Futbolun geçmişten bugüne ulaşan kimliği yanında, özellikle ulusal ve uluslar arası oynadığı rol onu önemli kılmaktadır. Bunun en çarpıcı örneğini geçtiğimiz hafta Cumartesi günü Aydın’da yaşadık.

Çanakkale Dardanelspor karşılaşmasında çok sayıda izleyici, futbol takımına destek, belediye başkanı Özlem Çerçioğlu’na destek ve sevgi gösterisi vardı. Sonraki hafta deplasmanda alınana bir beraberlik bu hafta içeride alınan yenilgi seyirci sayısında yarı yarıya düşüş ve başkan 70. Dakikada sahadan ayrıldı.

Bilimsel açıdan bakıldığında futbolun sağlık ve tıp gibi çeşitli bilim dalları ile ilişkisi olduğu görülmektedir. Ancak futbol bilimdir demekte insanı yanıltır.

Futbol ile uğraşanların gözü ile teknik, taktik ve kondüsyonel özelliklerle bağlantısı değerlendirilmelidir. Futbolcuya göre ise bu bir iş bir meslek ya da zorlu bir yaşam mücadelesidir. İzleyenlerin gözü ile ise seyirlik oyun kendini iyi hissetme, kendini ifade etmenin bir yoludur.

İzleyiciler kendi açılarından son derece haklıdır. Büyük hedefler koyup 3 haftada ikisi içeride olmak kaydıyla 2 puan alınırsa tepkiler doğaldır.

İlk hafta Aydınspor 1923-Çanakkale Dardanrlspor karşılaşmasını izlediğimizde çağdaş futbol adına olumlu işler yaptıklarını görmüştük. İkinci hafta Konya’da oynanan karşılaşmada takımın daha geriye gittiği, 3. Haftadaki içeride oynanan karşılaşmada ise takım tamamen sanki kayboldu. 3. Hafta olmasına karşın yönetim ve takımın başındaki profesyoneller istifaya davet edildi.

Teknik heyet mutlaka oyun planı hakkında gerekenleri yapacaktır. Ancak basından okuduğumuz kadarıyla teknik direktör 3 yıllık bir planlama içindeyiz derse bu onun işi, değildir.

Kulüp başkanı kamuoyuna takımın gerçek hedefini açıklamalıdır. Teknik heyet de takımın niye futbol açısından başarılı olmadığını açıklamalıdır. Yoksa kolaycılığa kaçarsak 3 yıllık 5 yıllık hedefler koyarsanız bir de bakmışsınız 3-5 hafta sonra yoksunuz. Futbolun gerçeği budur.