Mehmet KIZILASLAN
Kırk kadar küçük adam
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Hizmet aracından, Tiril, tiril giydirilmiş, Değme ailelerin yapamayacağı kadar bakımlı ve etrafıyla barışık, girişken, güzel ve güler yüzleri ile bir, bir indiler.
Bazıları kendileri, bazıları da bakıcı annelerinin kucaklarında indirildiler taşıttan.
Kucağına aldığı her çocuk, ya bakıcı anneyi öpüyordu, ya da Anneleri onları öpüyordu.
Vakurdular, başları dimdikti. Nasıl eğitilmişlerdi bilemem ama hepsinin kendilerine güveni vardı. Hepsi güler yüzlü ve cıvıl, cıvıldılar.
Nazillinin tek ve kaliteli müzikli restorandı olan, Fesleğen restorandın kapısından girerlerken, restorandın sahibi, Memduh Kahveci karşıladı onları. Tek, tek hepsine hoş geldiniz, küçük adamlar diye.
Onlarında hepsi, pusette yatan bebek hariç, Hoş bulduk hayırlı akşamlar, hayırlı işler ya da hayırlı kandiller, diyerek girdiler restorandın bahçesine ve kendilerine ayrılan masalardaki koltuklara yerleştiler.
Fesleğen Restorandın sahibi Memduh Kahveci, köşe yazarı Şenol Babacan kardeşimle birlikte sadece beni ve birde bir iş adamını çağırmıştı bu güzel iftar yemeğine.
Bizde onların arasındaki yerimizi almış, Topun atılmasını, ezanın okunmasını bekliyorduk. O kadar güzel bir atmosfer vardı ki o güzelim akşamdaki iftar sofrasında, ezan okununcaya kadar, cıvıl,cıvıl seslerle ortalığı neşelendiren küçük adamlar. Ezanın okunmasıyla birlikte, Bakıcı anneleri ile birlikte yemeye başladılar.
Bizim masada duygu yoğunluğu zirvedeydi. Neredeyse hepimiz ağlamaklı olmuştuk.
Bizi böylesi bir iftar yemeğine çağırmasaydı, Memduh Kahveci kardeşimiz, haberimiz bile yoktu, Sevgi evlerindeki bu küçük adamlardan.
Bu kardeşimize sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Böylesi bir güzel ortamı sağladığı için. Ama en büyük teşekkürüm Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına. Allah sizlerden razı olsun. Yetiştirme yurtlarındaki onca kötü haberlerden sonra. Bu yetim ve öksüzlerin ya da Annesi ya da babası olduğu halde çeşitli sebeplerden dolayı Sevgi evlerine yerleştirilen bu çocuklar ülkemin geleceği için artık kaybedilmeyen aksine güçlü bir şekilde kazanılan geleceklerimiz olmuşlar.
Allah razı olsun sizlerden, Sevgi evi Anneleri, çocuklarınızın hepsi kişilikli, geleceğe umutla bakan, bilgili cesur ve bir o kadar da girgin ve konuşkandılar.
Umudum bir kez daha yeşerdi. Her fırsatta yanlış uygulamalarından dolayı eleştirdiğim, Hükümet erkânına da minnetlerimi iletiyorum buradan. Allah razı olsun sizlerden de.
Geleceğimiz bu sevgi evleri ve bu küçük çocuklarımızla çok daha güçlü olacak.
Diğer taraftan “Körler sağırlar birbirini ağırlar” türünden, kendi parası ile değil de, başında bulundukları kurumların kesesinden, iftar yemekleri yapanların ve katılanlarının, hiç birisinin, bizim o gecedeki aldığımız hazzı, aldıklarına inanmıyorum. Hiç birisinin gözleri dolmamıştır mutluluktan.
O tür yemeklere, ne normal zamanlarda, nede ramazan boyunca katılmadık biz Şenol Babacan kardeşimle birlikte. Katılmak zorunda kaldığımızda da çaydan başka bir şey içmemeye dikkat ettik. Bu bizim prensibimizdi.
Fesleğen restorandın sahibi, Memduh Kahveci kardeşimiz de bizi takip ediyor olacak ki, gazeteci olarak sadece ikimizi ve bir de bir iş adamını onurlandırmıştı iftar yemeğine daveti ile.
O iş adamı da kırka yakın küçük adama, bayram harçlığı dağıtınca ortalık çok daha cıvıl, cıvıl oldu.
Benim bu sevgi evlerinden haberim yoktu, ne yalan söyleyeyim.
Onların böylesine güzel bakıldığından ve eğitildiğinden de haberim yoktu.
Allah razı olsun böylesi güzel uygulamalarla bu güzel yetim ve öksüzleri geleceğe hazırlayanlardan.
Allah razı olsun sevgi evindeki tüm Annelerden,
Allah razı olsun bizi bu küçük adamlarla birlikte, kendi kesesinden iftara davet eden kardeşimiz, Memduh kahveci den.
Allah sizlerden de razı olsun ve sizin geleceğinizi, yolunuzu açık etsin, bizlerin yarını, geleceği, sevgi evi çocukları, küçük adamlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.