Doğduğumuz an itibariyle her takvim yılını baz alıp basamaklandırıyoruz ölüme gidiş yolumuzu. Farkında bile değiliz yaşamın kargaşası içinde kendi varlığımızın.

Doğum ölüm- varoluş yokoluş, birbiriyle içkin bu iki kavramın sevgi dediğimiz biyolojik psikolojik ve otantik sezgisel varlığıdır bizi yaşama sıkı sıkıya bağlayan güç.       

Üstelik öylesine dürtüsel bir güçtür ki bu sevilenler sevenlerinin tüm enerjisini emmeye programlanmış gibi bir türlü sağaltıcı sevgiyi yaşayamaz, yaşatamazlar.

Bu nedenledir ki başkasını sevmeyi, başkası tarafından sevilmeyi öncelememeli insan kendi varlığını keşfetmeden, kendisini sevmeyi öğrenmeden önce.

Sevgi açlığı nedenli bir sevgi değildir sağaltıcı olan. Kendini sevmek sağaltır insanı ancak. Yeteri kadar kendini seversen başka sevmelere açık olursun tutsağı olmadan.

Hepimizin ortak çıkmazı da bu aslında. Yeterince sevgiyle büyütülmeyişimizden kaynaklanıyor sevgi açlığımız. Bizi doyurma derdinden sevmeye zamanları olmadığında ebeveynlerimizin bu sevgi eksiğimizi, sevilme ihtiyacımızı gidermek adına bir yudum sevgiye köleleniyoruz maalesef.

Oysa, abartmadan kendimizi sevmekle başlamalıyız işe ki sevilesi olduğumuza inanalım. Ancak o zaman sevgiye aç, sevgiye muhtaç biri olarak değil, sevgisini bölüşmeye değer bir insanın varlığını kabule hazır biri olarak üretime katılırız.

Sevilesi olduğumuzun bilinciyle sevilesi insanlarla sevgi bölüşüp yaşam kavgasının bizdeki tüm hasarlarını onarırız.

Günü kotarıp, ömrü tüketmenin en keyifli halini bulma çabasında yokuş yukarı seksek oynuyorum açıkçası ben.

Biricikliğimin farkındalığıyla pazarlıksız koşulsuz beklentisiz seviyorum ben insanları peşin peşin hem de. Gerçi sevgiyi bölüşmede zaman zaman kaçırıp kantarın ucunu kendimi feda etme boyutuna geçsem de çabuk toparlıyorum, karşımdakinin sevgi cimrisi kendinci birisi olduğunu farkettiğimde.

Usumla yüreğimin ortaklaşa verdiği karar boyutunda algılıyorum sağaltan sevgiyi ben ve hiç esirgemiyorum bu tür sevgiden kendimi.

Bölüştükçe çoğalan, sağaltan sevgi diliyorum tüm içtenliğimle hepimize yeni takvim yılında.

Sevginin üleşildiği sıcacık bir tek geceyi üç yüz atmış dört ayaz geceye bedel sayan bir inanç üzerinde pişmanlıksız uğurluyorum eski takvim yılını da.

Hakedenle üleşilesi sevgi yoğunluğu yağsın evrene inşallah.