Mürşit Canbeldek

Mürşit Canbeldek

Çare Var Umutsuz Olma

 

Dört bir taraftan kuşatılmış, nefes alma yolarımız daraltılmış, hür iradesine ipotek konmuş bir memleket manzarası görür gibi oluyoruz bazen. Bazen diyorum, çünkü karamsarlığı sevmiyorum. Bazenin dışında kalan zaman diliminde de tamamen çaresiz olmadığımızı görmek istiyorum.

Büyük Ortadoğu Projesi isimli bir kuşatma planıyla muhatabız.75 milyon nüfusun Türk-Kürt, Çerkez -Laz ayırt etmeden tümüne aynı sıkıntıyı belki birer yıllık arayla tattırmayı aklına koymuş ve pişmanlığa fırsat vermeyecek süratteki geçişlerle halden hale atlaya zıplaya,insanın kendisini bile tanımaz hale getireceği muazzam bir şeytan planı..

Şimdiden bu halden hale geçişin ilk evresini başarıyla tamamladık. 12 yıl evvel Türk ve İslam âleminin ve insanlığın ortak düşmanı bebek katillerine “TERÖR ÖRGÜTÜ” diyorduk. Bugün ise silahı bırak hiçbir şey yapmayacağız ceza-meza da yok gel meclise siyaset yap veya sessiz sedasız Avrupa’ya git bir müddet görünme, belki senin liderine kabinede olmasa bile Meclis idare amirliğinde yer bulmaya çalışıyoruz. Demeye gelecek tavır sergiliyoruz.

Ordu demokratikleşecekmiş aynı zamanda; Bundan dört sene evvel İnternette dolaşırken bulduğumuz ve tercüme ettirdiğimiz Amerikan kartalı taşıyan başlıklı 35 40 sayfa civarında bir talimatnamede yazan maddelerden birisi de aynen yukarıdaki cümleydi. Türk ordusu demokratikleşecek. Bugün Hükümet de aynı şeyi söylüyor. Bunun manası nedir? Ey millet lütfen ve Allah rızası için bir araştır ve bana sor nerde o belgeler de… Biz de sana tomarıyla gönderelim. İngilizce Öğretmeni E. Ö ye internetten dosya halinde ve İngilizcesiyle gönderdim. Belki merak eder okur da bizi bilgilendirir diye bekledim ama 4 yıldır çıt yok. Oradaki maddelerden biri de;” PKK ya ve Örgüt lideri Abdullah Öcalan’a af yolu açılmalıdır. Fakat bugün itibariyle bu mümkün görünmese bile zamana yayılarak ve halkı da bu fikre alıştırarak affı gerçekleştirmek mümkündür…” idi.

Ordunun demokratikleştirilmesi “tavsiyesine uyulduğunu” görüyoruz şimdilik. Tavsiyeyi 35 40 sayfa civarında kaleme alıp “hizmete sunan” kimdir.? ABD dış işleri bakanlığına harici projeler hazırlayan ve Samuel HUNTİNGTON tarafından kurulmuş bir tink –tank “şebekesidir”.

Türk milleti şu anda PKK ile savaşmıyor. Direk ABD ile dostumuz müttefikimiz olan Amerika’yla savaşmaktadır. Amerika bu savaşı bizim içimizden kopardığı ve “Kürt ulusunun önderi” süsü verdiği ermeni katillerle sürdürmektedir. Ve siyaseten bu karmaşık durumdan kurtulma çareleri aramak ve bu baskıyı millet adına def etmeye çalışmak görevi hükümete aittir. Biz millet olarak ilan edilmemiş bu kalleş savaşın düşmanlarını unutmayalım ve eli kanlı katillerin yerine kendimizi koyma empati kurma gibi gayretullaha dokunacak gaflet ve delalet göstermeyelim. Ki hükümetimize cesaret gelsin de Şeytan imparatorluğunun telkinlerine kanmasınlar.
Çaresizlikten doğan suskunluğu anlarız. Ama Allah’tan yardım talep eden dudak kıpırtılarını bari ihmal etmeyelim. Katillerle masaya oturulursa buradan hayır çıkacak beklentileriyle imanlarımızı tehlikeye atmayalım. Biliyoruz veya sezebiliyoruz ki bu suskunluk Umutsuzluğun duyulamayan çığlığıdır. Ama sadece suskunluk da değil bazılarımızın yaptığı; şerre methiye düzmeye kadar varan ve şerlilerle şuursuzca sarmaş dolaş olmaya teşne halimizle ancak “şakiler defterine” yakışırız.

