Kelimeler, Kavramlar ve İnsan

Gel, gör, bil, bul; barış, dostluk, sevgi ve AŞK… Yak, yık, vur, öldür; çal, çırp, soy, as, kes… Sizlere kültür ve düşünce dünyamızdan günlük hayatta çok kullanılan olumlu olumsuz manalar ifade eden üç beş kelime sıralamaya çalıştım. İstediğiniz kadar bu kelimeleri uzatıp çoğaltabilirsiniz. Bu kelimeleri ne kadar çoğaltırsak çoğaltalım, insan ve insan topluluğu halkların dışında yaşayan diğer canlılar âlemi bitkiler, ağaçlar, hayvanlar, gökteki uçan kuşlar, denizde yüzen balıklar için hiçbir anlam ve düşünsel değer ifade etmez. Bu kelimeler ancak şairin ifadesindeki şu beyitlerde anlam derinliği ve duygu düşünce zenginliği kazanır:

“Akşam oldu yine bastı kareler,

Gitme yarim seni arslan pareler.”

Beytindeki güzellik gibi, ya da üstad Necip Fazıl’ın ifadeleriyle:

“Beyaz kâğıda sütle yazılmış yazı,

Elindeyse gel de beyazdan sıyır beyazı.”

Olur, bu kadar olur, kelimelerle adeta dans eden üstad, vermek istediği mesaj ve kavramlarla insanı ta kalbinin ortasından on ikiden vuruyor.

Bizleri etkileyen kelime ve kavramlarla beraber “İNSAN” öznesini tanımaya çalışalım. Her insan her canlı gibi doğar, büyür, gelişir, yaşlanır ve ölür. Bu süreç insanın fizyolojik yaşam süreci olan genel ve doğal bir süreçtir. İnsan yaşamı boyunca bir taraftan yaşamıyla ilgili beslenme, giyinme, barınma, neslinin devamı için evlenme (üreme) ihtiyaçlarını karşılama mücadelesi verir. Diğer taraftan da insan olma şerefi, kutsallığı içinde ilahi emir “OKU” emrine göre bilgi, okuma, bilim, teknoloji, kültür, sanat aktivitelerinin de içinde,ruh ve zihin dünyasının da çok önemli bir aktörüdür insan.Kültürümüzü zenginleştiren ve medeniyet dünyamızın yapı taşlarını yerleştiren; işte hep okuyan, araştıran, düşünen,tartışan,sorgulayan, üreten insan o insandır.”İki günü birbirine denk olmasın” hükmüne uyan insandır.

Yazımızın girişini “İnsan” dan bahsederek başladık.Yüce kitabımız Kuran’ın ifadesiyle mealen Cenab-ı Allah: ”Ben sizi kavim, kavim, kabile kabile, yarattım. Birbirinizle tanışasınız, görüşesiniz diye yarattım. Hiçbir kavimin hiçbir kavime üstünlüğü yoktur. Ne Arap’ın Acem’e, ne Acem’in Türk’e, ne Türk’ün Arap’a, sadece tek üstünlük takva yönündedir.” Yani Allahın emir ve nehiylerini uyup uymamadadır der. Allah’ın sevdiği sevgili kulu olmaktır. Bunu da ancak Cenaba-ı Allah bilir. Bu mealdeki ilahi mesajdan, insanların, kavimlerin, kabilelerin, insan toplulukları halkların, milletlerin kültürel bilinçlenme ve kendi öz kültürleriyle yaşama ve kendi değerlerini bu temel formata oturtmasında bence hiçbir mahsur yoktur. Her yaratılan insan toplulukları için en meşru ve temel haktır diye düşünüyorum. Yani buradan insanların düşünce, inanç, ırk, renk vb. farklılıklarını asla bir ayrışma ve farkındalık, üstünlük konusu yapamayacağımızı, tek üstünlüğümüzün takvamız olacağını inandığımız, kabul ettiğimiz gibi.

