Hiçbir devlet memuru görev yaptığı süre içerisinde “ EGO “ suna yenik düşmemelidir. Görev yaptığı kurumun bir devlet dairesi olduğunu bilmeli ve ona göre hareket etmelidir. Çünkü o alan  “babasının çiftliği” değildir.

Masasına gelen evraklara gösterdiği titizliği o evrak sahibine de göstermek zorundadır. Çünkü o devlet memuru karşısındaki vatandaşın işini yapmakla mükelleftir ve hiçbir zaman vatandaşı azarlama, horgörme ve işini savsaklama yetkisine haiz değildir.

Yıllardan bu yana SGK’nın ve SGK çalışanlarının hatalarını yaza yaza dilimde tüy bitti.Vatandaşların bu kurumda yaşadıklarını duydukça,gördükçe inanın tüylerim diken diken oluyor.

Bu kurumun bazı çalışanlarındaki egoyu anlatabilmek için inanın kelime bulamıyorum.

Neden kuruma gelen sigortalıları bir babaları gibi, anneleri gibi, kardeşleri gibi göremezler anlamadım gitti..

O sigortalıların sayesinde ekmek yediklerini, nafakalarını temin ettiklerini idrak edemezler. Bu sebebin altında eğitimsizliğin mi yoksa rüşvetin mi yattığı hep tartışma konusu olmuştur.

Bana sorarsanız eğitimsizlik var mıdır?

Evet vardır.

Rüşvet var mı dır?

Evet Vardır.

Sosyal Güvenlik Uzmanı olarak ofislerimin olması sebebiyle bu iki kurum çalışanları ile ilgili sık sık serzenişler duyuyorum.

Bir çoğunu kulak arkası ediyorum belki vatandaş haksızdır diye ama ne gezer şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor.

Vatandaş yitirdiği (kaybettiği) günleri yeniden kazanmak için ihya etmek suretiyle hak kazanacak ve bununla ilgili başvuru yapmış ve insanlık hali gelen ödeme miktarının yasal süresi içinde ödeyememiş ve sürekli amelelik yaparak yaşamını idame ettirdiği için yazmış olduğu dilekçeyi bir yakını vasıtasıyla ….. SGK ya göndermiş amaaaaa … SGK çalışanları bu dilekçeyi kabul etmemiş vatandaşın kendisi gelsin deyip kovarcasına o yakınını tersleyip göndermişler.

El insaf beyler El insaf ..

Doğrudur bizzat vatandaşın kendisinin takip etmesi gereken zaruri ve önemli evrak olabilir,Vekaletsiz ve bir yakını olmaksızın iş yapmamakta haklısınız fakat bu ihya dilekçesini almamanıza bir anlam veremedim.

İsmi bende saklı olan bir vatandaş, bir zamanlar bölgesinde eşinin çalışmış olduğu duyumunu alması üzerine tam 9 ay önce SGK’ya müracaat etmiş  ve bu yazıyı hazırladığım tarih itibariyle halen bir yanıt alamadığını bizzat ben tespit ettim.

Ne diyeyim ben şimdi …

Bakın efendiler, terbiyem gereği daha da ağır kelimeler kullanmamak için kendimi zor tutuyorum.

Umarım bu boş vermişlikleriniz, sorumsuzluklarınız, iş savsaklamalarınız, terbiyesizlikleriniz yakın bir zamanda son bulur ve bende tekrar tekrar yazmak zorunda kalmam ama şunu bilmenizi istiyorum ki tekrar böylesine olayların masama gelmesi halinde isim isim sizleri deşifre edeceğimi bilin ve adımlarınızı ona göre denk atın.

SGK babanızın çiftliği değil orası resmi bir kurum ve resmiyet neyi gerektiriyor ise onu yapın. Bunu yaparken vicdan muhasebesi yapmayı da unutmayın.

Köyden gelen Mehmet amcanın, Ayşe teyzenin neler yaşadıklarını bir göz önüne getirin ve ona göre işlemlerini ivedilikle yapın, ipe un sermeyin.

Bir şairin dediği gibi ;

Tapma, para, pula, mala,
İyilik yap, iyilik yap.
İnsan muhtaç tatlı dile,
İyilik yap, iyilik yap.

Dünya malı kalmaz sana,
Kim götürdü öbür yana,
Eğer varsa söyle bana,
İyilik yap, iyilik yap.

Öyle konuş ki bal aksın,
Acı dile arı soksun,
Bu gün varsın yarın yoksun,
İyilik yap, iyilik yap.

Dostça ve Sosyal Güvenlikle Kalın.