Efendi BARUTÇU
Gün Sazak; Bir şehidin yolculuğu-8
1975 yılında İzmir/ Kaklıç Havalimanı ihalesi Yüksel İnşaat’ta kalır. Koalisyon hükümetinde Milli Selamet Partili Fehim ADAK Bayındırlık Bakanı olmuştur. İhale sözleşmesi müsteşar tarafından imzalanmış fakat bakanın müdahalesi ile ihale durdurulmuştur. Yeniden ihale açılır. Yüksel İnşaat yapılan haksızlık karşısında ihaleden çekilip teklif vermez. Ama sonuç olarak Kaklıç Havalimanı yapılamaz.
MHP’nin 13. Büyük Kurultayı 23-24 Nisan 1977 günlerinde Ankara’da yapılır. Kurultaydan sonra Gün Sazak yeniden Genel Başkan Yardımcılığına getirilir. Seçimler 4 ay öne alınmıştır. Parti ileri gelenleri Gün Bey’e seçilme garantisi olan Ankara listesinde aday olmasını teklif ederler. Gün Bey yine Eskişehir’den aday olur. Ona göre hizmet vermek için, milletvekili olmak şart değildi. O dönem de MHP Genel İdare Kurulu Üyesi olan Taha Akyol bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Politika da hem bir hedef sahibi olmak, hem de “istisna” sahibi olmak fevkalade zordur. İşte bu ‘Gün Sazak tipi’dir.
İKİNCİ MC KOALİSYONU
5 Haziran 1977’de yapılan genel seçimler gerilimli bir kampanya döneminin ardından gerçekleşmişti. Hiçbir parti tek başına hükümet kuracak 226 milletvekili sayısına ulaşamamıştı.
MHP’de buruk bir sevinç havası vardı. Ümit edilen olmasa da 16 milletvekili çıkarılarak eşiği aşmış olmanın tatmin duygusu havaya hakimdi.
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, CHP Genel Başkanı Ecevit’i hükümeti kurmaya memur etti. Ecevit’in kurduğu hükümet, mecliste güvenoyu alamayınca 3 Temmuz’da düştü. 4 Temmuz 1977 günü Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı Korutürk tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildi. 12 Temmuz günü AP, MSP ve MHP koalisyonu arasında koalisyon protokolü imzalanır.
Koalisyon hükümetinde MHP bir başbakan yardımcısı ve 4 bakan yer alacaktı.
MHP lideri bakan atamalarında herhangi bir kırgınlığa yol açmamak için genel idare toplantısında üyelere:
“Ben başbakan yardımcısı olacağım 4 arkadaşımız da bakan olacak. Kimlerin bakan olacağına hep birlikte karar verelim. Yalnız milletvekilleri arasından değil milletvekili olmayan arkadaşlarımız içerisinden de teklif edebilirsiniz.”
Türkeş odasına çekilir genel idare kurulunda gizli oylama yapılır. Herkes tercih ettiği 4 kişiyi yazıp sandığa atar. Oylama sonunda milletvekillerin Sadi Somuncuoğlu, Cengiz Gökçek ve Agah Oktay Güner blok olarak 19’ar oy almışlardır.
Kurul üyeleri tarafından seçilen 4. kişi ise milletvekili olmayan Gün Sazak’ tır.
Yeni kabinede Başbakan Yardımcısı Türkeş, Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu, Sağlık Bakanı Cengiz Gökçek, Ticaret Bakanı Oktay Güner, Gümrük ve Tekel Bakanı Gün Sazak olacaktır.
MECLİS’TE FIRTINALI BİR GÜN
30 Temmuz 1977 günü mecliste hükümet programı görüşülmektedir. Başta CHP’nin sözcüsü Ali Nejat ÖLÇEN olmak üzere CHP sözcüleri çok ölçüsüz ve taşkın bir mizaç sergilerler. Gümrük ve Tekel Bakanı Gün SAZAK kendisine sataşma olduğunu söyler ve kürsüye çıkar. Muhalefet milletvekilleri taşkınlıklarına devam ederler. Gün SAZAK’ın kürsüden son cümleleri şöyledir.
“Muhterem milletvekilleri, ben Milli Mücadele, Cumhuriyet, Milli Hakimiyet ve demokrasi mücadelesi vermiş bir insanın evladıyım.
Ben devlet, nizam ve otoritesine saygılıyım. Şahsımla ilgili yalan ve iftiralardan yılacak karakterde bir insan değilim. Bahsi geçen şirketin yöneticiliğinden ayrılmış bulunuyorum. Şahsıma yapılacak isnat ve iftiraların, şerefli mücadelemden beni alıkoyacağını zannetmeyin. Devlet ve milletimize hizmet yolunda beni, hiçbir baskı ve edepsizlik yolumdan döndüremeyecektir.
