Kuşadası’nda İmamoğlu’na destek için Demokrasi ve Dayanışma Yürüyüşü düzenlendi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kuşadası İlçe Örgütü tarafından “Demokrasi ve Dayanışma Yürüyüşü” düzenlendi. Kuşadası’nda gerçekleştirilen yürüyüşte, adalet ve özgürlük çağrıları yükseldi. Ellerinde pankartlar taşıyan ve sloganlar atan Kuşadalılar, millet iradesine sahip çıkacaklarının mesajını verdi.
CHP Kuşadası İlçe Örgütü önünden saat 20.30’da başlayan yürüyüşe, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşları, dernekler ve çeşitli siyasi parti temsilcileri katıldı. 7’den 70’e her yaştan yurttaşın yer aldığı kalabalık, İnönü Bulvarı üzerinden Kemal Arıkan Caddesi'ni takip ederek Atatürk Anıtı’na yürüdü. Katılımcılar, “Hak, hukuk, adalet”, “Milletin iradesi engellenemez”, “Özgürlük için omuz omuza” sloganlarıyla demokrasi ve adalet vurgusu yaptı.
“BU BİR DARBEDİR”
Atatürk Anıtı önünde son bulan yürüyüşün ardından, CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek açıklamalarda bulundu. Ekrem İmamoğlu’nun halkın iradesini temsil ettiğine dikkat çeken Gürbilek, “Milletin yerine karar vermek, halkın iradesinin önüne geçmek ya da ona engel olmak için güç kullanmak, adı konulmamış bir darbedir. Bugün yaşananlar, bir sonraki cumhurbaşkanını milletin belirlemesini engelleme girişimidir. Ülkemiz, kendi iktidarı için hareket eden dar ve küçük bir çıkar grubunun tehdidi altındadır. Bu durum bertaraf edilmezse, 86 milyon yurttaşımızın can ve mal güvenliği tehlikededir. Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi, adalet ve demokrasi talep eden herkesin ortak sesi ve iradesidir. İmamoğlu, milletimize emanettir” ifadelerini kullandı.
“ESAS OLAN MİLLETİN İRADESİDİR”
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel de yürüyüşün ardından bir konuşma gerçekleştirdi. Anayasal hakların önemine değinen Başkan Günel, “Sokakta olmak, yürümek ve protesto etmek sizlerin anayasal hakkıdır. Bunu engellemeye çalışanlara inat, her gün sokakta olmaya devam edeceğiz. Görevini yapan kolluk kuvvetlerine ve kamu malına zarar verilmediği sürece hiçbir sorun yok. Ancak, yargıyı bir aparat haline getirerek, milyonlarca İstanbullunun oyu ve iradesiyle seçilmiş bir belediye başkanını sabah evinden almak, hukuki değil, siyasidir. Eğer 31 yıl sonra, bir belediye başkanının diploması sadece cumhurbaşkanı adayı olduğu için iptal ediliyorsa ve bunu göstere göstere yapıyorlarsa, hiç kimse hukuki güvence altında değildir. Esas olan milletin iradesidir. Son sözü sandıkta halk söyleyecektir” dedi.
Günel, sözlerini Ekrem İmamoğlu’nun “Her şey çok güzel olacak” sözüyle tamamlayarak, mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Demokrasi ve Dayanışma Yürüyüşü, vatandaşların alkışları ve destek mesajlarıyla son buldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.