Mehmet KIZILASLAN
Koronavirüsten ekonominin ve ülkemin kurtuluşu
“Bu yazım 2018 yılında kaleme alınmış, köşe yazım olarak, gazetelerde yayınlanmış ve tüm partilere iletilmiş idi. Bu gün koronavirüs nedeni ile sıkıntı yaşayan ülkemde, kimlere yardım edilmesi gerekiyor, kimler gerçekten ihtiyaç sahibi, kimler demogoji ile muhalefet yapmaya çalışıyor, hesaplarına girildiğinde görülebilecekti. Sonuç olarak, birikimlerin tamamı Merkez Bankasında yada devlet bankalarında ve Devletin gözü önünde olduğundan yetkililerin çalışmalarına net bir ışık tutacaktı. Zaman geçmiş değil. Taşına bilir varlıkların yani paranın ve diğer kıymetli madenlerin tamamı kayıt altına alınmak zorundadır.
Paranın koronavirüs ve diğer hastalıkları taşıyıcı olarak en ön sırada olması nedeni gösterilerek, belli bir süre içinde her şahsa ait ( yetkili yetkisiz en büyük yöneticiden en sıradan vatandaşa kadar) varlıklar kayıt altına alınmalı ve gerçek durumumuz görülmeli, ona göre davranılmalı ve kurtuluşa son hızla ulaşılmalıdır.
Ülkemin, sürdürülebilir bir ekonomik düzene geçebilmesi için, üretim seferberliğinin gerçekleşebilmesi için alınması gereken köklü önlemler.
- Para, altın, döviz ve taşınabilir değerler, Nüfus cüzdanımızdaki, mikroçiplere kayıt edilecek.
- Kişinin borçları ne kadar varsa onlarda kayıt altına alınacak onlarda işlenecek.
- Nakit para dolaşımı, piyasalardan kalkacak hiçbir kişi veya kurum valizle para taşıyamayacak.
- Alışverişlerde “satın alan sadece yüzde on öder” mantığı ile bütün diğer vergiler kaldırılacak.
- Bir mal alımında, satın alan on liralık bir ürün alıyorsa, dokuz lirası satanın, bir lirası otomatik olarak cihazlarla hazineye vergi olarak akacak.
- Çocukların ek kartından, bir çiklet dahi satın alınırsa o bir liranın, doksan kuruşu bakkalın hesabına, on kuruşu, devletin hazinesine vergi olarak akacak.
- Tüm diğer vergiler kalkacak. Bu gün bir ürünün, malın, üzerinde, Yüzde 24-40 kazanç vergisi Yüzde 18 KDV ve daha birçok vergi kalkınca, ürünün değeri tam yarıya düşecek.
- Ürünün fiyatının yarıya düşmesi, sabit gelirlinin kazancının iki kat iş görmesini getirecek. Yani Sabit gelirlilerin maaşları yüzde yüz zam yapılmış gibi, alım gücüne erişecek.
- Bu gün vergi veren, Üç milyon mükellefin yerine Seksen Milyon kaçak sız, vergi veren vatandaşımız olacak. Sadece yüzde on vergi ödediği ve kaçak olmadığı için Devletin geliri en az beş katına çıkacak.
- Tüm malların ve hizmetlerin üzerinde, sadece yüzde on, vergi olduğu için, gayrimenkullerin satışından da sadece yüzde on vergi alındığından ve para akışı kart tan olduğu için, hiçbir tapu değerinin altında sahip değiştiremeyecek, vergi kaçak sız olacak. Hazine dolacak.
- Yolsuzluk, rüşvet ve komisyonlarda, kartlardan kartlara geçeceğinden, Kesinlikle bu suçlar ortadan kalkacak.
- Adaletsizlik ortadan kalkacak. Hiçbir, Hakim’in, savcının ve yetkilinin hesabına, Devletten başka para akmayacağından dolayı, rüşvet önlenecek adaletsizlik ortadan kalkacak.
- Milletvekili adayları, seçilebilmek için harcadıkları parayı seçimlerden sonra komisyon ve iş bitirme bedeli olarak, tahsil edemeyecekleri için; dürüst insanlar, Vekil adayı olabilecekler. Çok kazanmak isteyen ticaret e ve imalata kayacaklar. Üretim artacak. Siyaset temiz insanların eline geçecek.