Hürriyetlerimizi, demokrasimizi ve devletimizi anarşistlerin tasallutundan korumaya devam edeceğiz.
Hepinize saygılar sunarım.”
FARKLI BİR BAKAN
Hükümetin güvenoyu alışından sonra ilk toplantısını yapan MHP Genel İdare Kurulunda söz alan Gün SAZAK: “Ben, bakanlık teşkilatını, gümrük ve tekellerin içinde bulunduğu durumu inceledim:
Yolsuzluk, hırsızlık, kaçakçılık ağları her yeri sarmış. Rüşvet ve korku herkesi susturmuş. Şimdiye kadar kimse bu çürümüşlüğe el atmayı cesaret edememiş. Durum bu…
Şimdi biz ne yapacağız?
Ben, heyetinizin bir karar vermesini istiyorum:
Partimizin yöneticilerinden ve milletvekillerinden hiç kimse;
Yapacağımız personel hareketlerine karışmayacak!
Karşılanmayan istekler için ısrar etmeyecek!
Bürokrat arkadaşlarımıza hiçbir konuda baskı yapmayacak!
Kısacası, Gümrük ve Tekel Bakanlığı’ndaki çalışmalarımıza partimizden hiçbir müdahale olmayacak!..
Sizler bu kararı vermezseniz, bu bakanlıkta benim yapabileceğim bir şey yok!...”
Gün Bey’in sözlerinden adeta cihada girişen bir mücahidin ruh hali fışkırmaktadır:
Devleti ve toplumu çürüten rüşvete, siyasi ve idari yolsuzluğa karşı başlayacak bir cihad!
Gün SAZAK her zamanki gibi kısa, çok sakin, çok açık ve keskin bir ifade ile konuşmuştu.
Gün SAZAK, hep açık sözlü, berrak düşünen, öz konuşan, kompleksiz, riyasız bir insandır gerçek bir devlet adamı karakteri ile ne yapacağını biliyordu kararlıydı.
MHP Genel İdare Kurulu oy birliği ile Gün Bey’in istediği kararı verir:
“Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nda yapılacak icraata, partimiz adına ve kurul üyeleri tarafından hiçbir müdahalede kurulmayacaktır!..”
Kültür ve devlet eski bakanı Namık Kemal ZEYBEK anlatıyor: “1977 yılındaki seçimlerde MHP Bursa milletvekili adayı olmuştum. Ama seçilememiştim. Tarım ve toprak reformu müsteşarlığında hukuk müşaviri olarak çalışıyordum. Gün SAZAK Bey’in daveti üzerine gittim. Tek cümle ile isteğini ifade etti:
“Sizi müsteşarım olarak görmek istiyorum ve bugün başla!” Ben başlangıçta kaymakamlıktan geldiğimi merkezi yönetimde tecrübe eksikliğim olduğunu ifade ettim. Cevaben: “Bürokraside çalışanlar hâkim zihniyet içinde törpülenmiş yorgun insanlardır hiçbir şeyi değiştiremez yenileyemezler. Suya sabuna dokunmaktan çekinirler.
Biz burada çok şeyi değiştirmek, düzeltmek için varız. Suya da sabuna da dokunacağız. Senin eksiklik dediğin şey, aynı zaman da bizim güçlü yanımızdır…”
SİYASİ AHLAK ÖRNEĞİ BİR BAKAN:
Gün SAZAK’ın bakan olarak göreve başladığı günlerde Yüksel İnşaat’ın Afyon Alkoloit Fabrikasının inşaatına verdiği teklif en uygun tekliftir. Sonuç olarak ihale Yüksel İnşaat’ta kalmıştır. Yeni kabinede Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bağlı olduğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı MSP’li Fehim ADAK’tır. 1975 yılında Bayındırlık Bakanı iken Yüksel’in kazandığı Kaklıç Havalimanı işini elinden alan Fehim ADAK kazandıkları bu ihaleyi de vermez. Şirketin üst yöneticileri Mehmet SERT ve İrfan KARAOĞLU aynı hükümetin Gümrük ve Tekel Bakanı olan Gün SAZAK’a durumu anlatır ve Yüksel İnşaata karşı yapılan haksızlığın önlenmesini isterler.
Gün SAZAK, arkadaşlarını dinler. Hiç düşünmeden, sakin ama kararlı bir ifade ile kestirip atar:
“Benim bu konuya girmem doğru olmaz!..” görüşmede burada biter.
