İnsanımızda büyük sorunlar ve rahatsızlklar var.

Söz gelimi kendini çok önemli görme hastalığı.

Siyasetçisi iktidar deyince parti içinde iktidar olmayı anlıyor.                                               

İlginç olan, kimileri dün sövdüklerine,  bugün övgüler düzmekteler.

Borazancı başı yalakaların, ağlak, salya-sümük, bir öyle, bir böyle

riyakarlıkları karşısında şaşıran bir hemşerimizin,

“Gıyılayan gıyılayana!” demesi bizi gülümsetmişti.

Yöremize özgü “Gıyılamak” deyimi; kıyıdan, kenardan, usulca kaçmaya, uzaklaşmaya çalışmak, yapması gereken görevi yerine getirmemektir.

***

Gıyılamak demişken…

29 Nisan 1919, yaklaşık yüz yıl öncesidir. Bozdoğan ilçesine bağlı, Yenipazar Nahiyesinde, Yörük Ali Efe, kasabanın erkeklerini toplamıştır.

“Yunan Menderes’i geçti.

Kapıya dayandı.

Gıyılayanın alnına çakarım.”

Yörük Ali Efe bu sözleri söyledi mi, söylemedi mi tam olarak bilinmez.

Ama Yenipazar ve Dalama yöresinde “Yörük Ali Efe’nin Kızanları Derneği” adına basılmış 2015 yılına ait dernek takvimine bazı köylerin kahvelerinde ve esnaf dükkanlarında asılı rastladık. Kırklar köyünde Muhtar Ahmet Öner’in işlettiği kahvehaneden yukarıda da resmi görülen bir bir takvim elimize geçti.                  

Bu takvimde Aydın ilimiz,

“Kim demiş 81 il diye, Türkiye’de 80 il + Efeler diyarı vardır.”

Şeklinde ifade edilmektedir.

Adı geçen dernek Yenipazar ilçesinde bir de

“Yenipazar Akillerini” de seçivermiştir.

Dernek Takvminde yer alan Yenipazar’ın Akilleri…

Öte dünya ile bu yandaki dünya var ya!

Sınırların karışmaması düşünülse gerek.

Dünya işleri ile ilgili sorumluluk sahası da var.

Dalama’da karşılaştığım ve sohbet ettiğim,

Aksakallı Eğridereli Muhsin Hoca,

Öte dünya işlerinden mesuldür.

Fotoğrafta hocanın eli omzundadır.

“Hayrola hoca yoksa kaşınıyor musun?”

Dediğimizde ise, gülümseten cevap verir.

“Hem kaşınıyorum, hem de kaçıyorum.

Kaşınmazsam bit ısırır, kaçmazsam it ısırır.”

***

Bir diğeri, Paşa köylü Ahmet Hoca ise,

Bu dünya işlerinden mesuldür.

***

Muhasebeci Muhammet İnceoğlu,

Hesap işlerine bakmaktadır.

***

Bu arada elinde yarım ekmeği yutmaya çalışan

Hamzabalili Emin, gıda ve beslenme işlerine bakar.

***

Ana-oğul, Nurşen ile Mesut ise,

Ana çocuk sağlığı işleri ile ilgilidir.

***

Dereköylü Ahmet Mersin amca,

Bağ-bahçe işleri akilidir.

***

Dalamalı dolmuşçu İrfan Kaptan,

Ulaşımdan sorumlu olarak yerini alır.

***

Bizim askerlik arkadaşı, girişimci, “abeyciim” diye söze başlayan Mehmet Akgül ise,

Halkla ilişkiler sorumlusu seçilir.

***

Emekli Çulhanlı Adnan Beyin sahası ise,

Adı geçen dernek takviminde güvenlik olarak belirlenmiştir.

***

Madran Baba dağında kebapçılık yapan

Katrancılı Nuri ise, kebap işleri akili diye geçmektedir.

Çünkü bu ülkede hiç kebap akili seçilmemişti.

Bu eksiklikte giderilmiş oldu.

***

Bir diğer Katrancılı Halil İbrahim ise;

Ticaret akilidir.

***

Çavdarlı Müşaid Karadayı, cep telefon bayiliği nedeni ile

iletişim hizmetlerinden sorumlu seçilir.

***

Bu derneğin müsebbibi yazılmamıştır. Hamzabali Mahallesi merkezli olduğu anlaşılmaktadır. Dernek sanal olsa bile hoş bir ironi olduğu muhakkak…

***

Bu halk, kazanacağı paraları düşleyerek milletin bilmem neresine koyacağından söz edenleri de gördü. Vatan ve namus uğruna gıyılayana çakacak da bir Yörük Ali Efemiz, yaşamış bizim Aydın topraklarımızda.

***

Yenipazar ilçesinde yatan Yörük Ali Efe, asla gıyılamamıştır.

Hainlerin alnına çakacağından  söz ederek, bu ülkeyi işgale kast eylemiş düşmanı kovmak için vatan ve namus adına silaha sarılmıştı. Bu arada Yörük Ali Efe’yi 25 Eylül 1951 yılındaki vefatının 65. yılında bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz.