Geçen haftaki yazımda çocuklara yapılan cinsel istismardan bahsetmiştim. İsterseniz konunun önemini belirtmek için yapılan çalışmalardan sayısal örnekler de verelim.

Cinsel istismar ile ilgili yapılan araştırmalar sonucunda;

Her 5 kadından yaklaşık olarak 1’i hayatı boyunca tecavüze uğradığı,

Tecavüz mağduru her 3 kadından 1’i ilk kez 11-17 yaşları arasında bu tecavüz olayını yaşadığı,

Tecavüze uğrayan 8 kadından 1’i 10 yaşından önce tecavüze uğradığı,

38 erkekten yaklaşık olarak 1’i hayatı boyunca tecavüze uğradığı,

Erkek tecavüz kurbanlarının yaklaşık 4’te 1’inin bunu ilk kez 11-17 yaşları arasında yaşadığı,

Erkek tecavüz kurbanlarının yaklaşık 4’te 1’inin ise 10 yaşından önce bu tecavüz olayının meydana geldiği sonucuna ulaşılmıştır. (Söngüt ve Akça, 2019)

Nasıl, rakamlar bizim tahmin ettiğimizin çok üzerinde değil mi? Üstelik bunlar bildirilenler. Bir de bildirilmeyip toplum içinde gizli kalmış olaylarında olduğunu düşünürseniz konun önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Yapmamız gereken cinselliği bir tabu olmaktan çıkarıp, çocuklarımıza gerekli eğitimi önce ailede, sonra da okulda vererek istismara maruz kalmalarını önlemek, maruz kalırlarsa da bunu gizlemeyip ebeveynlerine veya öğretmenlerine bildirmelerini sağlayarak tekrarını önlemek olmalı. Yapılan çalışmalarda çocuğun yaşına uygun verilen bilinçli korunma eğitimlerinin istismarı önlediği ve çocuk üzerinde korku yaratmadığıdır.

Peki, nasıl vereceğiz bu eğitimi?

1. Eğitim doğumdan itibaren başlar. Bebeğiniz altını değiştirirken veya tuvaletini yaparken cinsel organına dokunmak isteyebilir. Bu ayağına, kafasına dokunmak gibi, kendini keşfetmek merakındandır. Çocuğa ‘ayıp’ , ‘yapma’ demeyin. Çocuklar bebeklikten başlayarak mastürbasyon yapabilirler. Buna da ‘ayıp, yapma’ gibi bir reaksiyon göstermek yerine ilgisini başka şeylerle dağıtıp unutturun. Çocuğunuzla daha çok etkin zaman geçirin.

2. Çocuğu yatağınıza almayın ve dört yaşından sonra odasını ayırın.

3. Çocuklar 3 yaşlarında cinsellikle ilgili sorular sormaya başlarlar. Kızarıp bozarmadan, ayıp demeden sorusuna talep ettiği kadar cevap verin. Örneğin ‘ben nasıl oldum?’ diye sorduğunda ‘sen annenin karnında özel bir bölgede büyüdün. Zamanı geldiğinde doktorların yardımı ile dışarı çıktın’ gibi. Çocuk kime sordu ise o cevap vermeli. Gereksiz ayrıntılara girmemeli.

4. Zorlayıcı tuvalet eğitimi yapmayın. Eğitim sırasında aşağılamayın, tehdit etmeyin, ayıplamayın.

5. Çocuğa bedenin kendine ait olduğu ve ondan izinsiz kimsenin onun bedenine dokunamayacağını anlatın. Siz de izin almadan dokunmayın. Cinsel organına, mahrem yerlerine dokunarak şaka yapmayın, sevmeyin. Bunu normalleştirmeyin. Çocuk istemezse başka insanların onu sevmesine, zorla öpmesine izin vermeyin.

6. Küçük yaşta cinsel organının adını terminolojik olarak doğru öğretin. Mahrem bölgeleri olduğunu (memeler, poposu ve cinsel organı), başkalarının buralara dokunmaya hakkı olmadığını ve bunun ‘kötü dokunuş’ olduğunu izin vermeme, ‘hayır’ deme hakkının olduğunu anlatın.

7. Böyle bir ‘kötü dokunuşa’ veya kendini kötü hissettirecek bir duruma maruz kaldığında anne babaya ve öğretmene anlatması gerektiğini, böyle bir durumda tehdit edilse bile korkmamasını ve gelip anlatmasını, böyle bir şey olursa kendinin suçu olmadığını anlatın. 

8. Tanıdığı, sevdiği insanların da kendini ‘kötü hissettirecek’ davranışlarda bulunabileceğini anlatın. Güvenebileceği yetişkinleri saptayın. 

9. Başkalarından anne babanın haberi olmadan şeker, çikolata veya başka hediyeler almaması gerektiğini söyleyin istismar genelde bu şekilde başlar.

10. Yatak odanıza kapıyı çalmadan girmeyi yasaklayın. Çocuğun önünde soyunmayın, çıplak gezmeyin. Siz tuvalette iken kapıyı kapatın. Çünkü bu tür davranışlar çocukta cinselliğe merak uyandır.

11. Çocuğun mahremiyetine saygı duyun. O tuvalette iken siz de girmeyin. Başkalarının önünde soyunmasının doğru olmadığını, mahrem yerlerini kimsenin görmemesi gerektiğini vurgulayın.

12. Cep telefonu veya bilgisayardan internete girdiği siteleri sınırlayın. Televizyonda yaşına uygun olmayan, cinsellik ve şiddet içeren filmleri, dizileri seyrettirmeyin.

13. Kız ve erkek çocuklara cinsel kimliklerini ön plana çıkaracak şakalar, konuşmalar yapmayın. Özellikle erkek çocuğunuzu ön plana çıkarıp, kız çocuğunuzu eksik hissettirmeyin. En önemlisi çocuğunuza vakit ayırıp bu vakti de verimli geçirin. Eleştirip aşağılamak yerine, yüreklendirip takdir ederek sevgi ve güvene dayalı bir çocuk ebebeyn ilişkisi kurun. Böylece kendine güvenen, ayakları yere sağlam basan çocuklar yetiştirin. 

Hepinize sağlıklı günler dilerim.