Gelen dostlarım gelmez oldu,

Çadırımın bağı gerilmez oldu,

Kır atım gemini gevmez oldu,

Kara Tülünün çanı ötmez oldu.

**

Bu Yörük güzellemesindeki Kara Tülünün çanı ötecek artık.

Çünkü Ege bölgesinde 16 Kasım tarihinde sezonun ilk deve güreşleri başlıyor.

Aydın’da bu sezonun ilk deve güreşi 23 Kasımda Ortaklar’da yapılacak.

Devecilik Ege ve Aydın yöremizde azalmayan bir uğraş.

Varsıl uğraşısı gibi görülse de zengin-fakir için ortak bir tutku.

Aydın Deveciler Federasyonu Başkanı Sayın Metin Çetin ve ekibinin gayretleri

unutulmaz. Nazlı nazlı, salınarak yürüyen develeri severim ben.

**

Baybora1-2 güreş tülüleri, Goca Bodrumlu, Gezerler, Zonguldaklı, Yıldırım,

Küçük Olcay, Türker, Boncuk, Karanfil, Çılgın Özer, Çılgın Hasan, Saddam, Varlı,

Pazarlıoğlu, Gelidonya, Asi çocuk, Sivri, İpçi, Şen daylak, Kırburun, Savrandereli,

Zümrüt, Tuncer, Özhan, Savarona, Kara Murat, Hasan Paşa ve Zabullu, Çete, Çatlı,

Akın Bey, Sefa Bey şu an ünlü güreş develerinden bazılarıdır.                                       

**

Bu arada Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız geçtiğimiz yıl düzenlenen güreşler

Öncesinde “Topuklu Efe” adını vereceği bir deve alarak güreş meydanlarında yer

alacağını açıklamıştı.

**

Eski ünlü pehlivan develerinin adını genç daylaklarda görüyor ve yâd ediyoruz.

Sarayköy’den bir zamanların Şen Daylağının adı verilen Şen Daylaklar,

Germencikten ünlü Kara Cennet,

Kör Tülü, Sivri, Yıldız, Yıldırım, Fatih, Takmakol, Kara Kemal, Falakalı,

Kırburun ve İpçi adı verilen tülüler eski güreş develerinin de isimleriydi.    

Bu isimleri genç develerde görüyor, ağabeylerini anarak nostalji yapıyoruz.

**

Gündemde olmuş kişiler ile bazı ünlüler de develerimize isim babası olur.

Adanalı adlı TV dizisinin Maraz Ali’si,

Susurluk vakasının Çatlı’sı,

Fenerbahçeli futbolcu Alex ise, İncirliova’da Nevzat’ın Alex adlı devesine

Irak’ın devrik lideri Saddam, Baltaköy’de İnanların devesine,

İncirliova’da bir deveye ABD Başkanı “Bush”

yine bir başka tülüye de“Obama”,

Eskilerin TV dizisinin Kolombo’su gibi…

İncirliova’da Kılıçdaroğlu adındaki güreş devesi,

isim babası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de tanışmıştı.

**

Abdullah Kırkık Hocanın “Baba Ocağı’ndan” gülümseten bir anekdot…

1950’li yılların sonunda Başvekil Adnan Menderes, bir 19 Mayıs Bayramı günü

Ankaralılara hipodromda deve güreşi seyrettirmeyi düşünür.

Aydın ilinden develer, sahipleri, savran ve urgancılar trenle Ankara’ya taşınır.

Yenipazarlı İbram Efe’nin “Yanık Tülü” adlı güreş devesi ortaya çıkar ve rakibinden

korkarak kaçmaya başlar, yenik sayılır. Saha kenarındaki parkurda 120 km hızla 5–6

tur atar. Ardında kovalayan deve ile yakalamaya çalışan deveci ve urgancılar…

Ankara Halkının çoğunluğu deve ve deve güreşini ilk kez görmektedir. Deve güreşini

develerin koşu yarışı zannederek coşkuyla alkışlamaya başlarlar. Develeri yakalamaya

çalışan urgancılara yuh çekmektedirler. Kaçan devesi yenik sayılan İbram Efe

kıyıda üzüntüden kahrolup mahcup bir halde ağlamaktadır.

Ertesi gün Başkent gazetelerinde manşet;

“Şampiyon devenin sahibi sevinçten ağladı…”

**

Bozdoğanlı Baş cazgır Seyfi vardı, rahmetli Seyfi’den inciler;

-Musduva Ali Efe hoş geldin yav,

-Amet abi nassın eyimin? Haden baken uğurlar ola.

-Ooo Hasan, bizim ooolan hoş geldin lee.

-Geçmiş olsun lee Yusssuuuff.

**

Ama en hoşu Abdullah Kırkık hoca’dan,

Cazgır Seyfi, defalarca sahaya çağırdığı, anons ettiği Ezineli Yıldırım Tülüsü gelmek

bilmez. Nihayet sahada yerini almıştır, güreşe başlayacaktır.

Yıldırım tülünün sahada rakibine yaklaşması ile kaçması bir olur.

Cazgır Seyfi elinde mikrofon kızgın bir halde,

-O kadar bağırtıp da beklettin bizi. Gördün işte ananın a…nı.

Deve güreşlerinin başladığı bu günlerde

Rahmetle analım…