Servet TÖZ
Büyük Menderes’e büyük ihanet!
548 km uzunluğu, 25 bin kilometrekare havza alanı ile Türkiye'nin en uzun sekizinci nehri olan Büyük Menderes, Afyon Suçıkan mevkiinden doğuyor. Uşak ve Denizli’den geçen nehir Aydın Söke'den Ege Denizine dökülüyor.
Türkiye’nin en verimli alanlarından biri olan Menderes ovasının can damarı konumundaki nehrin can çekişen hali yürek burkuyor. Nehre Denizli ve Uşak illerinde deri, tekstil ve kentsel atıklar bırakılırken, Aydın'da ise Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin arıtma tesislerinin bulunduğu ağız kısmında sular arıtılmadan nehre akıyor. Bu nedenle Büyük Menderes Ovası'nda sahil adeta zehirle dolmuş durumda. Bir zamanlar canlıların yaşadığı, bölge insanının balık tuttuğu Menderes Nehri'nde su siyah akıyor. Bu kirli su tarımsal sulamada kullanılıyor. 300 bin nüfuslu Efeler ilçesinin ihtiyacına cevap veremeyen, arıtma tesisinin yanında otogarın olması nedeniyle, şehir dışından Aydın’a gelen misafirlerimizi kötü koku karşılıyor.
Aydın’da Efeler, Kuyucak, Yenipazar, Bozdoğan, Sultanhisar, Nazilli, Karpuzlu, Söke, Kuşadası ve Didim ilçelerinde arıtma tesisleri bulunuyor. Aydın büyükşehir statüsüne geçmeden önce ilçe belediyeleri tarafından inşa edilen bu tesislerin tamamı yasa gereği 2014’te Aydın Büyükşehir Belediyesine devredildi. “Elektrik faturasının çok gelmesi” bahane edilerek; arıtma tesisleri tam zamanlı çalıştırılmadı. Bu nedenle, Efeler ile Aydın’ın doğusunda bulunan ilçelerde kanalizasyon Menderes Nehri ve dere yataklarına, Kuşadası’nda ise denize bırakılıyor.
Efeler’de bulunan arıtma tesisi 50 yıllık. İnşa edildiği 1970 yılında nüfus 50 bin idi, şimdi 300 bin. 1994 yılında atıl olan bu tesis, belediye başkanı Hüseyin Aksu döneminde restore edilerek çalışır hale getirildi. İçine de “tıbbi atıkları için bir yakma” tesisi kuruldu. Bu tesis 2006 yılında, İlhami Ortekin’in belediye başkanlığı döneminde tekrar revize edildi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun dönemi olan 2009 yılından günümüze kadar geçen zaman içinde, nüfus artışına paralel tesisisin kapasite artırım işlemi yapılmayınca, arıtma işlemi yapılmadan Menderes’e bırakılmaya başlandı. Efeler’e 10 kilometre mesafedeki 53 bin nüfuslu İncirliova ve 12 bin nüfuslu Umurlu’da arıtma tesisinin olmayışı kanalizasyon dere yataklarına bırakılıyor, oradan da Menderes’e akıyor.
Efeler’deki arıtmayı yetersiz gören Aksu, 1999 yılında, Kadıköy Mahallesinde arıtma tesisi için yer seçimi yapmıştı ve “İleri Arıtma Tesisi” adı altında İller Bankası programına bile alınmıştı. Bu proje gerçekleşseydi, Efeler ve İncirliova ilçelerinin arıtma sorunu kökten çözülecek, pis koku yayılmayacaktı. Çerçioğlu’nun belediye başkanı seçilmesinin ardından; Aksu’nun yer seçimini yaptığı arazinin yanında, Çerçioğlu ailesine ait şirketin arazi satın alması ve Başkan Çerçioğlu’nun 10 yıldır bir türlü temelini atamadığı, sattığı hayal projeler arasında yer alan “Doğal Yaşam Parkı” nedeniyle, bakanlık onayı alınmasına rağmen “İleri Arıtma Tesisi” rafa kaldırıldı. Böylece çevrenin hoyratça kirletilmesine devam edildi.
Bırakın yeni tesis inşa etmemiş olmasını, var olan arıtma tesislerinde bakım-onarım ve yenilenme işlemi gerçekleştiremedi, Çerçioğlu… Bunlara ek olarak tesislerin tam zamanlı çalıştırılmayışı, arıtma tesisi işletebilecek teknik bilgiye sahip olmayan personelin arıtma tesislerinin sorumlusu yapılması gibi nedenle büklüm büklüm çizdiği yol üzerinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapan nehir kirletildi, Büyük Menderes’e büyük ihanet edildi.
Devlet bu ihanete kayıtsız kalmadı. Aydın Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne 1 milyon 200 bin lira ceza yazdı. Bu ceza belediye bütçesinden ödenerek adeta Aydın halkı cezalandırıldı. Bu durumun farkına varan Sayıştay denetçileri sayesinde yanlıştan dönüldü.
Sayıştay denetçileri Büyük Menderes’in kirletilmesinden sorumlu tutuğu Başkan Çerçioğlu ile ASKİ Genel Müdür Vekili Hakan Olkaç, Genel Müdür Yardımcısı Nermin Canyurt’un da aralarında bulunduğu 8 personelin sorumlu olduğuna karar verince, 1 milyon 200 bin lira Çerçioğlu ve arıtmadan sorumlu 8 personele rücu etti. Parayı ödediler ama nedense kimsenin gıkı çıkmadı. Çerçioğlu zengin bir ailenin gelini, para var; rücu edilen parayı da kendi bütçesinden ödedi diyelim (!..) Ya memurlar? Bunca cezaya rağmen arıtma tesisi konusunda yine bir şey yapılmıyor olması; paranın hangi bütçeden ödendiği konusunda şüphe uyandırıyor.
Bilindiği gibi, ASKİ genel müdürleri sık sık değiştirildi. İkisi hariç genel müdürlük vekâleten yürütüldü. Sorumlu daire başkanları sık sık yenilendi. Nitelikli personel açığına rağmen taşeron işçi çalıştırılması tercih edildi.
İşte bütün bu nedenlerle; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Menderes’in kirletilmesindeki tek sorumlunun Özlem Çerçioğlu olduğu kanaatine vardı. Ve Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan soruşturma açılmasını istedi.
Ancak “Edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma” suçlarını zincirleme işlediği gerekçesiyle 23 dosyadan yargılanan “ASKİ Genel Müdür Vekili Hakan Olkaç’ın hiç mi suçu yok?” demeden edemiyorum. “Olkaç, ihale işleriyle ilgilendiği kadar, arıtma tesislerine kafa yorsaydı, Menderes bu kadar kirlenir miydi acaba!” diyorum.
Gelinen aşamada son söz yargının… Sorumlular hesabını veredursun biz çağrımızı yapalım:
Lütfen! Lütfen! Lütfen!
Milyon kere lütfen!
Büyük Menderes nehrini kurtarın!
Geçtiği yerleşim yerlerine hayat veren, Büyük Menderes’e ihanet etmeyin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.