle ahde vefa diyerek hareket etmeliydi.
M. Kemal Hoca dediğimiz gibi çok yönlü özel kişiliklerden biriydi.
Gazetelerden okuduğumuz bir haber ilgi çekici,
Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Turkic American Alliance (Türk - Amerikan İttifakı) ile TUSKON adlı işadamları örgütü, Washington'da iki gün sürecek bir sempozyum düzenledi. Sempozyuma Türkiye'den çok sayıda gazeteci ve siyasetçi de davet edildi. ABD'deki etkinliğe, gazete ve TV'lerin Ankara Temsilcilerinin yanı sıra CHP'liler de davet edildi.
(www.gercekgundem.com) 12 - 13 Mart'ta Washington'da "Enerji - Ticaret ve Kalkınma'' başlıklı etkinliğe CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ile Gökhan Günaydın'ın katıldığını yazdı. Haberimizde, etkinliğe katılan diğer CHP milletvekillerinin isimleri de yer aldı.
Güçlü Çezik şöyle sesleniyordu M. Kemal Amcasına;
“Yıllardır sizin adınıza her yıl verilen M. Kemal Yılmaz Özel Ödülü'nü kaldırdılar Kemal Amca” diyemedim. “Henüz hayatta olduğunuz için sizin adınıza ödül verilmesi saçmaymış. Yıllardır sizin adınıza verilen bu geleneksel ödülü kaldırmalarının gerekçesi buymuş.” demeye varmadı dilim.
Çünkü böyle bir vefasızlığı, böyle bir saygısızlığı öğrenmek, o yılların yorgunu koca yüreğini kim bilir nasıl sıkıştırırdı... Hayata artık umut, paylaşım, vefa ve sevgi ile tutunan bu koca çınara bunu söylemek belki de bir kötülük olacak, belki hayata tutunmasını sağlayan yaşama sevincini söndürecekti.”
M. Kemal Yılmaz Ödülünün kaldırılması üzücü. Artık vefat ettiğine göre yeniden inşallah yerine getirilir. Bu satırları yazmak dahi beni üzmekte…
Aydın için apayrı bir değerdir M. Kemal Yılmaz Hocamız.
Allah rahmet eylesin...
Hocamızın yaşam, gençlik ve özlem kokan bir şiiri ile bitirelim;
Ne kadar güzelmişsin meğer
Ey hayat.
Bana bir daha geliver
Şöyle arzu dolu kırıtarak.
Bir nefes koklayıp
Dünya gözüyle bir daha,
Öpmek seni niyetim.
Ateşli bir veda busesi kondurmak alnına
Canım memleketim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.