Karaçakal Yörükleri üzerine

Aydın ilinde,

İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer öncülüğünde,

14 Yörük Derneği ile birlikte 27-28 Mayıs tarihinde, Ilıcabaşı Arter alanında Yörük Çalıştayı ve şöleni yapılacağını öğreniyoruz. Burada fikir babası olduğumuz, kuruluşunda, çalışmalarında emek verdiğimiz Karaçakal Yörükleri Derneğimizin de yer aldığın, Başkan Mustafa Çobanoğlu öğretmenden haber aldık.

**

Karaçakal Yörükleri, en son yerleşik düzene geçen, Aydın ilinde, ilk Yörük derneğini kuran, kendi yaylağında ilk Yörük şölenini 2006 yılında gerçekleştirmesi ile iz bırakmış bir dernek olma özelliğini taşımaktadır.

Söz gelimi dedemler, dayım, akrabalarımız dört mevsim dört tane yurt yeri değiştirirken sonrasında yaz ve kış yurdu olarak iki göç yaşamaya başladılar. Bu nedenle Yörük deyince birkaç kelam etme hakkımız her daim vardır. Anam-babam, gelin ve damat olarak 24 metrekarelik çadırdan birkaç odalı köy evine yerleşirler. Bu küçücük, tek göz çadırda 7-8 kişi yaşarken bugün 2-3 odalı evlere karı-koca, iki kişi dahi sığamıyoruz. Öncesinde gönüller rahat iken, gönül darlığı yaşıyoruz.

***

Yörük kelime anlamı ile yürüyen demektir.

Türklerin ilk döneminden beri bir yaşam biçimidir. Bu yaşam biçimi haliyle kendi kültürlerini oluşturma yolunda adımlar atmışlardır. Yörük beyi ölünce, küçük oğul, karşıda kara bir çakalın yürüdüğü yol uğurludur bahanesi ile obasından ayrılır. Karaçakal Yörükleri böyle oluşur. Adana, Gülnar, Karaman, Antalya ve Isparta üzerinden bu yöreye gelirler. Yörük atalarımız kışın Bafa Gölü kıyılarında kışlarken, bahar ile birlikte yayla yoluna düşerek Afyon Kumalar Yaylasına göç ederlerdi. Göç yolunda öndeki deveyi, obanın en güzel kızı çekerdi. Bafa gölü yöresinde bir acı aşk hikâyesi ki şöyle; Ovalı bir genç, bir Yörük kızına vurulur, istetir, vermezler. Genç, kızı kaçırır, Azap Gölü kıyısında bir söğüt ağacına kaçmasın diye sıkıca bağlar, ekmek almaya gider. Dönüşte hareket edemeyen kızceyi sivrisinekler kızıl bir et parçasına dönüştürür. Genç de çıldırır. O eller, azap eli oldu denilerek bir daha göç edilmez o topraklara, oralara…

**

Bu kez, Yenipazar ilçesinin üzerindeki boş alanları kışlak olarak kullanmaya başlayan atalarımız 1877 yılında (93Harbi döneminde) Osmanlı İskân Nazırlığınca zorla Akçay ırmağı geçidinde geri çevrilerek buralara iskân edilirler. Yıllarca her tepede bir kara çadır varken, kendilerinin zannettikleri topraklar kadastroda ellerinden gidince yerleşik hayata geçmek zorunda kalırlar. Yaklaşık 30 yıl sonra aynı adla 1903 yılında köy tüzel kişiliğine dönüşür. İlk Muhtar Balkan Harbine de katılmış Halil Hoca, babamın dedesi, 20 yıl muhtarlık yapmıştır. Osmanlıdan korkan Yörükler şu tekerlemeyi yaparlardı.

Şalvarı şallak Osmanlı,

Karısı kaypak Osmanlı,

Ekme biçme gütme yok

Ekmeğe ortak Osmanlı…

**

Türk Dil Kurumundan 1934 yılında, üç kişilik bir heyet Ellezoğlu yaylağına çıkagelir. Üç gün aşiretliyle konuşur, dertleşirler. Yaylakta uğurlar ola ziyafeti verilir. Heyet Başkanı köylüyü toplar, “Sizin oymak Türkçeyi İstanbul şivesinde konuşuyor, bunu Ankara’ya rapor edeceğiz.” Bizim insanımızın Türkçemizi çok güzel konuştuğu çevrede bilinir, vurgulanır. Buna dair TDK da bir kayıttan söz edilir. Zamanın halkevlerinde bile konu edilir. Bu durum Ulus Gazetesinin 18 Haziran 1935 tarihli nüshasının 6.sayfasında yer alır.

**

Türkümüz de var bizim…

Bir göç esnasında, İnce Memet ve Deveci Savran başı Koca Mustafa Dinar girişindeki Beyköy denilen yerde bir evde erkek buhur develeri görürler. Kendi dişi develeri ile çiftleştirerek tülü cinsi yavrular elde etmek için gece vakti birkaç saatliğine almak üzere iken, uyanan mahalleliyle Yörükler arasında meydana gelen çatışma sonucu yaratılmış bir türkü vardır. Karaçakal Türküsü...

İnce Memed, Kara Hatçe kadının babasıdır. Kadıncağız bu türküyü bilir, söyler, ağlar. Sözleri yarım yamalak birçok insanın aklındadır.

Karaçakal Türküsü

Kıratıma burçak verin kişnesin,

Yaralarıma fitil salın işlesin,

Ben gidersem nazlı yârim nişlesin,

Koyu gölgelerde gergef işlesin.

***

Kıratıma bindim köprüden geçtim,

Kumalar Yaylasında al kanlar saçtım,

Altın çakmaklımı aldım Dinar’ı bastım,

Duymadın mı ağalarım efem şanımı!

***

Osmanlılar bölük bölük geldiler,

Ak bağrımı delik deşik ettiler,

Koca Mustafa öldü deyip döndüler,

Duymadın mı ağalarım efem şanımı!

***

Buhurcular Akgedik’ten ünledi,

İnce Memed kulak verip dinledi,

Koca Mustafa kurşun yedi inledi,

Duymadın mı ağalarım efem şanımı!

***

Diyorlar ki dağ üstünde dağ olmaz,

Ah! Çekenin yüreğinde yağ olmaz,

Yüz bin cerrah gelse yaram eyi olmaz,

Duymadın mı ağalarım efem şanımı!

untitled-1-001.jpg

Karaçakal Yörük Beyi Bekir Bey ve Malgaç Baskını…

Bekir Bey ve Donduran halkı, Yörük Ali Efe, Kıllıoğlu Hüseyin Efe zeybek ve kızanları ile Kuvayı Milliye kadrosunu, Malgaç baskını öncesinde yaklaşık bir hafta, 2 katlı konağında ağırlamıştır. Halk, yerli milis kuvvetlerini dualar eşliğinde Büyük Menderes nehrine kadar uğurlar. 16 Haziran 1919 Pazartesi tan vaktinde 2 sal ile nehirden karşıya geçen Kuvayı Milliye Kuvvetleri, Atça yönündeki Malgaç Köprüsü ve tren yolu kıyısındaki işgalci yunan kuvvetlerine ani bir baskın düzenleyerek yaklaşık 33 işgalci askeri etkisiz hale getirerek, köprüyü de dinamitle tahrip ederek gerilla tipi vari bir saldırı düzenlerler. Malgaç Baskını ile tarih yazan Efeler, Asker ve sivil halkın birlikte başardığı bir baskın olup Türk halkının kurtuluş yolunda bir umut yaşamasının ilk nişanesidir.

**

16 Şubat 1925 yılında kurulan THK (Türk Hava Kurumu), havacılık alanında önemli görevler üstlenmiştir. Orman yangınlarından sportif havacılığa değin birçok alanda çalışan bu kurum, son 25 yılda 2 binden fazla yangına müdahale etmiştir. Uluslararası havacılık kuruluşlarının Türkiye’deki temsilcisi olan bu kurum, ülkedeki büyük orman yangınları günlerinde, yangın söndürme uçakları ile ilgili gündemde yer almıştı.

1935 yılı, yaz mevsiminde, İşte bizim Karaçakal Yörüklerimiz de ilçe merkezinde miting düzenleyerek katkılarda bulunmaları da gurur verici bir olaydır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum