Nurhayat Yılmazer
Çileli Ağacım Zeytin
Çok eski bir ağaçtır zeytin…
İlk çağlardan beri bilinen, yağı tüm kutsal kitaplarda adı geçen, mabetlerde adak diye sunulan kutsal bir kutsal bir yağdır..
Çok da bereketlidir. Odunu, meyvesi, yağı,prinası velhasıl çöpü ziyan olmaz.. bu kadar verimli, önemli ağacımız bizden gerekli ilgiyi görüyor mu bizden.. Çiftçide çok değerli. Çiftçimiz deliceyi aşılar, ona gözü gibi bakar, boş bulduğu arazisine yeni zeytin fidanı diker. Dağ bayır demeden ağacına gider, budama yapar, bakımını yapar..
Tanesini bırakmaz toplar..Öylesine bir emek verir ki,anlatılmaz yaşanır.. Zeytinle ilgili günlük hayatta deyimler oluşmuştur. Emeksiz gerçekdışı sözler için “sırığın ucundan konuşma” denilir..
Çiftçilerimiz önce 25 dekardan küçük zeytinliklerin, her türlü talana açık saldırısıyla tanıştı..Cumhuriyetin ilk yıllarında kanunla koruma altına alınan zeytinliklerimiz yakın zamanda çıkarılan bir kanunla çiftçimizin elinden türlü gerekçelerle alınmak isteniyor..
Zeytin ağacının yetiştiği yerler ılıman bölgelerdir. Bu bölgeler aynı zamanda muhalefet sesinin yükseldiği bölgelerdir. İster istemez acaba diyorum, tarih bilincinden yoksun yöneticiler bu anıtsal ağaca ondan mı eziyet ediyorlar..
Bu nedenle çileli ağacım zeytinin kurtuluşu, aynı zamanda ülkemin aydınlık geleceği olacaktır..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.