Gene yukarıdaki mealen ifade edilen ilahi mesajdan şunu anlıyoruz: Değişik ırk, kabile, kavim, millet ve insan toplulukları olarak hiçbir ayırım gözetmeden “İNSAN” olma yüceliği ve saygınlığı içinde beşeri ilişkiler kurmamızı ve birbirimizle tanışmamız ve görüşmemiz gerektiğini öğreniyoruz, güzel ecdadım gönül mimarı Koca Yunus’un dediği gibi:

”Gelin tanış olalım,

İşleri kolay kılalım

Sevelim sevilelim

Dünya kimseye kalmaz”

Yani insan tek bir varlık olarak yaratılmış olmaktan, pek çok insan topluluklarının içinde kendi toplumunun değerleriyle yaşayan sosyal bir varlık oluyor. İnsan yaşamı boyunca, düşünce ve inanç değerleriyle, kültürel etkilenmesiyle sosyo kültürel olarak tekâmül ediyor. Bu gelişme sürecinde kelimeler, kavramlar da gelişiyor ve zenginleşiyor. Zihinler, beyinler, yeni ufuklar, yeni hedefler, yeni bir vizyon için sürekli etkileşimle kendini yeniliyor. Ve insan hedeften hedefe, yenilikten yeniliğe, medeniyet tarihimize ve insanlık âlemine yeni müjdeli haberler vermek için arayışı, çaba ve koşturmaları devam ediyor.

Kainat kitabı çok büyük ve muhteşem. Her gün bir anını, bir zerresini, bir parçasını, bir sayfasını okumak ve tahlil etmek ve ders çıkarmak, çıkarabilmek başlı başına çok büyük tefekkür edilecek, ruhumuzu, aşkımızı kamçılamamızı gerektirecek önemli bir olaydır. O zaman o kocaman dünya bahçemizdeki; Kutuplardan Ekvator’a, Afrika çöllerinden balta girmemiş Amazon Ormanları’na kadar dünya bahçemizdeki bütün her çeşit bitki, her çeşit canlıları düşünelim. Ve Afrika’nın yerli tamtam kabilelerinden, Çinlisine, Japonuna, Amerikan, İngiliz, Fransız, Almanına, Rusuna ve kutuplardaki Eskimolarına yani her türlü insan ırkı ve çeşidini düşünelim. Bu büyük dünya bahçesinde hayatlarını devam ettiren bu insan topluluklarının, kavimlerin, milletlerin yaşamak için acımasız o doğa kanunu “Büyük balık küçük balığı yutar” hükmüne göre, güçlü olan ezip geçerek, ne diye öbürüne göre üstünlük ve güç elde etmek için didişip, savaşıp dururlar. Çok tabi azgın, çılgın ihtirasları çıkarları, egoları ve iktidarları uğruna…

İçinde insan olan ve insanlardan oluşan insan toplulukları, kavimler ve milletler… Bilgi, düşünce, akıl, inanç, kültür değerleri, uygarlık, çağdaşlık ve sosyal insan; kelimeler ve kavramlar çok güzel, ama meseleyi bir türlü çözemiyoruz. Sorun büyük, yara derin. İnsanlık âlemi kendi eliyle kendi insanlığını katlediyor. İşte Ortadoğu’daki İslam Coğrafyasındaki vahşet, kan, zulüm ve gözyaşı. Sadece kendi iktidar hırs ve egolarının çıkar ve üstünlükleri uğruna. Buradan bütün kalbimle inanarak söylüyorum: bu zulüm düzeninden kimse razı değil, Allah da razı değil, kullar da razı değil. İlahi adalete ve düzene ihlal eden, emperyalist zalimlerin yaptığı bu vahşet mutlaka Allah tarafından cezası verilecektir. Çünkü zulümle abad olunmaz.

Gelin hep beraber o mutlu, barış, kardeşlik içinde huzurlu yaşamı sağlayacak “İNSAN” ı arayıp bulalım. O hangi insan acaba? O insan kültür ve medeniyet dünyamızın temel taşı, gönül adamı, ilim adamı, sevgi adamı, barış adamı güzel insan.Bu insan:Esaretten hürriyete, tabiattan medeniyete, kesretten vahdete, vahşetten barış ve kardeşliğe, sınırlıdan sonsuza, maddeden manaya sıçrayan yüce ve şerefli bir varlıktır İNSAN.İnsanlığın kurtuluş müjdecisi işte bu insan.Kalın sağlıcakla selam sevgi ve saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum