Aydın; nüfusunun büyük kısmı tarımdan “ekmek yiyen” bir Ege şehridir. Zeytin, incir ve 2004 den evvel de pamuk Aydınlı için büyük önem taşırdı. Maalesef 10 senede pamuk tarımı bitme noktasına geldi. Zeytin; toplama masrafı yüzünden mahsulün azımsanmayacak bir kısmının ağaçlarda kalması sebebiyle cazibesini büyük oranda kaybetti.

Pamuk ekilemeyen araziler bugün mısıra tahsisli hale geldi. Mısır da haliyle hayvancılık sektörünün gölgesinde ayakta durmaya çalışıyor. Bugün köylü vatandaşımızı ayakta tutan geçim kaynağının hayvancılık ve sebze tarımı olduğu söyleniyor. Özellikle merkeze bağlı köyler yetiştirdiği enginar, pırasa, kereviz, maydanoz vs gibi şehir pazarlarına yönelik mahsulleriyle haftalık harçlığını ancak temin eder hale geldiler. KÖYLÜYE BAKAN KÖYLÜ KADINLARI manzarası doğdu semt pazarlarında.

Köylü ayakta durmaya çalışıyor. Bu indi bir yorum sözü değildir. Görünen manzara odur. Ege’nin en verimli arazileri Aydın’dadır. 60 -70’li yıllardan hatırlıyorum İzmir’in büyük pamuk müstahsili kazası Torbalı’da dönüm başı 350 kg pamuk alınırken biz bu rakamı gözümüzde büyütürdük. Hâlbuki Aydın ovasında bu miktar 400–500 kilogramı bulmakta imiş. Dolaysıyla Aydın pamuk tarımında küçük menderes ovasını sollamış vaziyette imiş. Çiftçi bu karlı tarım faaliyetinden “hükümetin beceriksizliği olmasına imkân yok” büyük ihtimal muhalefetin “SÜPER GAYRETLERİ” ve kıyıda köşede kalmış “MUHALİF BİRKAÇ MEDYA” mensubunun ortalık karıştıran yazıları yüzünden MAHRUM BIRAKILMAKTADIR. Hâlbuki hükümet aldığı tedbirler sayesinde Aydın çiftçisinin mahrumiyetini ve MAĞDURİYETİNİ gidermeye çalışmakta fakat bir türlü başarılı olamamakta galiba.. Sayın Mebusumuz öyle söylüyor çünkü.

Hükümet AVRUPA BİRLİĞİ FONLARINDAN büyük miktarlarda destek kredileri bulmuş ve büyük bir parçayı da Aydın’a aktarmış. ORGANİZE SANAYİDE kurulan KIRSAL KALKINMA DESTEK KURUMU bütün ekibiyle Aydınlının gelip kendilerinden tarım ve hayvancılık desteği talep etmelerini beklemektedir. Bugüne kadar 9 çağrı yapılmış; ”Gelin 250 bin TL ye kadar size kredi verelim” siz de bunu hem tarımsal hem de hayvancılık faaliyetlerinizde kullanın demişler. Fakat köylünün ya kafası basmıyor ya da hükümet kadar “BÜYYÜK DÜŞÜNEMİYOR” olmasından herhalde Kırsal Kalkınma destek kurumu elemanları boş, boş oturuyorlarmış. EY AYDIN ÇİFTCİSİ bak 15 Mart son gün. O güne kadar düşünün. Evinizde beş on kadar ineğiniz vardır. Ben öğrendim ki bir buzağılı inek Çine Pazarında bin 300 liraya kadar “ÇIKMIŞ” sat 10 kadar ineğini… kat cebine 13 bin lira parayı sana Aydın’da 8-10 bin liraya kadar zirai ve hayvancılık projesi hazırlayacak mühendis bulursun. Yaptır bir proje kıy paraya canımın içiii köylüm benim. Sonra git KIRSAL KALKINMA DESTEK KURUMUNA… yüzde 10 gibi büyük ihtimal senin projen kabul de görür. Kabul edilmezse bile zararın ne ki 8 bin liracık. Olmadı bi 5 inek daha satarsın. Yılmak yok YOLA DEVAM…

Şimdi benim merak ettiğim konu şu; Çiftçiye devlet Avrupa Birliği fonundan gelen destekler sunacak iyi de para verecek. Arada bir engel var görünüyor işin başında… Proje imalatı..Kabul görme garantisiyle piyasa proje yapmıyor olabilir.Neden? Çünkü hepsi HÜKÜMETİN TARIMSAL FAALİYETLERE DESTEK ÇALIŞMALARINI baltalamak isteyebilir.

Sevgili okurlar gülmeyin lütfen, olabilir. Peki hükümetin emrinde Teknik Ziraat müdürlüğü mühendislerinin bir kısmı ve Kırsal Kalkınma Destek Kurumu mühendisleri de acaba aynı düşünceyle mi çiftçiye bu proje konusunda yardımcı olmak istemiyor. İşte burasını çözemedim. ÇİFTCİ 10 yıldır Mağdur edildi. Şimdi bu mağduriyeti telafi edelim diye düşünüyoruz galiba Hükümet olarak.. Fakat yerel bürokrasi bu mağduriyeti gidermeye neden yardımcı olmuyor. Onu anlayamadım. Bu bir.. İkincisi Muhalefet de gerçekten ayıp ediyor ÇİFTCİNİN MAĞDURİYETİNİ NEDEN KULLANMAYA KALKIYORSUN..

AK PARTİ AYDIN MİLLETVEKİLİ MEHMET ERDEM'İN AÇIKLAMASI İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