Nevzat ARSLAN
CHP’de delege seçimi
Referandum sürecinde, demokrasiyi ve parlamenter sistemi korumak için izlediği politika ile güç kazanan bir CHP var. Adalet için yürüyen, ses getiren bir Genel Başkanı ile Cumhuriyet Halk Partisi, “hayır” bloğunun lokomotifi.
Referandum sonrasında partili Cumhurbaşkanı yolu açılacak, bir kişi her şeyden yetkili olacak, TBMM adeta işlevsizleştirilecek, parti devletine doğru gidişin kaygıları duyulmakta. Yine meclis iç tüzüğü çalışmalarında muhalefetin sesinin kısılacağı kaygısı da gündemde yer almakta. Ak Parti MKYK üyesi bir zatın TV Programında; "Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz…” demesi…
CHP İl Başkanı Bayram İnci’nin Efeler İlçe Başkanlığında oluşturulan iki dönemdir genelde aynı kadrolar ile 2014 Yerel seçimleri, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Parti içi milletvekili Önseçimi, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri, 2017 Referandumu dâhil tüm seçimleri kazanma başarısı gösterildi. Öyle ki, her yönetime rastlaması zor olan, bir ilçe örgütünün yaşaması gereken tüm seçimler hatta birkaç kez yaşanarak başarı ile bitirildi. Ayrıca partide bir kurumsal yapı hazırlandı.
Cumhuriyet Halk Partisi 36. olağan kurultayı sürecinde, Efeler İlçesinde 10 Eylül’de başlayacak delege seçimlerinde 7900 üye 400 ilçe kongre delegesi ile 1368 önseçim delegesini 15 Ekim gününe kadar seçecek. Aslında özlenen İl ve ilçe başkanlarını üyelerin seçmesi gerekir ki en demokratik yol bu olmasına rağmen ne yazık ki, Siyasi Partiler Yasası buna izin vermemektedir.
Bir yanda; mahallede, sandık başında, seçim binasında görev yapmış, partisine vakit ayıran, Sosyal Demokratlığı özümseyen, ilke edinen, yükünü çeken, emek veren, partinin tozunu yutmuş, mahalle temsilcilerini, üyelerini delege olarak taşımayı amaç edinen, hiç kimsenin kuyruğuna, paçasına yapışmayan üyeleri ile örgüt…
Öte yanda ise; ülke şartları bu halde iken, partiyi iktidar yapmak yerine, partide iktidar olmayı amaç edinenler, hizipçilik yapanlar, dün sövdüklerinin kucağına atlayanlar, koltuk hırsı, çıkar uğruna izbe köşelerde Sosyal Demokrat geçinecekler yok, böyle bir şey!
Aydın’da seçimde, referandumda, etkinlikte, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na yapılan tehdit ve baskıları protesto için örgüt meydanlardadır. Genel Başkan Adalet yürüyüşündeyken, örgüt ve sosyal demokratlar destek için Atatürk Kent Meydanında iki dakikalık ortak duruş sergilerken, alanlarda olmayanlar sosyal demokratlıktan söz edebilir mi?
Birinin paçasına, eteğine, sandalyesine yapışmanın sosyal demokratlığa sığmadığı gibi yıllarını bu uğurda geçirdiğini söylemek de sadece güldürmekten öte değil. Ancak güçlünün peşine takılarak ortalıkta bir görünmenin sonrasında ara ki bulasın.
Ha! Şimdi bulursun…
Kimilerinin bazı mahallelerde ev ev gezdiklerini dinledik, delege seçimi için. Ah be kardeşim! Şu enerjini, ev gezmelerini referandumda, genel seçimde harcasaydın da Aydın’da %70’leri aşsaydık! Kendine sosyal demokrat olmak budur işte.
Aydın’da sosyal demokratlar, verecekleri karar ile hizipçi siyasetçilere yer vermeyecektir. Ne kadar çaba sarf etseler de Aydın ili hizip siyasetine doğru evirilmeyecektir. Şüphe yok ki sağduyu galip gelecektir.
Hizipçi ve güdümlü siyaset mi?
Yoksa örgüt mü?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.