Efendi BARUTÇU
Kendini kurtaran şehir-2
Kurtuluş’un 100.Yılı’nda Kahramanmaraş
Kahramanmaraş’ın komşu vilayeti Gaziantep’in kurtuluş tarihi 25 Aralık 1921’dir. 100. yılına nerede ise 2 sene olmasına rağmen Gaziantep Büyükşehir Belediyesi şimdiden kolları sıvamış. 2 yıllık bir kutlama programı yapmış oradaki kutlamalar da yine Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde yapılıyor. Ama Kahramanmaraş’ta ki gibi kutlamalara 2-3 ay kala başlamamışlar. O kadar önem veriyorlar ki mesela uzun kutlama programından iki konuyu yazayım.
Birisi Türk Yıldızları’nın Gaziantep semalarında göğüs kabartacak gösteriler yapması. Bir diğeri Teknofest’in (Uzay ve Teknoloji Yarışmaları) Gaziantep’te düzenlenecek olması. Ayrıca TRT’nin muhtelif kanallarının Gaziantep’te canlı yayın hazırlıkları olduğunu biliyoruz.
Kurtuluşun 100. Yılında Maraş’ta Neler Yapılabilirdi:
Kahramanmaraş özellikle tekstil endüstrisinde önemli bir sanayi şehri olmak yolunda ciddi mesafeler kat etmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden birisi Turgut Özal’lı yıllarda verilen yatırım teşviklerinin çok isabetli ve yerinde kullanılmış olmasıdır. Aynı yıllarda Diyarbakır, Mardin, Siirt ve benzeri illere verilen çok ciddi meblağlar tutan teşvikler bölgenin işini bilir(!) müteşebbisleri tarafından Antalya’da Akdeniz sahillerinde İstanbul’da İzmir’de büyük rantlara dönüşen gayrimenkullere yatırılmıştı. Maraşlı öyle yapmadı, devletten teşvik olarak aldığı her kuruşu yerinde değerlendirerek ciddi yatırımlara dönüştürdü.
Kahramanmaraş’ın kurtuluşu kutlamaları kapsamında bir Teknofest Festivali veya bir Sanayi Fuarı düzenlenemez miydi? Yine bu faaliyetler çerçevesinde ulusal basının yazılı ve görüntülü medyanın temsilcilerinin Kahramanmaraş’a davet edilerek Kahramanmaraş’ın tarihi, kültürel zenginlikleri, turizm potansiyeli, üretim çeşitliliği ve sanayi potansiyeli geniş çerçevede duyurulamaz mıydı?
Günümüzde milletler arası mücadele bütün hızı ve acımasıyla devam etmektedir. Bu mücadelede bir yandan vekalet savaşları ve terör yoluyla ülkeler içeriden çökertilmeye çalışılırken öbür yandan da ticaret savaşlarıyla her ülke ürettiği malları dünyanın en uzak ülkelerine pazarlamak ve ihtiyaç duyduğu dövizleri bu yoldan temin etmek, ihracat potansiyelini arttırarak yurt içerisinde üretim kapasitesini dolayısı ile istihdam alanlarını daha da geliştirmek çabasındadır.
Dünün kahramanları cephelerde canları, kanları pahasına vatanın bütünlüğünü, milletin birliğini, devletin namusunu savunanlardı. Bugün bu kahramanların yanı sıra ülkemizde devlete daha çok vergi veren, daha çok işçi çalıştıran, dünya piyasalarında rekabeti yüksek kaliteli mallar üretip ihraç ederek ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu yabancı paraları(döviz) getirenlerde bizim nezdimizde yine büyük kahramanlardır.
Böylesine müstesna kutlama günlerinde bu kahramanların tebrik edilmesi manevi değeri yüksek armağanlarla taltif edilmesi kamuoyuna duyurulması hem insani hem de milli bir vecibedir. Bu aynı zaman da yeni iş adamlarının yetişmesi içinde teşvik edici olacaktı.
Kahramanmaraş sadece cumhuriyet dönemin de Mükremin Halil Yinanç’tan bugüne birbirinden değerli birçok şair, ozan, yazar, fikir adamı, hukukçu, yüksek idareci ve sanatçılar yetiştirmiştir. Bir şehrin en büyük zenginliği böylesine yetişmiş müstesna insanların varlığıdır. Kurtuluşun 100. Yılı dolayısı ile “Bu şehir kahraman atalarına layık olabilmek için bu büyük insanları yetiştirmiştir.” denilerek bu şahsiyetlerin hem Maraş’ta hem de Türkiye genelinde tanıtımını sağlayacak kitaplar, mecmualar, broşürler çıkarılabilirdi.
Bırakınız bu insanları Maraş’ın Kurtuluşu’nun öncü şahsiyetlerinin şehitlerin ve gazilerin destanlık hayat hikâyeleri çizgi romanlara aktarılarak on binlerce bastırılıp ilk ve orta öğrenim gençliğine dağıtılabilirdi. Bunlar çizgi filmlere konu olabilirdi. Teknolojinin ilerlemiş imkânlarından istifade edilip sosyal medya üzerinden sadece Maraş’ın değil Türkiye’nin gündemine taşınabilirdi.
