14 Şubat yaklaşıyor ve hemen hemen herkeste bir telaş başlamış gidiyor. Dilimize sevgililer günü olarak girmiş aslında Hristiyan toplumlarında “Valentine’s Day” olarak bilinen bu günün tarihçesine baktığımız da kökeni Roma Katolik kilisesinin inanışına dayanan bu gün Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Antik Roma'da 15 Şubat, bereket tanrısı Lupercus'un onuruna, Lupercalia günü olarak kutlanmaktaydı. Bu günde, Lupercus'un din adamları tanrıya keçi kurban ederlerdi. Daha sonra kafalarının üstüne koydukları bir parça keçi derisi ile Lupercus'u simgeleyerek, Roma sokaklarında koşturup, karşılaştıkları herkese dokunurlardı. Genç kızlar gönüllü olarak ileri atılır ve bereket tanrısının dokunuşundan paylarını almaya çabalarlardı. İnanışa göre bu dokunuş sayesinde doğurganlıkları kolaylaşacaktı. Lupercalia bayramının arifesi olan 14 Şubat'ta genç erkeklerin genç kızların isimleri yazlı kura çekerek bayram boyunca 'çift' olma alışkanlığı vardı. Valentine bir din adamıydı ve o dönemlerde Romalı askerlerin evlenmeleri yasaktı. Ancak Valentine Romalı askerlerine evlenmelerine gizlice yardım etmiş ve bu davranışından dolayı da cezalandırılmıştı, hapsedildiği demir parmaklıklardan da öldürülmeden bir gün önce Valentine’den imzalı şeklinde gardiyanın kız kardeşine bir mektup göndermiş ve işte bu gün artık günümüzde, bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam etmektedir. Tahminlere göre 14 şubat günü Tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır. Bu gün artık tüm dünyada ticaretin canlandığı bir gün haline gelmiştir.

Eğlence mekânları bu güne özel rezervasyonlar yapıyor, hediyelik eşya satışlarında patlama yaşanıyor, hatta kargo şirketleri, havayolu şirketleri bile bu güne özel fiyatlarında indirimler yapıyor zaten medya da özellikle ailemizin içerisine giren televizyon vasıtasıyla ekranlara bir sürü dayatmalar çıkarıyor. İnsanımıza psikolojik sosyolojik, toplumsal baskılar yapılıyor aslında sevgililer günü değil de KUYUMCULAR VE ÇİÇEKÇİLER GÜNÜ olarak adlandırsaydı daha da iyi olurdu, çünkü çiçek ve altın satışları en üst seviyeye çıktı, çoktan bayram etmeye başladılar. Hatta bugün için yapılmış şu sıralarda ki en popüler reklam “her yere beraber gittik, ama bu sefer bir erkeğin yalnız başına gitmesi gereken yer” şeklinde karşımıza çıkıyor. Diyor ki git kardeşim bayıl binlerce lirayı bugün de en güzelinden bir tek taş al diyor, sevdiceğini mutlu etmelisin aman sakın geç kalma sonra başkaları alıp sen almazsan halin nice olur Bu tür dayatmalar özellikle gençler de inanılmaz derece de amacına ulaşmış, insanlar çoktan bir beklenti içerisine girdi. Kızlı erkekli birçok vatandaşım strese bile girdi. “Acaba ne alsam? Ne yapsam? O günü herkesten farklı nasıl kılsam? Ertesi günü ne yaptınız sorusuna insanları hayran bırakacak cevaplar vermeliyim” şeklinde sorular, sorular.. ve cevaplar! toplumda öne çıkma çabası, geride kalma endişesi off aman Allah’ım strese bak! Bu kadar stresle insan nasıl yaşayabilir!

Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü v.s gibi birçok gün bahane edilerek insanımız soyulmaya devam ediyor. Daha geçenlerde Tanık oldum  Aylık 800,00-TL maaş alan bir vatandaş sevgililer gününde sevgilisine ıphone marka cep telefonu almak istiyor, vallahi böylesi adamların maaşlarında gerçekleşecek yüzde yüzlük bir artış herhalde insanımıza mercedes marka otomobil aldırır benzin zaten problem olmaz  lpg ile çözülür hiç problem değil..

İslamiyet’te İki cihan Serveri peygamberimiz (S.A.V ) gayri Müslimlere benzememizi hoş görmemiş ve onlara benzemeyin diye ashabını çoğu kez uyarmıştı. Kendisi sırf gayri Müslimlere benzememek için. Bazen bıyıklarını, bazen saçlarını kesmiş, bazen de uzatmıştı. Kur’an-ı Kerim Nahl suresi 63 ayette ‘’ Allah’a and olsun, senden önceki ümmetlere peygamberler gönderdik. Fakat şeytan onlara işlerini güzel gösterdi. O, bugün de onların dostudur ve onlar için elem dolu bir azap vardır.’’ Ve yine Lokman suresi 29 ayette  ‘’ Görmedin mi ki, Allah, geceyi gündüzün içine ve gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Her biri (kendi yörüngesinde) belli bir zamana kadar akar gider. Şüphesiz Allah, işlediklerinizden hakkıyla haberdardır.’’Toplumun yakından takip ettiği İhraç ettiğimizden çok ithal ettiğimiz ticari rekabet adetlerinden, biran önce kurtulmamızı temenni ediyorum.