-AK Parti dünyanın en büyük siyasi organizasyonudur.

Nazilli’de Ak Parti, İl Danışma Meclisi toplantısı ardından geçtiğimiz aylarda yankılanan bu sözlerin sahibi Bakan Veysel Eroğlu’ya hak vermemek elde değil.

“Düşünebiliyor musunuz? 8,5 milyonu aşan üyesi var. Böyle bir şey yok. Birçok ülkenin Nüfusundan daha fazla üyesi var. Kadın kollarımız bu noktada çok güzel çalışma yapıyor geçmiş bir tarihte kadın kolları olarak ağaç seferberliği yapalım dediler bizde tabii yardımcı olalım dedik. Benim eskiden hatırladığım 1,5 milyon civarında bir fidan dikmiştik gene böyle bir organizasyonda bu sefer ise 3,5 milyon olduğu söylenince önce şoke oldum…”

Sayın Bakan bir organizasyonda 3,5 milyon ağaç diktiklerini ve rakam karşısında şoke oldum derken, bir de olanlara bakınız.

3,5 milyon fidandan Taksim’deki “Üç ağaç” protestosunun bir yangına dönüşmesi ve sonrasında gerginleşen, tepki veren, haykıran bir toplum.

**

3. Boğaz Köprüsü’nün temel atma töreninde Taksim Topçu Kışlası inşası, AVM ve Rezidans tartışmaları için Sayın Başbakan,

 -Ne yaparsanız yapın. Orası için karar verdik, yapacağız.

Bu şekilde dediğim dedikçi zihniyetin sonucunda, Taksim’de sökülen 3-5 ağaç ve sonrası yaşananların ardından, İnebolu’dan bir Ferhat çıkar, twitterdan ses verir,

-Taksim Gezi Parkı’ndan sonra Anıtkabir'i de yıkarız elhamdülillah.

**

Aydın ilimizde sağduyu hâkim oldu. Valimiz ve emniyet güçlerinin olayı yakından izleyerek müdahalede bulunmaması, tahrik unsuru olmaması şehrimiz için huzurlu ve olumlu bir adım olmuştur.

Bir de Aydın İstasyon Meydanına TMMOB, Çevre Mühendisleri Odasınca kurulan “Gezi Parkı” canlandırması da ilginç ve hoş bir anekdot olarak yerini alır.

**

Gezi Parkı demişken,

O ilk sabahın köründe, çadırları yıkılan, tomalarla sulanan, biber gazı verilen

Taksim’deki gençlere İstanbul Valisinin özlem dolu tweeti de hayli ilginç;

“Gençler, Gezi parkında kuş sesleri, ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu? Aranızda olmak isterdim… “

**

''ayyaş'',  ''dinsiz'', ”dindar” sözleri,

İçmek isteyen evinde içsin,

Ayran için,

Üç çocuk yapın,

gibi akıl vermeler toplumu gerdi.

Sıkılan biber gazları, halkın öfkesini kazanmaktan öte gitmedi.

Dövülen adam haykırıyor,

-Yapmayın yanımda karım var…

Ya yerinde olsaydık!

**

3-5 Çapulcu.

Tencere tava,

hep aynı hava.

Yüzde elliyi zor tutuyoruz.

Ankara’nın ne alakası var,                                                                                  

İzmir’in Gezi Parkıyla ne alakası var.

**

Zor tutulan yüzde 50 ses verdi,

-Yol ver gidelim, Taksim’i ezelim.

Eleştirdikleri,

“Öl de ölelim, vur de vuralım” sözünün,

Bir başka versiyonu.

**

Gezi Parkı için şarkılar yapıldı, uyarlandı…

Duman Gurubu;

Biberine gazına,

copuna sopasına
tekmelerin hasına,

Eyvallah, eyvallah
şamarı yüzümüze,

garezi dilimize
şerefe hepinize,  

Eyvallah, eyvallah                                                                                            

Boğaziçi Caz Korosundan Çapulcular oldu mu şarkısı;

Çapulcular oldu mu?
Meydanlara doldu mu?
Gönderdiğin tomalar
Beşiktaş’a vardı mı?

Maskeyi yüzüne
maske taktım yüzüne
biber gazı yollamış
emniyet gözlerime…

**

Eylemin partiler üstü bir direnişe dönüşmesi yanında ilkeli, düzgün gençlerin yanında sağduyulu protestocuların seviyeli eylemlerini unutmamak gerekir.

Acı taraf ise, provokatörler ile marjinal güçlerin çevrede yarattığı tahribat, yanan, yıkılan araçlar ve çevre olarak unutulmayacaktır. Bir yandan polisin ve bir yandan da eli sopalı sivil polis olduğu söylenen gurubun yaptıkları da acı veren, iz bırakan görüntüler hafızalardan uzun süre silinmeyecektir.

**

3,5 milyon ağaç diken bir iktidarın, sökülen 3-5 ağaç vakasından başlayan toplumda oluşan patlamanın, Ak Partiye, Dünyanın en büyük siyasi organizasyonuna bir uyarısı olarak yıllarca anılacaktır.