Kuşatılan sadece siyaset organlarımız değil,”Devlet hastanelerimiz” dahi sinsice bir kuşatılmaya alınmış durumdadır. Özelleştirme kapsamında önce yerli sermayelere satılacak sonra daha çok para vermek için sıraya girmiş “Global Dünya Devleti” şirketlerinin eline geçecek sağlık kuruluşlarımızdan yarın hizmet satın alma hakkımız bile kısıtlanabilir. SGK da yapılacak yeni düzenlemeler le sağlık harcamalarımız bize bile ödettirilebilir. İnşallah bu mevzuda ortalıkta dolanan dedikoduların aslı çıkmaz diyeceğiz amma adım, adım Huntigton’un tavsiyelerinin uygulamaya sokulması yüzünden yarınlara güvenle de bakamaz olduk.

Bu kuşatmaların hepsinden daha tehlikelisinin Bankalar eliyle yürütülmekte olduğunu da sezebiliyoruz. Bilhassa Yunanlının, İngilizin, Rus sermayesinin, İsrail Yahudi sermayesinin “güvenli ellerine” bıraktığımız bankalar sokaktan geçene bile kredi verme yarışına girdiler. İzmir Torbalı, Aydın Koçarlı köylerinin çok verimli arazilerinin Denizbank avukatlarının elindeki ipotek kayıtları bir tehlike sinyali gibi apaçık ortada durmaktadır.

Kredi borcu veya kredi kartı borcuyla hür iradesine ipotek konmuş seçmenleri de buna ilave edersek Kuşatılmanın boyutlarını az çok anlayabiliriz. Bu kadar borçtan sonra umudunu kaybedip her telkine açık hale gelmek elbet bize kuyu kazanların işini kolaylaştıracaktır.

Umudunu kaybedip çaresizlik içinde seçmen görevi ifa etmeye çalışanlar; lütfen ve Allah rızası için, Torunlarınızın istikbali için, azcık bekleyin. Belki bir yerlerden “senin hür iradene gayri kanuni ve gayri ahlaki tarzda kredi vererek ipotek koyanların hilelerini ayaklarına dolandıracak bir çözüm yolu mümkündür. Bekle”diyen bir ses duyarsan bil ki o ses Şeytan imparatorluğuna savaş açanların sesi olabilir. Topla tüfekle savaş değil bunun adı. Düşmanın silahını etkisizleştirecek ve yapılan “papaz büyüsünü” bozacak bir savaş olacaktır. UMUTSUZLUĞA KAPILMA. Seni huzursuz eden angajmanlardan uzak dur. GÜN DOĞMADAN NELER DOĞAR.

Irak’ı kana bulayanlar, Afganistan’da katliamlar yapanlar ve buralara idareci diye “tezgahtan geçmiş” olanları dikenler Arap baharı adı altında Libya’dan Suriye’ye kadar coğrafyada Müslümanları birbirine kırdırtanlar zannetme ki melekut aleminden gelen vahiylerle hareket ediyorlar. Onlar bütün dünyayı şeytan imparatorluğunun emri altına almak için uğraşıyorlar. Senin idarecini köşeye sıkıştırmış dahi olsalar sen hiç olmazsa diplomatik dil kullanma.Metin ol.Çetin ol ki şeytanlara karşı benim devletim karşı koyacak senden biraz destek bulsun.Bu destek yanlışı alkışlamakla verilmez,aksine direnci kırar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum