Nevzat ARSLAN
Kırk Yıllık Kani, Olur mu Yani?
Az zamanda en çok parti değiştiren milletvekilimiz kim?
Diye sorsak,
Herhalde ilk sırayı eski Afyon Milletvekili Kubilay Uygun alsa gerek.
1995 seçimlerinde DSP´den TBMM’ye giren Uygun’un adı, o dönemde parlamentoda olan tüm siyasi partilerin parlamentodaki sıralarını geçici ve kısa sürelerle işgal ettiği,
yakasına arka arkaya DSP, ANAP, DYP, MHP (DTP de olsa gerek) rozetlerini takmış, gazetelerin magazin sayfalarında da boy göstermişti. Fırıldak Kubi olarak anılmıştı.
1999 seçimlerinde TBMM dışında kalan Uygun’u artık “hiçbir parti almaz” deniliyordu. Sonrasında bir ara meclis dışındaki bir siyasi partimizin genel başkan yardımcısı oldu. Partinin adı da (UBP) Ulusal Birlik Partisi’ydi.
**
Aslında iktidar partili hiç değildir.
Çünkü siyasi şeceresinden iyi bilinir.
Kelli fellisinden Ak Partili gördüğünde,
-Size verdim azizim.
Kimilerini görünce esas duruşa geçer.
-Vallaha bi daha vericem.
Derken etrafta,
-Bu parti halka eziyet etmekte.
Arada bir,
-Çapulcular terbiyesizdir. Elhamdülillah!
Demeyi de ihmal etmez.
Partili rolünde oraya buraya sataşır.
Güya bir yandan tarafsızdır.
Eee dengeleri de sağlamak gerekli.
Ama yine de kıvırtmaları sırıtır.
Kırk yıllık Kani,
Olur mu Yani?
Demişler ya!
Olmaz.
**
Ebubekir Kani Efendi…
Osmanlı kâtibi Kani Efendi, 50’li yaşlarda Silistre’de bir Rum kızına âşık olur.
Gönül bu güle de konar ama bu defa gülün goncasına konmayı arzu etmiş.
Engel dinleri ayrıdır. Rum dilber Müslümanlığa geçmeye razı olmaz,
Kani Efendi aşkından, yalancıktan bari Hıristiyanlığa döneyim der.
Bir sürpriz yapılır Kani Efendiye.
Kış gününde Kilise Papazlarınca buz gibi soğuk suda vaftiz edilir.
Buz gibi sudan çıktığında tir tir titremektedir.
-Kani oldu Yani.
Denilerek alkışlarla adı Yani olarak değiştirilir.
Karısının akrabalarını Hıristiyanların et yemediği günlerinde davet eder.
Sadece et yemekleri ile mükellef bir sofra kurulmuştur.
Misafirler şaşırır ve kızarlar.
Kani Efendi ise,
Kırk yıllık Kani,
Olur mu Yani?
Diyerek gülümser.
**
Bir kahvehane müsteciri bir tanıdığını anlatmıştı.
Arsasının yanından yol geçecek, arsası küçülecekti.
Mevcut başkan, oy için “seçim geçsin hele” demişti.
CHP adayı ise, “iyi niyetimden şüphe etme” der.
Kasabada belediye seçiminde mevcut başkana oy vermişti.
Nasıl olsa kazanacağına inandığından alenen söylemekteydi.
Akşamüzeri bir de bakar ki amanın CHP adayı kazanıyor.
Acayip bir sıkıntı basar, sabahı zor eder.
Kargalar uyanmadan mahalle kahvesine damlar.
Telaşlıdır kahveciye,
-Ben de Halk Partiye virdim.
Kapıdan her girene
-Ben de virdim, Halk Partiye virdim.
Diyerek masaları gezer.
Kahveye her yeni gelene,
-Ben de virdim, Halk Partiye virdim.
Yeni başkanı tebrik etmek için fırsat kollamaktadır.
Böyle olur zaten vermeyenler, verdim diye ilk kutlamaya koşanlardır.
Sırada bekleyen insanları yara yara, ite, kaka yeni başkana ulaşır.
-Ben de valla size virdim başkanım Allah’ın izniyle benim arsa da…
Başkan gülümser.
Birkaç gün sonra eski başkana koşar.
-Valla başkanım, bu halk değerinizi bilemedi…
Arsası ne oldu bilmem.
Bildiğim ise,
bizim insanımızda böyle fırfırların bol olduğudur.
**
Yalan yere yemin etmezdik.
Kocasından korkan Hacı Hasan’ın karısı,
Yalan yere yemin eder,
40 gün sonra can verdiği anlatılır.
Küçüklüğümüzde
Yalan yere yemin etmeyin
“ölürsünüz” diye öğütlenirdik.
Adam vermediği, vermeyeceği
yalanına basıyor yemini
ve de yaşıyor.
Hayatını…
**
İnsanımız duyarsızlaştı,
İkiyüzlüleri görüyor da,
Alnına lafı yapıştırmıyor.
Bir şey denmediği sürece de muteber olma yolundadır bunlar.
Ak Parti, Gök Parti, Halk Parti bunlara prim vermemelidir.
İnanın gemisini yüzdüren de bunlardır.
**
Adeta gemisini yüzdürenleri anlatır,
Ömer Hayyam’a mal edilen şu dörtlük.
Felek ne de cömert aşağılık insanlara!
Han, hamam, dolap, değirmen, hep onlara
Kendini satmayan adama ekmek yok,
Sen gel de yuh çekme, böylesi dünyaya!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.