Gün Bey’in bu ahlaksız oyun karşısında gösterdiği tavır bir siyasi ahlak dersiydi. Hakkı çalınan firma kendisinin ortağı olduğu firmaydı ve o sırada kendisi de bakandı. Devlet adamı, devlet içinde kendi işlerini takip etmemeli ve çıkar kavgasına dalmamalıydı.
Gün SAZAK daha önce Diyanet İşleri Başkanlığı’nda özlük işleri müdürü olarak çalışan İlahiyatçı Rıza Selim BAŞOĞLU’nu davet ederek:
“Rıza Bey sizi bakanlığımızın personel ve eğitim müdürü olmanızı istiyorum.” Başoğlu bir an dura kalır. “Efendim ben ilahiyatçıyım. Burası tekel gibi bir kurumun olduğu bakanlık. Burada çalışmam doğru olur mu bilemiyorum…”
“Bak hoca, sen camide bize ne anlatıyorsun? Haram helal, hak hukuk, adil devlet değil mi? burası bizim devletimizin bir bakanlığı değil mi? Yolsuz ve rüşvetin yaygın olduğu bir yer. Namuslu, dürüst memurlar ezilip sindirilmiş; hırsızların, kaçakçıların piyonları kurumu sarmış…”
“Evet hoca, kürsüde konuşmak kolay, ben sana diyorum ki: gel, söylediklerini burada icra et.”
Ertesi gün Rıza Bey, bakanın yanındadır:
“Efendim emir buyurduğunuz görevi kabul ediyorum. Fakat eski tecrübelerime dayanarak bir endişemi belirtmek istiyorum. Bakanlıkta yapacağımız tasarruf ve tayinlerde siyasetçilerin baskılarına maruz kalabiliriz. Uyguladığımız kararlardan dönersek bu defa da güvenilirliğimiz kaybolur.”
Bakan güler:
“Bak hoca, ben hem çok uysal hem de çok dik başlı bir adamım. Doğruluğuna, haklılığına inandığım hiçbir işten geri adım atmam.”
Gün Bey için hassas görevlere adam seçilirken kullanılacak tek ölçü görev emanet edilecek kişinin namuslu, yetenekli ve cesur olmasıydı. Bunun önemini şu sözü ile ifade ediyordu:
“Doğru memurlar, devlet binasını taşıyan direktlerdir.”
BİR GAZETECİNİN DEĞERLENDİRMESİ
Bakanın Trakya Gümrüklerini denetleme gezisine katılan gazeteci Ülkü Arman daha sonra şöyle yazacaktır:
“Kaçakçılığı önlemek için çok değişik tedbirler planlıyordu ve bunları ne pahasına olursa olsun uygulamakta kararlıydı.
O gün, Gün SAZAK’ın bilmediğim bir yanını keşfediyordum: Devlet adamlığı…”
‘Ben beraber çalıştığım kişinin hangi partiyi tuttuğuna bakmam. Mesela, (…) için CHP’li diyorlar, doğrudur. Ama adam çok dürüst, adam işinde particilik yapmıyor. Bu adamın başımın üstünde yeri var diyordu.’ “Çok ender kişilerden duyabildiğimiz bu anlayış, olgun bir devlet adamının portresini kendiliğinden çiziyordu.”
Gün SAZAK bir soruşturma için Kapıkuleye gelen Müfettiş Necati CAN’a çantasından bir dosya çıkartıp verir:
“İpsala da bir tırda mavzer silahları yakalanmış. Bu iş çok önemli. Bunu kim organize edebilir, silahlar nereye, kime gidiyordu? Bu konuda hemen inceleme ve soruşturma istiyorum.
Müfettiş Necati CAN uzun araştırmalar sonucunda hazırladığı raporda:
“Brüksel’den gelen silahları Türkiye’ye sokma teşebbüsünde “Türkiye de bölücü bir hareketin silahlandırılmasına yönelik çalışmaların bir bölümü olduğunu” belirtmektedir.
Bakan SAZAK Necati CAN’ı Edirne Gümrük Başmüdürlüğüne tedbiren tayin eder. Trakya Gümrükleri buraya bağlıdır. Bakanın kendisine verdiği talimat kısa ve apaçıktır:
“Gümrüklerin halini en iyi sizler biliyorsunuz; burada devlet düzeni değil, mafya düzeni işliyor. En kısa zaman da bunları temizleyip her şeyi kontrol altına alacağız.
Bunun için alınması gereken her tedbiri hiç çekinmeden uygula. Dürüst memurları hassas görevlere getirmek için bizden istediğin tayinler derhal yapılacak. Bütün sorumluluk sende bütün yetkilerini kullan. Benim müdahale etmem gerekirse, gece gündüz beni ara.
Allah yardımcın olsun…”
Devam edeceğiz…
“Sigara ve silah kaçakçılığı ile büyük bir mücadele”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.