Keleş

Eliyle çizdiği bahtın özge tahtına kurulan

Ben ki sırrıma erilmiş yokmuş yerde serdeş eşim

Hem ki kündekâri tahtın kündekârına vurulan

Gönül bağında derilmiş rindane yaşayan keşim

Her halini sevdim benin hemhalinde pişip erdim

Dehr-i dervişan öjbenin her haline izin verdim

Gökçe kurgulu ebenin sobesinde kör everdim

Güz gönlüne gül serilmiş bülbüle gülistan teşim

"Yeke yek tek büyü" diye tutturmadan ellerimi

Minnetsiz cankör kediye sezdirmeden sellerimi

Altın tepside hediye sundum sere yellerimi

Adım Ayyur'a verilmiş kırkı geçince ateşim

Kalmış kalmamış hiç izim bineksizim özge ada

Yarık başım yırtık dizim sırrını vermezem yada

Hem çuvaldız he mi bizim ben bana batık ayada

Kendi diliyle yerilmiş kendinden doğan güneşim

Şikayetim keşkem hiç yok ben yazıp beni oynadım

Gün yirmi dört ay otuz tok bensiz bendemle toynadım

El ölçeğinde azım çok arşa çıktı Çimen adım

Asumana nü gerilmiş döşümde patlar keleşim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.