Özellikle pandemi sonrası tüm dünyada yaşanan ekonomik sorunlar ülkemizi de oldukça etkiliyor.

1 milyon 130 bin nüfuslu Aydın’da herkes zengin değil. İşçisi de var, işvereni de. Memuru, emeklisi, üreticisi de var…

Hatta işsizi de çok…

Ve artık emeklinin buzdolabı bomboş. Bırak giyimi, sineması, tiyatrosu yurttaş sofrasına koyacak gıdaya zor ulaşıyor.

En temel gıda ürünleri fahiş zamlarla el yakıyor. İşte marketlerde çarşıda pazarda yaşanan enflasyon özellikle dar gelirliye çok zor bir dönem yaşatırken, uzun süredir devletin sübvanse ettiği enerji fiyatlarına gelen zamlar sadece dar gelirlileri değil bu kez ülkenin tamamını sıkıntıya sokacak bir hal alıyor. 

Özellikle elektriğe yapılan zam nedeniyle hane halkları için faturalar kabul haline gelirken, küçük esnaf da kara kara düşünüyor. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artış sonrası bazı restoran, kafe gibi işletmeler açık havada oturan müşterilerden ise ısıtıcılar için saat başı 5 TL ile 15 TL arasında ücret talep etmeye başladı. Bazıları ne yapacaklarını şaşırmış durumda! Yüksek elektrik giderlerini fiyatlara yansıtsalar müşteri gelmiyor, yansıtmasalar dükkan kepenk kapayacak. 

Sadece elektrik mi cep yakıyor? Doğalgaz ve akaryakıta gelen zamlar da vatandaşın belini büküyor. Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık durumu anlayacağınız.

Pandemi döneminin kaybedeni dar gelirli vatandaşların daha fazla sıkıntı çekmemesi için bir an önce bir yöntem bulunması da şart. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müdahalesiyle 150 kW olan kademe sınırı 210’a çıkarıldı ancak bunun bir miktar daha yükseltilmesi gerekiyor.

Geçecek elbet böyle sürmeyecek ama bu süreçte insanlar oldukça yıpranacak gibi görünüyor.

Ama bu işte bir terslik var!

Ekonomik kriz ağırlaşırken iktidar partisinin oylarının düşmesi gerekmiyor mu?

Seçmenin AK Parti ile bağını koparması gerekmiyor mu?

Aksine muhalefet partilerinin oy oranlarının artması gerekmiyor mu?

Son seçim anketi Optimar'dan geldi. Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir, son anket sonuçlarını canlı yayında açıkladı. İşte o araştırmaya göre partilerin oy oranları.

AK Parti : 36.5

CHP : 26.7

İYİ Parti : 10.9

MHP : 10.2

HDP: 9.7

DEVA: 1.3

Türkiye Değişim Partisi: 1.1

Memleket Partisi: 0.8

Saadet Partisi: 0.7

Büyük Birlik Partisi: 0.6

Yeniden Refah: 0.7

Gelecek Partisi: 0.5

Bu tabloya göre “AK Parti’yi destekleyenlerin çoğu sabrediyorlar. Karamsar da olsalar, umutlu da olsalar, bu sabırlı destekçilerin AK Parti ile bağlarında büyük bir değişiklik olması zor. Ancak, umutla sabreden kişinin AK Parti ile bağı oldukça güçlü iken; karamsarlıkla sabreden kişinin bağı, kopmasa bile, nispeten zayıflamış gözüküyor.”

Ya muhalefet partilerine ne demeli?

Demek ki bu iş sadece "Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı" ile üzerine kurulu bir siyasetle olmuyor.