Ömer ERU
Çarşılarımız
Toplumda artan ihtiyaçlar insanlar insanlarda bir alışveriş yapma arzusu uyandırmaktadır. Bu nedenle insanların alışveriş yaptıkları sergiler ve dükkânlar belli yerlerde toplanmaya başlamıştır. Zamanımızda bu alışveriş yapılan yerler çok gelişmiştir. O yerlerde yaşayan insanlar tarafından da aranır hale gelmiş ve benimsenmişlerdir Giderek bu yerler konularına görevde konuşlanmaya başlamışlardır. Balık pazarı, elbise pazarı meyve ve sebze pazarı bunlara örnektirler. Bu yerlerin o toplumda sosyal bir yönleri de vardır. Şimdi çarşıların bu sosyal etkileri üzerinde durursak şu hususları görebiliriz.
Çarşılar yalnız alışveriş merkezleri veya alanları olarak anlaşılmamalıdır. İçlerindeki kahvehaneleri, berberleri, camileri, hamamları sanat evleri ve dükkanları ile birlikte o şehrin bir yansımasıdır. Bu yerler o şehrin kalbidir. Sosyal ve kültürel yaşamın oluştuğu alanlardır.
Çarşıları bu nedenle korumak gereklidir. Büyük binalar ve alışveriş merkezlerine esir ettirilmemelidir. Buraları korumak için yeni büyük binaları ve alışveriş merkezlerini bu nedenle belirlenecek alanlarda yerleşim yerleri dışına yaptırılmalıdır. Görülen sosyal kültürel ve ekonomik değişiklikler çarşılarımızın acımasızca yok olmasına neden olmaktadır. Ancak belediyeler, kent konseyleri ve Çevre Şehircilik Bakanlığı çarşı bölgelerinin korunmasına yapacakları planlamalarda yer vermelidirler.
Büyük alışveriş merkezlerinin şehir merkezlerine gelmesiyle çarşı merkezleri de yüz yıllardır oluşan zanaat ustalıkları ve ürettikleri ürünler de yok olmaktadır. Buralarda görülen el sanatları ustaları da yeni nesillerin buralarda çıraklığa yanaşmamasıyla yok olmaktadır. Bu bölgelerde üretilen ve geliştirilmiş olana ürünler alışveriş merkezlerinin etkisiyle yok olmaktadır. Örneğin demircilik, marangozluk, terzilik, bakırcılık gibi uğraşılar giderek yok olmaktadır.
Çarşılar, şehirde yaşayan insanların bir araya geldikleri birbirlerinden haberdar oldukları yerlerdir. Bir yerde toplumu eğitici bir rolleri de vardır.
Eski toplumumuzda atalarımızın yaşantısında esnaflar arasında dayanışma, usta çırak ilişkileri, ahilik ilişkileri bunların bağlı oldukları yoncalar geçmişte atalarımızın yaşattığı güzel faaliyetlerdir.
Çarşılar aynı zamanda politika üretilen yerlerdir. Buralardaki kahvehanelerde, lokantalarda eğlenen insanlar günlük olayları buralarda konuşur tartışırlar. Böylece o toplumda ortak aklın oluşmasına neden olurlar. Diğer yandan o toplundaki gelenek, görenek ve davranış kalıpları gelecek kuşaklara da böylece aktarılmış olur.
Şehre gelenlere o yerin yiyecekleri el ürünleri sergilenir. Dışardan gelenler buralardan alışveriş yaparlar. Çarşılarda satılan el sanatları ürünlerinin o yere gelen başkaları tarafından alınıp gittikleri yerlere götürülmesi ileride insanlar birbirlerini ve diğer yöreleri tanımış olurlar. Turizm de böylece canlanır.
Her şehrin bir çarşı iklimi vardır. O şehirde yaşayanlar başka yerler gittiklerinde yaşadıkları şehri bu yönüyle özlerler. Hasretlik çekerler. Hemşerilik bağı da bu yerlerde böylece oluşur. Yaşadıkları yerlerden başka yerlere giden insanlar yaşadıkları ve geldikleri yerlerdeki çarşıları parkları ve sokaklarıyla özlerler. Yaşadıkları yerlerdeki değişikliklerle bütünleşirler. O yerin insanı olurlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.