Buraya kadar olduğu gibi bundan sonraki yapılabilirdi şeklindeki temennilerimize bu faaliyetler yüksek maliyet getirecek faaliyetlerdir diyenler olabilir. Ama ne denilmişti “İtibarda israf olmaz” yani bu tarihi kahramanlarımızın Kahramanmaraş Belediyesi ve Valiliği nezdinde hiç mi itibarı yoktur?
Bize göre bu iş en başından yanlış tutulmuştur. Yüzüncü yılın geleceği yıllar öncesinden bellidir. Valilik ve Büyükşehir belediyesinin öncülüğünde ilçe kaymakamlıkları, belediye başkanlıkları, esnaf odaları, ticaret ve sanayi odası, diğer meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, işçi ve memur sendikaları, gazeteciler cemiyetleri, milli eğitim müdürlüğü, Sütçü İmam Üniversitesi Rektörlüğü, Garnizon komutanlığı temsilcileri ile geniş istişareler yapılarak bu 100. yıl kutlama programı kurtuluşun büyük kahramanlarının ve Maraş’ın şanına uygun olarak en güzel şekilde nasıl yapılabilir sorusuna yıllar öncesinden cevaplar alınıp hazırlıklar yapılmalıydı.
Maalesef görüyoruz ki bu işler pek fazla kimsenin de umurunda değil. Mahalli basınla kavgalı, ilçe belediyeleri ile çekişmeli, halkla her türlü münasebeti kesmiş bir büyükşehir belediyesinin bu işlerin üstesinden gelebilmesi tabii ki mümkün değildir.
Yazımızdaki fotoğraf Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinin Fındıklı Köyünden “Aslanlar aslanı Aslan Bey’in” fotoğrafıdır. Kendisi milli mücadele yıllarında Lübnan’da Beyrut’ta Serkomiser iken Maraş Müdafaa Hukuk Cemiyetinin daveti üzerine memleketi Maraş’a gelerek Maraş’ın kurtuluşunun en önde gelen kahramanlarından ve teşkilatlandıranlarından olmuştur. Şimdi Şeyhadil Kabristanı’nda ebedi uykusundadır. İnşallah mahşer gününde bütün büyük kahramanlarımızla birlikte Hazreti Resulullah’ın şefaatine nail olup ona komşu olacaktır.
Peki Göksun ilçesinde veya Aslan Bey’in kendi köyünde bu büyük kahramanı hatırlatacak bir abidevi eser yapılamaz mıydı? Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü’nün binasının annacına “Aslan Bey” ibaresi altın harflerle yazılamaz mıydı? Bu temennimiz sadece Aslan Bey için değil bütün kurtuluş kahramanları için de geçerlidir. Elimde iki kitapçık var. Birisi Kahramanmaraşlı eğitimci Mehmet Işık Bey’in SANCAK (İSTİKLAL) başlıklı belgesel romanı diğeri Rabia Karagöz Hanımefendinin hazırladığı İLK ZAFER (KAHRAMANMARAŞ DESTANI 1920) isimli çocuklar için hazırlanmış resimli hikayeler. Bunların sayısı bir hayli çoğaltılabilirdi. Konferans için Maraş’a davet edilen İlber ORTAYLI şüphesiz ki büyük bir Türk tarihçisidir. Ama gerek Sütçü İmam Üniversitesi’nde gerekse Türkiye de ki muhtelif üniversitelerde Kahramanmaraşlı çok iyi yetişmiş tarihçilerimiz vardır. Bir şehir kendi yetiştirdiği kıymetlerini böylesine müstesna günlerde öne çıkarmayacak ise ne zaman çıkaracaktır. Bu “kazip şöhret” hastalığından ne zaman kurtulacağız bilmiyorum. İlber Hoca’nın bize naklolan konuşmasındaki en can alıcı ifadeleri “Kahramanmaraş’ın mimari dokusunun eskiye oranla çok kötü şekilde bozulduğu ve şehrin bir beton yığınına dönüştürüldüğü” büyük bir ızdırap ile gördüğüne dair sözleridir.
Kurtuluşun 100.yılı hatırasına Kahramanmaraş’ın merkezinde bir “İsimsiz Kahramanlar Abidesi” yapılabilirdi veyahut da içinde yüzbinlerce kitabı barındıran bir “Kurtuluş Kütüphanesi” kurulabilir. Bu kütüphanede kitap okumaya ve ders çalışmaya gelen her yaştan öğrencilere devamlı olarak çay, meşrubat, geceleri çorba ikram edilecek şekilde düzenlemeler yapılabilirdi.
Devam edeceğiz…
Yarın Maraşlı bu çete harbini nasıl verdi? Düşmanı nasıl püskürttü?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.