Mehmet KIZILASLAN
Çok Yanlışlar Yaptın Sancak Beyi Çok
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Bir sancak ta, bir önceki seçimden hemen sonrası, Pardon fethinden hemen sonra sı tarihlerde diyecektim.
19 Mayıs Atatürk’ü anma gençlik spor bayramı gibi, o dönemlerde de bir bayram kutlanıyormuş. Gençler stat da kule yapacaklar. Kule de kullanılmak üzere, Odun lazım.
İş sanatlar mektebinde yapılacak. Sanatlar mektebinin odun bölümüne bakan muallimine demişler ki “En ucuz veren, oduncudan odun alınız ve faturasını sancak beyine gönderiniz”
Sanatlar mektebi odun bölümü sorumlu muallimi sorar soruşturur. En ucuz oduncudan bayram yerinde kullanılacak odunları alır. Sanatlar mektebine göndermesini ve faturasını da Sancak beyine gönderilmesini ister.
En ucuz veren oduncu, tamam der ve odunları arabasına pardon katırlarına yükler Sanatlar mektebine gönderir. Gönderir göndermesine de bir pürüz çıkmıştır.
Sancak beyliğinde odun alımları ile sorumlu odun, pardon adam “Siz odunları hangi oduncudan aldınız” der.
Sanatlar mektebi muallimi “Efendim en ucuz veren filanca yerden aldık” der.
Sancak beyliğinde odun almadan sorumlu zatı muhterem “ben bu ödemeyi yapmam söyleyin o oduncuya odunlarını geri çeksin” der.
Sanatlar mektebi muallimi peki efendim demiş ve odunları en ucuza aldığı oduncuya gidip durumu anlatmış ve odunlarını geri almasını söylemiş.
Oduncu - Tamam odunlarımı geri alayım da, odunlarımı pahalı mı buldunuz?
Muallim - Hayır efendim.
Oduncu - Odunlarım kalitesiz miydi?
Muallim – hayır efendim.
Oduncu – Peki o zaman neden benim odunlarımı her satıcıdan ucuz ve kaliteli olmasına rağmen almıyorsunuz?
Muallim – Efendim biz değil parayı ödeyecek sancak beyliği geri vermemizi istiyor.
Oduncu – ne den kardeşim, hiç değilse nedenini söyleyiniz tamam odunlarımı geri alayım ama sebebini öğrenmek benim hakkım değil mi?
Muallim- Bilmiyorum efendim ancak sizden mal alırsak sanca beyliğindeki görevliler bedelini ödemeyeceklerini söyleyip gittiler.
Olay sancak beyine iletilir. Sancak beyi alımlardan sorumlu yardımcısını çağırır.
-Söyler misiniz nedir bu olayın aslı?
-Efendim sizin yayınladığınız ferman üzerine böyle yaptık.
-Ben sancağım içinde bulunan tüm, tüccar ve sanatkara aynı davranılacak demedim mi size. En ucuz ve en kaliteli mallar alınacak demedim mi. Neden yaptınız bunu?
-Efendim o oduncu bizim fırkadan değildi onun için aldığımız odunları iade ettik.
-Öylemi, iyi yapmışsınız o zaman.
O arada sancak beyinin odasında aksakallı yaşlı bir dede oturmaktaymış. Konuşmaları istemeden kulak misafiri olduğunu söyledikten sonra,
- Evladım beni bağışlayınız ama O odunlarını iade ettiğiniz vatandaş, Müslüman değil miydi ?
-Hayır dedem, Müslüman’dı.
-Türk değil miydi?
-Hayır dedem, Türk’tü.
-Vergisini ödemiyor muydu?
-Hayır dedem, vergisini de ödüyordu.
-Peki oğul, o halde, o en ucuz ve en kaliteli odunu satandan neden odun almadınız?
Sancak beyinin dili tutulmuştu. Kekeleyerek söyledi “Bizim fırkadan değildi dedim ya dedem”. Bir taraftan da düşünüyordu, kimdi bu kendisinden hesap soran adam? Acaba padişah’ın tebdili kıyafet gezen müfettişlerinden miydi yoksa, gündüz gözüyle rüya mı görüyor du? Bilmiyordu ki, öbür taraftaki sorgulama çok daha çetin olacak.
Dede devan etti
-Kaldı ki Osmanlı’nın yüz yıllarca ayakta kalmasına sebep, her dinden, her ırktan, her dilden, her mezhepten, her renkten, vatandaşına adaletli davranmasından, aynı mesafede durmasından dolayıdır.
Söyler misin evlat bana, sizin fırkalarınız kaç yıl ömürlü oluyor. En uzun ömürlü fırkanız 10-15 yıl yaşıyor. Nedenini hiç düşündüğünüz oldu mu?
Hep bu yandaş kayırmak, hep torpil yaparak, hak etmeyeni hak etmediği yere getirmek, Hak edenin kakını, yandaşa yedirmek, değil mi sizleri ahir ette de, bu dünyada da yakan kavuran yanlışlar. Oğul gidişin gidiş değil ayağını denk al. Der ve kaybolur dede. Masal bu ya dostlarım kış günleri uzun, masal okumadan geçmiyor.
Yine odunculardan özür diliyorum. Odunculardan örnek verdim, çünkü hiç bir 19 Mayıs bayramında odunlarla gençler kule yapmazlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.