- Alım gücü iki katına çıkacağı için üretim seferberliği başlayacak.
- Haksız kazançta dönen tüm paralar, nereden gelirse gelsin bir defaya mahsus Devlet bankalarına yatırılacağından, üretime ya da ticarete kayacak işsizliğin önlenmesinde kullanılmış olacak.
- Para, her sahip değiştirip, hesaptan hesaba aktarıldığında, devlet yüzde on vergiyi, otomatik olarak alacak.
- Ülkemin insanı şu ya da bu şekilde tüketime sürüklendi. Borçları nüfus cüzdanına ya da çıkacak özel karta işlendiği için, sıraya konulacak. Bu borçları için kazancının sadece yüzde 20 si kesilebilecek.
- Kazancının yüzde sekseni ne dokunulmayacak, evine ve işyerine icra gelmeyecek. Huzurlu yaşayacak, mutlu yaşayacak. Yaşantısını gelirine göre harcayacak.
- Tekrar borçlu kişi, veresiye mal almaya gittiğinde satıcı kaçıncı sıraya girdiğini görecek. Mal vermeyeceği için, hoyratça tüketime alışan vatandaşım, otokontrol altına girmiş olduğundan daha fazla borçlanamayacak.
- Harcamalarını herkes, kazancından kendisine kalan yüzde seksen ile yapabilecek. Huzur ve mutluluk geri gelecek. Yarın endişesi ortadan kalkacak. Yuvaların dağılması ve intiharlar önlenecek. Cinnet geçirmek bitecek. Devletin ruhsal hastalıklar için harcadığı, tedavi giderleri ortadan kalkacak.
- Yeşil kart ve karşılıksız verilen paralar ortadan kalkacak.
- 18 yaşını doldurmuş her işsizin kartlarına düzenli olarak her ay 1000 TL borç olarak aktarılacak.
- İlk iş bulduğunda maaşından otomatik olarak yüzde 20 si kesilerek tahsil edilecek.
- Hiçbir kimseye nakit para teşvik verilmeyecek. Ürettiği ürünün üzerinden, gerekirse prim verilecek.
- İşsizliği önlemek için yine, SGK primlerini devlet ödeyecek. Emekli ikramiyesini Devlet ödeyecek. İş barışı sağlanacak. Kaynak vergi kaçağı olmadığı için kasada hazır zaten.
- Döviz kurları ile, altınla, yabancılar ve devlet düşmanları oynayamayacak. Çünkü Bu değerler, Merkez bankasında, devletin gözü önünde olacak. Ekonomik dış müdahaleler ortadan kalkacak. Ülkem dış güçler karşısında da güçlü olacaktır.
- Kredi kullanmak isteyenler, devletten kredi kullanacaklar. Hesaplarına para aktarılırken sadece yüzde onu kredi bedeli olarak kesilecek. Başka hiçbir komisyon ya da faiz kesilmeyecektir.
- Krediyi devlet bankasından alıp, başka bankalardan faiz almak için hiçbir kimse kredi alamayacak. Çünkü paranın bir ürün karşılığı çıkması gerekecek. Krediyi başka hesapta bekletemeyecektir.
- Ülkemde, bir işçinin, devlete maliyeti, yine devletin iki yıl öncesi rakamlarına göre, Dört yüz Otuz Bin TL idi. Devletten iş istemeyen ve kendi işini kuran ve ya yanında işçi çalıştıran bir vatandaş devletten 430 000 TL çıkmasına engel olduğu için. 30 yıllık SGK bedeli ve 100 000 TL emekli ikramiyesini devlet ödediğinde bile, daha devletten 60 000 TL alacaklı durumdadır. O nedenledir ki, çalışma hayatında ki barışı, bu çözüm sağlayacaktır.
- İşsizin ve bunalmış cinnet geçirme noktasına taşınmış milyonlarca anti depresan kullanan vatandaşımızın da kurtuluşu üretime katılmasında gizlidir.
- Yolsuzluğun, torpilin, rüşvetin ve adaletsizliğin önünü, paranın kayıt altına alınması ile kesebiliriz. Bu sistem temiz insanların isteyebileceği bir yönetimle gerçekleşir.
- Temiz olmayan çarpık sistemden yararlanmak isteyenler bu sistemi istemezler ve engellerler.
- İnsanımız da hırsız, rüşvetçi, dolandırıcı, dahi olsa dürüst olmak zorunda, değilse hesaplarından yanlış yerlere para akışı mümkün olmayacağından dürüst olmak zorunda kalacak.
- Bu sistemle, hırsızlar hiç bir malı çalarak satamaz. Hesabına para geçiremez.
- Terörist, darbeci, tarikat ve kötü emelli, kurum ve kuruluşlar da toplanabilecek paraların nerelerde biriktiği, ekranlardan görüneceğinden, silah tacirlerine para aktaramayacaklarından terörün kökü kazınacaktır.
- Öyle bir ülke düşününüz ki, insanların hiç birisi yanlış yapamaz. Gasp edemez, hırsızlık yapamaz, terör odaklarına yardım edemez, dürüst olmak zorunda kalır.
- Günümüz vergi sistemi ile 5 yıl içinde her iş yeri, sistem yüzünden iflas etmek zorunda kalır. Etmiyorsa ya vergi kaçırır, ya da devlet desteği alır, her iki halde, yöneticilere gebe kalması ve yönetenlerin her dediğini yapan, edilgen hale gelmesini getirir.
- Önerdiğim sistem onurlu, sorgulayan, huzurlu insanlarımızın gelişiminde ve oluşumunda büyük bir etken olacaktır.
- Çalışan, üreten ve kaçak sız, sadece yüzde on vergisini ödeyen, seksen milyon adaletli ortamda yaşayan, namuslu insan olmak zorunda kalan, insanların ahiretini de kolaylaştıran bir sistem öneriyorum.
- Himmet, yardım, aidat ve benzeri gelirlerin nerelerde toplandığı ve nerelere aktarıldığı, ekranlardan görüleceğinden, yasa dışı para toplama, dolandırıcılık, sahtecilik ortadan kalkacak.
- Rüşvet, torpil, adaletsizlik, soygun, hepsi ortadan kalkacak.
- Devlet şu anda 50 000 TL iş yeri açılsın diye, yardım ettiği bir vatandaşın parasını, yıllık sadece Yüzde 10 Faizle dışarıdan almış olsa, bu vatandaşın devlete yükü otuz yıl için,800 000 TL dir. Halbuki bu parayı vatandaşa vermeyip, sadece 700 TL den SGK sını ödese otuz yıl da devletin yükü, 252 000 TL olacaktır. Bu da gösteriyor ki, İşsizliği önlemek için nakit 50 000 TL bir kişiye vermek yerine sadece SGK primini ödese devlet 3 vatandaşımızı bu para ile işsizlikten kurtarır.
- Devlet Bağkur lu iş yeri sahiplerinin borcu var diye sağlık hizmeti vermiyor. Halbuki o borcunu faizle tahsil ettiğine göre bakmak zorunda olmalı. Bu önerdiğim sistemle Devlet iş yeri sahiplerinin Bağkur primlerini de ödeyeceğinden, iş yeri sahibi vatandaşımız da mağdur olmayacaktır.
Saygı değer ilgili, yukarıda önerdiğim sistem, yolsuzluğu, torpili, rüşveti, terörü, işsizliği ve her tür yanlışı, ortadan kaldıracağı için. Adaleti, barışı, iş barışışını, iç barışı, huzuru, sağladığı gibi, dış güçlerin ekonomimizle oynamasını da engelleyecektir.
Sağlıklı, huzurlu, mutlu ve yaşama sevinci olan bir ülke, kalkınma konusunda, sınır tanımayacaktır. Ancak yukarıda da söylediğim gibi bu sistemin karşısında duran ve sistemden nemalananlar, sizlere engel olacaklardır. Bu dezavantaj gibi görünse de, meydanlarda açık oturumlarda, ”Namuslu iseniz, hırsız değilseniz, adaletli iseniz, bu sisteme karşı çıkmazsınız. Biz bunu gerçekleştirmek için adayız.” Dediğinizde avantaj haline gelecektir. İlginize şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.